Biblia Todo Logo
آن لائن بائبل

- اشتہارات -




Filipililer 3:19 - Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

19 Onların sonu yıkımdır, tanrıları karınlarıdır. Ayıplarıyla övünürler, dünyasal şeyleri düşünürler.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

19 Onların sonu yıkımdır; tanrıları mideleridir. Ayıplarıyla övünür, yalnız bu dünyayı düşünürler.

باب دیکھیں کاپی

Turkish Bible Old Translation 1941

19 Onların sonu helâktir, onların ilâhı karındır, ve izzetleri ayıplarındadır, dünya şeylerini düşünürler.

باب دیکھیں کاپی

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

19 Онларън сону йъкъмдър; танръларъ миделеридир. Айъпларъйла ьовюнюр, ялнъз бу дюняйъ дюшюнюрлер.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

19 Bunların sonu yıkımdır. Onların tanrıları mideleridir. Utanmaları gereken şeylerle övünürler. Yalnız bu dünyayla ilgili şeyleri düşünürler.

باب دیکھیں کاپی

Temel Türkçe Tercüme

19 Onlar sonunda mahvolacaklar. Onların tanrısı mideleridir. Aslında utanmaları gereken şeylerle övünüyorlar. Akıllarını dünyaya ait şeylere takıyorlar.

باب دیکھیں کاپی




Filipililer 3:19
52 حوالہ جات  

Böyle olanlar Efendimiz Yeşua Mesih’e değil, kendi karınlarına hizmet ediyorlar. Tatlı ve pohpohlayıcı sözlerle saf kişilerin yüreklerini kandırıyorlar.


Açgözlülükleri nedeniyle aldatıcı sözlerle sizi sömürecekler. Onlar için eskiden beri saptanmış olan yargı gecikmez. Onları bekleyen yıkım da uyuklamaz.


Yeryüzünde olan şeyleri değil, yukarıda olan şeyleri düşünün.


Ama İsrael halkı arasında sahte peygamberler ortaya çıktığı gibi, sizin aranızda da sahte öğretmenler olacaktır. Bunlar kendilerini satın alan Efendi’yi bile inkâr ederek gizlice aranıza yıkıcı öğretiler sokacaklar. Onlar kendi üzerlerine hızlı bir yıkım getirecekler.


Bu nedenle, ona hizmet edenlerin de doğruluğun hizmetkârları kılığına girmesi şaşırtıcı değildir. Onların sonu yaptıkları işlere göre olacaktır.


Ancak yapmakta olduğumu yapmayı sürdüreceğim. Öyle ki, fırsatçıların fırsatını kesip atayım. Onlar övündükleri şeyde bizim gibi tanınmak istiyorlar.


Çoğaldıkça bana karşı günah işlediler. Onların görkemini utanca çevireceğim.


Gün içinde zevk alemlerine dalmayı eğlence sayarken, yaptıkları haksızlığın karşılığını alacaklar. Sizinle birlikte yiyip içerken kendi hilelerinden zevk alan bu insanlar birer leke ve utançtır.


Sünnetlilerin kendileri bile Yasa’yı tutmuyorlar, ancak bedenlerinizle övünebilmek için sizi sünnet ettirmek istiyorlar.


Ama korkak, imansız, günahkâr, iğrenç, adam öldüren, fuhuş yapan, büyücü, putperest ve bütün yalancılara gelince, onların yeri, ateş ve kükürtle yanan göldür. Bu, ikinci ölümdür.”


Çünkü hâlâ benliktesiniz. Aranızda kıskançlık, çekişme ve bölünmeler var; benlikte değil misiniz, insana göre yürümüyor musunuz?


Elinle insanlardan, ey Yahve, Payı bu yaşamda olan dünya insanlarından. Değer verdiklerinin karnını doyurursun. Oğulların bolluk içindedir, Onlar da çocukları için servet biriktirirler.


Köpekler, büyücüler, fuhuş yapanlar, adam öldürenler, putperestler, yalanı sevip hilekâr olanların hepsi dışarıda kalacak.


Bunlar yakınıp şikayet edip duran, kendi tutkularının peşinden giden, ağızları gururlu sözler söyleyen, kendi çıkarları için insanlara saygı gösteren kişilerdir.


Hain, inatçı, kendini beğenmiş, Tanrı’dan çok eğlenceyi seven olacaklar.


Öyle ki, gerçeğe inanmayan, kötülükten hoşlananların hepsi yargılansın.


Çünkü tümü Mesih Yeşua'nın şeylerini değil, kendi şeylerini arıyorlar.


Övünmeniz iyi değil. Azıcık mayanın tüm hamuru mayaladığını bilmiyor musunuz?


Yas tutup bunu yapanı aranızdan kovmak yerine siz hâlâ böbürleniyorsunuz.


“Ama siz, ‘Yahve'nin sofrası kirli, meyvesi, yemeği küçümsenir’ diyerek onu kirletiyorsunuz.


Canavarla onun önünde doğaüstü belirtiler gerçekleştiren sahte peygamber yakalanıp götürüldü. Sahte peygamber, canavarın işaretini alıp suretine tapanları bu belirtilerle kandırmıştı. Her ikisi de kükürtle yanan ateş gölüne diri diri atıldı.


Ama şimdi küstahlıklarınızla övünüyorsunuz. Bu tür övünmelerin hepsi kötüdür.


İşte o zaman yasa tanımaz adam meydana çıkacak. Efendi onu ağzının soluğuyla öldürecek, gelişinin görkemiyle yok edecek.


Yargıç bir süre istemedi, ancak sonra kendi kendine, ‘Her ne kadar Tanrı’dan korkmaz, insana saygı duymasam da,


“Varlıklı bir adam vardı. Mor, ince keten giysiler giyer, zevk içinde her gün yaşardı.


Canıma da, ‘Ey canım yıllarca yetecek kadar bol malın var’ diyeceğim. ‘Rahatına bak, ye, iç ve tadını çıkar.’”


O zaman solundakilere şöyle diyecek: ‘Benim yanımdan Şeytan ve melekleri için hazırlanmış olan ebedi ateşe gidin ey lanetliler.


Ama Yeşua Petrus’a dönerek, “Çekil önümden, Şeytan! Sen bana engelsin. Çünkü düşünceni Tanrı’nın şeyleri üzerine değil, insanın şeyleri üzerine dikiyorsun” dedi.


Yağı yiyor, yün giyiyorsunuz. Besili hayvanları kesiyorsunuz, ama koyunları gütmüyorsunuz.


Neden kötülükle övünürsün, ey zorba? Tanrı’nın sevgi dolu iyiliği kalıcıdır.


Kendini yücelttiği, ahlaksızlığa verdiği ölçüde, eziyet ve keder verin ona. Çünkü içinden diyor ki, ‘Tahtında oturan bir kraliçeyim, dul değilim ben. Hiç yas görmeyeceğim.’


Çünkü Tanrımız’ın lütfunu ahlaksızlığa araç eden, tek Baş ve Efendimiz Yeşua Mesih’i inkâr eden bazı tanrısızlar gizlice aranıza sızdılar. Bunların yargılanacağı uzun zaman önce yazılmıştır.


Şimdi utandığınız şeylerden o zaman ne ürününüz oldu? O şeylerin sonu ölümdür.


Yalan dinleyen halkıma yalan söyleyerek, ölmeyecek canları öldürmek, yaşamayacak canları kurtarmak için, avuçlar dolusu arpa ve ekmek parçaları için halkımın arasında beni küçük düşürdünüz.


Evimde buyurduğum kurbanımı ve sunumu neden tepiyorsun da halkım İsrael'in en iyi sunularıyla kendinizi şişmanlatmak için oğullarını benden üstün sayıyorsun?'"


Ama gökyüzünün kraliçesine buhur yakıp ona dökmelik sunular dökmek için ağzımızdan çıkan her sözü mutlaka yerine getireceğiz; tıpkı bizim ve atalarımızın, krallarımızın ve beylerimizin Yahuda kentlerinde ve Yeruşalem sokaklarında yaptığımız gibi; çünkü o zaman bol yiyeceğimiz vardı ve iyiydik ve hiçbir kötülük görmedik.


Onlar Efendi’nin yüzünden ve yüce gücünden sonsuza dek mahvolma cezasına çarptırılacaklar.


Ama bunlar bilmedikleri her şeye sövüyorlar. Akıldan yoksun yaratıklar gibi doğal olarak anladıkları bu şeylerle yıkıma uğruyorlar.


ہمیں فالو کریں:

اشتہارات


اشتہارات