Biblia Todo Logo
آن لائن بائبل

- اشتہارات -




İşaya 5:5 - Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

5 Şimdi size bağıma ne yapacağımı söyleyeyim. Onun çitini kaldıracağım ve onu yiyip bitirecekler. Onun duvarını yıkacağım, o da ayak altında çiğnenecek.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

5 Şimdi bağıma ne yapacağımı size söyleyeyim: Çitini söküp atacağım, varsın yiyip bitirsinler; duvarını yıkacağım, varsın çiğnesinler.

باب دیکھیں کاپی

Turkish Bible Old Translation 1941

5 Ve şimdi bağıma yapacağım şeyi size bildireyim; çitini sökeceğim, ve onu yiyip bitirecekler; duvarını yıkacağım, ve onu ayak altında çiğniyecekler;

باب دیکھیں کاپی

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

5 Шимди баъма не япаджаъмъ сизе сьойлейейим: Читини сьокюп атаджаъм, варсън йийип битирсинлер; дуварънъ йъкаджаъм, варсън чинесинлер.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

5 Şimdi bağıma ne yapacağımı size söyleyeyim: Çitini söküp atacağım, varsın yiyip bitirsinler; duvarını yıkacağım, varsın çiğnesinler.

باب دیکھیں کاپی




İşaya 5:5
31 حوالہ جات  

Kılıçtan geçirilip, bütün uluslara tutsak olarak sürülecekler. Yeruşalem, öteki ulusların zamanları doluncaya dek, öteki uluslar tarafından çiğnenecektir.


“Efendi içimdeki bütün yiğitlerimi hiçe saydı. Gençlerimi kırıp geçirmek için bana karşı heybetli bir topluluk çağırdı. Efendi, Yahuda'nın el değmemiş kızını üzüm sıkma teknesinde çiğnedi.


Ölümle yaptığınız antlaşma bozulacak ve ölüler diyarıyla yaptığınız antlaşma yerinde durmayacak. Taşkın bela geçerken, o zaman onunla çiğneneceksiniz.


‘‘Tapınağın dışındaki avluyu ölçme, onu ayrı tut. Çünkü orası uluslara verilmiştir. Uluslar kırk iki ay kutsal kenti ayaklar altında çiğneyecekler.


Efraim'in sarhoşlarının gurur tacı ayaklar altında çiğnenecek.


Onu putperest bir ulusun üzerine göndereceğim, beni öfkelendiren halkın üzerine, çapulu alması, avı yakalaması ve onları sokakların çamuru gibi çignemesi için ona buyuracağım.


Gelin, aşağı inelim ve birbirlerinin konuşmalarını anlamasınlar diye orada dillerini karıştıralım.”


“Gelin, kendimize bir kent, başı gökyüzüne erişecek bir kule yapalım, ün salıp yeryüzüne dağılmayalım” dediler.


O zaman kutsal birinin konuştuğunu duydum; ve o konuşana başka bir kutsal kişi şöyle dedi, “Hem kutsal yeri hem de orduyu ayaklar altında çiğnemeye vermek üzere, sürekli yakılan sunu ve harap eden itaatsizlik hakkında olan bu görüm ne zamana kadar?”


Düşman ve hasım Yeruşalem kapılarından içeri girecek diye, Yeryüzü kralları ve dünya sakinlerinin hiç biri inanmazdı.


Çünkü Yahve'nin eli bu dağda kalacak. Gübre yığınının suyunda saman çiğnendiği gibi, Moav da olduğu yerde çiğnenecek.


Krala, "Kral sonsuza dek yaşasın! Kent, atalarımın mezarlarının bulunduğu yer harap olmuşken ve kapıları ateşle yakılmışken, yüzüm neden kederli olmasın?" dedim.


Onun bütün surlarını yıktın. Kalelerini harabeye çevirdin.


İşte, her yanında dikenler büyümüş, Üstü ısırganlarla kaplanmış, Taş duvarı da yıkılmıştı.


Ey kaygısız kadınlar, günler bir yılı aşınca sıkıntı çekeceksiniz; Çünkü bağbozumu boşa çıkacak. Hasat gelmeyecek.


“Şimdi Yahuda halkına ve Yeruşalem sakinlerine söyleyip de, ‘Yahve şöyle diyor: ‘İşte, size kötülük tasarlıyorum, size karşı bir düzen kuruyorum. Şimdi herkes kötü yolundan dönsün, yollarınızı ve işlerinizi düzeltin.’


“İsrael'in Tanrısı Yahve şöyle diyor, İşte, Babil Kralı'na ve sizi surların dışında kuşatmış olan Keldanilere karşı elinizdeki savaş silahlarını geri çevireceğim; onları bu kentin ortasına toplayacağım.


Benden ve senden önce olan peygamberler, eskiden birçok ülkeye ve büyük krallıklara karşı savaş, kötülük ve salgın hastalık peygamberlik ettiler.


“Ona şöyle diyeceksin, Yahve şöyle diyor, ‘İşte, yaptığımı ben yıkacağım, diktiğimi ben sökeceğim; hem de bütün ülkede.


Asmalarını ve incir ağaçlarını harap edeceğim, Onlar hakkında, 'Bunlar oynaşlarımın bana verdiği ücrettir' diyordu, Ve onları ormana çevireceğim, Ve kırın hayvanları onları yiyecek.


Yoldan geçen herkes onu soydu. Komşuları için bir utanç haline geldi.


Öldürmenin zamanı var, İyileştirmenin de zamanı var; Yıkmanın zamanı var, Bina etmenin de zamanı var;


Kendi çardağını, Bahçe çardağıymış gibi söküp attı. Toplantı yerini yıktı. Yahve Siyon'da kutsal toplantıyı ve Şabat'ı unutturdu. Şiddetli öfkesiyle kralı ve kâhini hor gördü.


Bu yüzden işte, onu kandıracağım, Ve onu çöle getireceğim, Ve ona şefkatle konuşacağım.


ہمیں فالو کریں:

اشتہارات


اشتہارات