Biblia Todo Logo
آن لائن بائبل

- اشتہارات -




İşaya 42:25 - Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

25 Bu nedenle öfkesinin kızgınlığını ve savaşın gücünü onun üzerine döktü. Her tarafı ateşe verdi ama o bilmiyordu. Onu yaktı ama o bunu yüreğine koymadı."

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

25 Bu yüzden kızgın öfkesini, Savaşın şiddetini üzerlerine yağdırdı. Ama ateş çemberi içinde olduklarını farketmediler, Aldırmadılar kendilerini yakıp bitiren ateşe.

باب دیکھیں کاپی

Turkish Bible Old Translation 1941

25 Ve öfkesinin kızgınlığını, ve cengin zorunu onun üzerine döktü; ve onu çepçevre alevlendirdi; fakat o bilmedi; ve onu yaktı, fakat o yüreğine koymadı.

باب دیکھیں کاپی

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

25 Бу йюзден къзгън ьофкесини, Савашън шиддетини юзерлерине ядърдъ. Ама атеш чембери ичинде олдукларънъ фаркетмедилер, Алдърмадълар кендилерини якъп битирен атеше.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

25 Bu yüzden kızgın öfkesini, Savaşın şiddetini üzerlerine yağdırdı. Ama ateş çemberi içinde olduklarını farketmediler, Aldırmadılar kendilerini yakıp bitiren ateşe.

باب دیکھیں کاپی




İşaya 42:25
26 حوالہ جات  

Yabancılar onun gücünü yediler ve o bunu fark etmiyor. Gerçekten, saçına ak düştü ve o bunu fark etmiyor.


"Kimden korktun ve çekindin ki, Yalan söylüyorsun, Beni anmadın ve kendi yüreğine bunu koymadın? Uzun zamandır suskun kalmadım mı, Benden de korkmuyor musun?


Eğer dinlemezseniz ve benim adıma yücelik vermeyi yüreğinize koymazsanız" diyor Ordular Yahvesi, "o zaman üzerinize lanet göndereceğim ve bereketlerinizi lanetleyeceğim. Onları zaten lanetledim, çünkü onu yüreğinize koymuyorsunuz.


Doğru kişi yok oluyor, Ama kimse bunu yüreğine koymuyor. Merhametliler alınıp götürülüyor, Ama kimse doğrunun kötülüğün önünden alınıp götürüldüğünü görmüyor.


Yahve'nin evini, kralın evini ve Yeruşalem'in bütün evlerini yaktı. Her büyük evi ateşe verdi.


Sizi halkların arasından çıkaracağım, dağılmış olduğunuz ülkelerden güçlü elle, uzanmış kolla ve taşkın öfkeyle sizi toplayacağım.


Ey Yahve, gözlerin gerçeğin üzerine bakmıyor mu? Onları vurdun, ama kederlenmediler. Onları tükettin, ama terbiyeyi kabul etmediler. Yüzlerini kayadan daha sert yaptılar. Geri dönmeyi reddettiler.


Sen, 'Sonsuza dek prenses olacağım' dedin, Bu şeyleri yüreğine koymadın, Sonuçlarını da düşünmedin."


Efendi şöyle dedi: "Çünkü bu halk ağızlarıyla yaklaşıyor ve dudaklarıyla beni sayıyor, ama yüreklerini benden uzaklaştırdılar ve benden korkmaları öğretilmiş olan insan buyruğudur;


Ancak halk kendilerini vurana dönmedi, Ordular Yahvesi'ni aramadı.


Çünkü öfkemde, Ölüler diyarının en dibine kadar yanan bir ateş alevlendi, Ürünüyle yeryüzünü yiyip bitiriyor, Dağların temellerini ateşe veriyor."


Öfkenin hiddetini dök. Her kibirliye bakıp onu alçalt.


Bu nedenle Yahve'nin öfkesi halkına karşı alevlendi; Elini onlara karşı uzatıp onları vurdu. Dağlar titriyor ve onların cesetleri sokakların ortasında gübre gibi duruyor. Bütün bunlara rağmen öfkesi geri dönmedi ama eli hâlâ uzanmış duruyor.


Ordular Yahvesi'nin gazabıyla ülke yandı; Halk da ateş için yakıttır. Kimse kardeşini esirgemiyor.


Evet, duymadın. Evet bilmedin. Evet, eskiden beri kulağın açılmadı, Çünkü çok hain davrandığını, Ana rahminden sana günahkâr dendiğini biliyordum.


Bu yüzden Efendi Yahve şöyle diyor: "İşte, öfkem ve gazabım bu yerin üzerine, insanın üzerine, hayvanın üzerine, kırın ağaçları üzerine ve toprağın ürünü üzerine dökülecek; yanacak ve söndürülmeyecek."


Onlar onu perişan ettiler. Kimsesiz karşımda yas tutuyor. Bütün ülke ıssız oldu, Çünkü kimse aldırmıyor.


İsrael'in bütün boynuzunu kızgın öfkeyle kesti. Sağ elini düşmanın önünden geri çekti. Yakov'u her tarafını yiyip bitiren alevli ateş gibi yaktı.


Düşman gibi yayını gerdi, Sağ eliyle düşman gibi dikildi. Göze hoş gelenlerin tümünü öldürdü. Siyon kızının çadırı üzerine ateş gibi gazabını döktü.


ہمیں فالو کریں:

اشتہارات


اشتہارات