Biblia Todo Logo
آن لائن بائبل

- اشتہارات -




İşaya 5:7 - Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

7 Çünkü Ordular Yahvesi'nin bağı İsrael'in evidir, Yahuda halkı da onun hoş fidanıdır. Adaleti aradı ama işte, zorbalık, doğruluğu aradı ama işte, sıkıntı feryadı.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

7 Her Şeye Egemen RAB'bin bağı İsrail halkı, Hoşlandığı fidan da Yahuda halkıdır. RAB adalet bekledi, Zorbalık gördü; Doğruluk bekledi, Feryatlar duydu.

باب دیکھیں کاپی

Turkish Bible Old Translation 1941

7 Çünkü ordular RABBİNİN bağı İsrail evidir, ve onun hoşuna giden fidan Yahuda erleridir; ve adalet bekledi, ve işte, zorbalık; ve doğruluk bekledi, ve işte, feryat.

باب دیکھیں کاپی

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

7 Хер Шейе Егемен РАБ'бин баъ Исраил халкъ, Хошландъъ фидан да Яхуда халкъдър. РАБ адалет бекледи, Зорбалък гьордю; Дорулук бекледи, Ферятлар дуйду.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

7 Her Şeye Egemen RAB'bin bağı İsrail halkı, Hoşlandığı fidan da Yahuda halkıdır. RAB adalet bekledi, Zorbalık gördü; Doğruluk bekledi, Feryatlar duydu.

باب دیکھیں کاپی




İşaya 5:7
47 حوالہ جات  

Bakın, tarlalarınızı biçen işçilerin hileyle alıkoyduğunuz ücretleri haykırıyor. Orakçıların feryatları Orduların Efendisi’nin kulaklarına ulaştı.


Bende ürün vermeyen her çubuğu alıp götürür. Ürün veren her çubuğu ise daha çok ürün versin diye budar.


Tanrı onlar için sabırlı olsa da, gece gündüz kendisine yakaran seçilmişlerinin öcünü almayacak mı?


“Vay size ey yazıcılar ve Ferisiler, ikiyüzlüler! Çünkü nanenin, dereotunun ve kimyonun ondalığını verirsiniz, Yasa’nın daha ağır meseleleri: adaleti, merhameti ve imanı eksik bırakırsınız. Ötekileri eksik bırakmadan, bunları yapmalıydınız.


Birçok çoban bağımı mahvetti. Payımı ayaklar altında çiğnediler. Hoş payımı ıssız bir çöl ettiler.


Çünkü bir genç el değmemiş bir kızla nasıl evlenirse, Oğulların da seninle öyle evlenecek. Damat gelini için nasıl sevinirse, Tanrın da senin için öyle sevinecek.


Onu kazdı, taşlarını topladı, en seçkin asmayı dikti, Ortasında bir kule bina etti, bir de içinde şarap cenderesi kesti. Üzüm versin diye aradı ama o yaban üzümü verdi.


Bu yüzden Efendi Siyon kadınlarının başlarının tepesinde yaralar açacak, Yahve onların kafa derilerini de kel edecek.''


Yahve halkının ihtiyarları ve önderleriyle yargıya girecek: "Bağı yiyip bitiren sizsiniz. Yoksulun yağması evlerinizdedir.


Ayak tabanından başa kadar kendisinde hiç sağlık yok; Yalnızca yaralar, bereler ve açık yaralar var. Onlar kapatılmamış, sarılmamışlar, Ya da yağla yumuşatılmamışlar.


Zevkler için, Sen ne güzelsin, ne hoşsun, ey aşk!


Kim yoksulların feryadına kulaklarını tıkarsa, O da feryat edecek ama duyulmayacaktır.


Çünkü Yahve halkından hoşlanır. Alçakgönüllüleri kurtuluşla taçlandırır.


Yahve kendisinden korkanlardan, Sevgi dolu iyiliğine umut bağlayanlardan hoşlanır.


Sağ elinin diktiği çubuğu, Kendin için kuvvetlendirdiğin dalı ziyaret et.


Yoksulların feryadını O'na ulaştırdılar. O, ezilenlerin feryadını duydu.


Sakın, "Yedinci yıl, serbest bırakma yılı ve yaklaştı" diyerek yüreğinde kötü bir düşünce olmasın ve yoksul kardeşine karşı gözün kötü olmasın ve ona bir şey vermemezlik etmeyesin; ve o sana karşı Yahve'ye feryat ederse, bu sana günah olur.


Yahve şöyle dedi, "Mısır'da olan halkımın sıkıntısını elbette gördüm, angarya görevlieri yüzünden feryatlarını duydum. Çünkü onların acılarını biliyorum.


Yahve, “Ne yaptın? Kardeşinin kanının sesi topraktan bana haykırıyor.


Halkım İsrael'e bir yer belirleyip onları dikeceğim ki, kendi yerlerinde otursunlar ve artık kıpırdamasınlar. Kötülüğün çocukları, ilk başta olduğu gibi,


Sonra döndüm ve güneş altında yapılan bütün baskıları gördüm. İşte, ezilenlerin gözyaşları ve onları teselli eden yoktu. Ve onları ezenlerin yanında güç vardı; ama onları avutan yoktu.


Halkımı ezmekle, Yoksulların yüzünü övütmekle ne demek istiyorsunuz?” diyor Ordular Yahve'si Efendi.


O gün ona şu ezgiyi söyleyin: “Hoş bir bağ!


Bu nedenle İsrael'in Kutsalı şöyle diyor: "Madem bu sözü küçümsediniz, baskı ve sapkınlığa güvendiniz ve ona bel bağladınız,


Hiç kimse doğrulukla dava açmıyor, Kimse de gerçeği savunmuyor. Boşluğa güveniyorlar ve yalan söylüyorlar. Kötülüğe gebe kalıyorlar Ve kötülük doğuruyorlar.


Çünkü günah işleyip Yahve'yi inkâr ettik, Tanrımız'ın yolundan saptık, Zorbalık ve isyan dedik, yürekten yalan sözler tasarlayıp söyledik.


Adalet tersine döndü, Doğruluk uzakta duruyor; Çünkü gerçek sokakta düştü, Doğruluk da içeri giremiyor.


Bir sepette, ilk olgunlaşmış incirler gibi çok iyi incirler vardı; öbür sepette ise yenmeyecek kadar kötü, çok kötü incirler vardı.


Babil'in alınmasının gürültüsünden yeryüzü titriyor. Uluslar arasında feryat duyuluyor.


Ülkenin halk zulmetti ve soygunculuk yaptı. Evet, yoksulu ve düşkünü sıkıştırdılar ve yabancıya haksız yere zulmettiler.


Sadık kent nasıl fahişe oldu! O, adaletle doluydu. Doğruluk ona yerleşmişti, şimdiyse katiller.


Dinleyin beni, ey inatçı yürekliler, Doğruluktan uzak olanlar!


İsrael meyvesini veren bereketli bir asmadır. Meyvesinin bolluğuna göre sunaklarını çoğalttı. Ülkeleri zenginleştikçe dikili taşlarını süslediler.


ہمیں فالو کریں:

اشتہارات


اشتہارات