Biblia Todo Logo
آن لائن بائبل

- اشتہارات -




İşaya 5:25 - Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

25 Bu nedenle Yahve'nin öfkesi halkına karşı alevlendi; Elini onlara karşı uzatıp onları vurdu. Dağlar titriyor ve onların cesetleri sokakların ortasında gübre gibi duruyor. Bütün bunlara rağmen öfkesi geri dönmedi ama eli hâlâ uzanmış duruyor.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

25 Bu yüzden RAB'bin halkına karşı öfkesi alevlendi, elini kaldırıp onları vurdu. Dağlar titriyor, cesetler çöp gibi sokaklara serildi. Bütün bunlara karşın RAB'bin öfkesi dinmedi, eli hâlâ kalkmış durumda.

باب دیکھیں کاپی

Turkish Bible Old Translation 1941

25 Kavmına karşı RABBİN öfkesi bundan ötürü alevlendi, ve elini onlara karşı uzatıp onları vurdu; ve dağlar titriyorlar, ve onların leşleri sokakların ortasında gübre gibi duruyor. Bütün bunlarla beraber, öfkesi geri dönmedi, fakat eli hâlâ uzanmış duruyor.

باب دیکھیں کاپی

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

25 Бу йюзден РАБ'бин халкъна каршъ ьофкеси алевленди, елини калдъръп онларъ вурду. Далар титрийор, джесетлер чьоп гиби сокаклара серилди. Бютюн бунлара каршън РАБ'бин ьофкеси динмеди, ели хяля калкмъш дурумда.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

25 Bu yüzden RAB'bin halkına karşı öfkesi alevlendi, elini kaldırıp onları vurdu. Dağlar titriyor, cesetler çöp gibi sokaklara serildi. Bütün bunlara karşın RAB'bin öfkesi dinmedi, eli hâlâ kalkmış durumda.

باب دیکھیں کاپی




İşaya 5:25
60 حوالہ جات  

Onlar ancak esirlerin altında eğilecekler, Öldürülenlerin altında düşecekler. Bütün bunlara rağmen öfkesi geri dönmedi, Ama eli hâlâ uzanmış duruyor.


Manaşşe Efraim'i, Efraim Manaşşe'yi yiyecek; Onlar ikisi birlikte Yahuda'ya karşı olacaklar. Bütün bunlara rağmen öfkesi geri dönmedi, ama eli hâlâ uzanmış duruyor.


Bu nedenle Efendi onların gençleri için sevinmeyecek, Onların yetimlerine ve dul kadınlarına da acımayacak; Çünkü herkes saygısız ve kötülük yapıyor ve her ağız delice konuşuyor. Bütün bunlara rağmen öfkesi geri dönmedi, ama eli hâlâ uzanmış duruyor.


İzebel'in cesedi ise Yizreel tarlasında yerin yüzünde gübre gibi olacak. Öyle ki, "Bu İzebel'dir" demeyecekler.'"


Ey Yahve, bütün doğruluğuna göre, lütfen öfken ve gazabın kutsal dağından, Yeruşalem kentinden dönsün; çünkü günahlarımız ve atalarımızın suçları yüzünden Yeruşalem ve halkın çevremizdeki herkes için utanç kaynağı oldu."


Dağları gördüm ve işte, titriyor ve bütün tepeler ileri geri oynuyordu.


Kurtulmaları için öteki uluslardan olanlarla konuşmamızı yasaklıyorlar ve günahlarını durmadan çoğaltıyorlar. Sonunda Tanrı’nın gazabı üzerlerine geldi.


“Acıklı ölümlerle ölecekler. Onlar için ağıt yakılmayacak, gömülmeyecekler. Toprağın yüzünde gübre gibi olacaklar. Kılıç ve kıtlık tarafından tüketilecekler. Cesetleri gökyüzünün kuşlarına ve yeryüzünün hayvanlarına yem olacak.”


O zaman yeryüzü sarsılıp titredi. Dağların temelleri de yerinden oynadı, Çünkü Yahve öfkelenmişti.


Ama Tanrı'nın ulaklarıyla alay ettiler, sözlerini hor gördüler ve peygamberlerini aşağıladılar, ta ki Yahve'nin öfkesi halkına karşı yükselene ve çare kalmayana kadar.


Büyük, beyaz bir taht ve üzerinde oturanı gördüm. Yer ve gök önünden kaçıp gitti. Onlardan geride eser bile kalmadı.


"Onların dönekliklerini iyileştireceğim. Onları gönülden seveceğim; Çünkü öfkem onlardan döndü.


Ama sen bizi tümüyle reddettin. Bize karşı çok öfkelisin.


Yahve şöyle diyor, “Onların üzerine dört çeşidini atayacağım: Öldürmek için kılıcı, parçalamak için köpekleri, yiyip bitirmek ve yok etmek için gökyüzünün kuşlarını ve yeryüzünün hayvanlarını.


Söyle, “Yahve şöyle diyor, ‘İnsanların cesetleri açık kır üzerinde gübre gibi, Orakçının ardından düşen demet gibi düşecek. Onları kimse toplamayacak.’”


Bunları, sevdikleri, hizmet ettikleri, ardından gittikleri, aradıkları ve taptıkları güneşin, ayın ve gökteki bütün ordunun önüne serecekler. Toplanmayacaklar ve gömülmeyecekler. Yerin yüzünde gübre gibi olacaklar.


Bunun için çul giyin, ağıt yak, dövün. Çünkü Yahve'nin kızgın öfkesi bizden dönmedi.


Titreyin, ey yeryüzü, Efendi’nin önünde, Yakov'un Tanrısı'nın huzurunda,


Bu yüzden Yahve’nin öfkesi halkına karşı tutuştu. Mirasından nefret etti.


Onlar En-dor’da yok oldular. Toprak için gübre gibi oldular.


Ama O, merhametli davranarak Kötülüğü bağışladı ve onları yok etmedi. Evet, birçok kez öfkesini yatıştırdı, Gazabını tümüyle uyandırmadı.


Gürleyişinin sesi kasırgadaydı. Şimşekler dünyayı aydınlattı. Yer titredi ve sarsıldı.


Yer sarsıldı, Ve Sina Tanrısı’nın önünde gökten yağmur yağdı, Tanrı’nın, İsrael’in Tanrısı önünde.


Yahve'nin öfkesi İsrael'e karşı alevlendi ve onları sürekli olarak Suriye Kralı Hazael'in eline ve Hazael oğlu Benhadad'ın eline teslim etti.


Kentte Ahav’dan öleni köpekler yiyecek; kırda öleni de göğün kuşları yiyecek.”


Kentte ölen Baaşa'nın soyundan gelenleri köpekler yiyecek; ve kırda öleni gökteki kuşlar yiyecek.”


Yarovam'a ait olup kentte öleni köpekler yiyecek. Kırda öleni gökteki kuşlar yiyecek. Çünkü Yahve böyle söyledi.'"


O gün onlara karşı öfkem alevlenecek ve onları bırakacağım, yüzümü onlardan gizleyeceğim ve onlar yutulacaklar ve başlarına birçok kötülükler ve sıkıntılar gelecek; böylece, o gün, 'Bu kötülükler, Tanrımız aramızda olmadığı için başımıza gelmedi mi?' diyecekler.


Yahve Moşe'ye şöyle dedi, "Aron'a de ki, 'Değneğini al ve elini Mısır'ın sularına, nehirlerine, derelerine, havuzlarına ve bütün su birikintileri üzerine uzat da kan olsun. Bütün Mısır diyarında, hem ağaç kaplarda hem de taş kaplarda kan olacak.'”


Onu putperest bir ulusun üzerine göndereceğim, beni öfkelendiren halkın üzerine, çapulu alması, avı yakalaması ve onları sokakların çamuru gibi çignemesi için ona buyuracağım.


Ama sen, iğrenç bir dal gibi mezarından dışarı, uzağa atıldın, çukurun taşlarına inen kılıçla delinmiş ölülerle giydirilmişsin; ayak altında çiğnenen ceset gibisin.


Elini denizin üzerine uzattı. Krallıkları sarstı. Yahve, Kenan'ın kalelerinin yok edilmesini buyurdu.


Yüzen birinin yüzmek için ellerini uzatması gibi, onun ortasında ellerini uzatacak, ama ellerinin ustalığıyla birlikte onun gururu da alçaltılacak.


Bu nedenle öfkesinin kızgınlığını ve savaşın gücünü onun üzerine döktü. Her tarafı ateşe verdi ama o bilmiyordu. Onu yaktı ama o bunu yüreğine koymadı."


Oğulların bitkin düştü. Ağa takılan geyik gibi, bütün sokak başlarında yatıyorlar. Onlar Yahve'nin gazabıyla, Tanrın'ın azarıyla dolu.


Beklemediğimiz korkunç şeyler yaptığın zaman indin, Dağlar da senin huzurunda sarsıldı.


Çünkü işte, Yahve ateşle gelecek, Arabaları da kasırga gibi olacak; Öfkesini şiddetle, azarını da ateş alevleriyle verecek.


"Çıkıp bana karşı isyan etmiş olan adamların ölü bedenlerine bakacaklar; çünkü onların kurtları ölmeyecek, onların ateşleri de sönmeyecek ve onlar bütün insanlara iğrenç gelecekler.”


Sen kendin, sana verdiğim mirasından vazgeçeceksin. Sana bilmediğin ülkede düşmanlarına hizmet ettireceğim, Çünkü öfkemde sonsuza dek yanacak ateş tutuşturdunuz.”


Elimi onların üzerine uzatacağım ve çölden Divla'ya kadar, bütün oturdukları yerlerde, ülkeyi harap edip ıssız bırakacağım. O zaman benim Yahve olduğumu bileceksiniz.”


Babil Kralı'nın kollarını kaldıracağım, ama Firavun'un kolları düşecek. O zaman, kılıcımı Babil Kralı'nın eline koyduğumda ve onu Mısır diyarı üzerine uzattığında, benim Yahve olduğumu bilecekler.


Ülke bundan dolayı titremeyecek mi, Ve içinde oturan herkes yas tutmayacak mı? Evet, ülke bütünüyle Irmak gibi yükselecek; Ve Mısır Irmağı gibi kabarıp yine inecek.


Başka ilâhlara dönmekle yaptıkları kötülüklerden dolayı o gün kesinlikle yüzümü çevireceğim."


“Tanrı öfkesini geri çekmeyecek. Rahav’ın yardımcıları O'nun altında eğilecekler.


Bunun için Yahve, Resin'in düşmanlarını ona karşı yükseltecek, Onun düşmanlarını da ayağa kaldıracak,


Çünkü bu halka yol gösterenler onları saptırıyorlar; Onların yol gösterdiği insanlar da mahvoluyor.


Biri sağ tarafta yalayıp yutacak ve aç kalacak; Sol taraftan yiyecek, onlar da doymayacaklar. Herkes kendi kolunun etini yiyecek;


O zaman Ariel'i sıkıntıya sokacağım, yas tutulacak, ağıt yakılacak. O benim için bir sunak ocağı gibi olacak.


Evleri başkalarına, Tarlaları ve karıları da birlikte verilecek; Çünkü elimi ülkenin sakinleri üzerine uzatacağım, diyor Yahve.”


Bu nedenle Efendi Yahve şöyle diyor: “Ormandaki ağaçlar arasında yakacak olarak ateşe verdiğim asma odunu gibi, Yeruşalem sakinlerini de öyle vereceğim.


ہمیں فالو کریں:

اشتہارات


اشتہارات