Biblia Todo Logo
آن لائن بائبل

- اشتہارات -




Eyub 40:4 - Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

4 “İşte, ben değersizim. Sana ne yanıt vereyim? Elimi ağzıma koyuyorum.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

4 “Bak, ben değersiz biriyim, Sana nasıl yanıt verebilirim? Ağzımı elimle kapıyorum.

باب دیکھیں کاپی

Turkish Bible Old Translation 1941

4 İşte, ben değersiz bir şeyim; sana ne cevap vereyim? Elimi ağzıma koyuyorum.

باب دیکھیں کاپی

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

4 „Бак, бен деерсиз бирийим, Сана насъл янът веребилирим? Азъмъ елимле капъйорум.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

4 “Bak, ben değersiz biriyim, Sana nasıl yanıt verebilirim? Ağzımı elimle kapıyorum.

باب دیکھیں کاپی




Eyub 40:4
35 حوالہ جات  

"Eğer kendini yükselterek akılsızlık ettiysen, Ya da kötülük düşündüysen, Elini ağzının üzerine koy.


Beyler konuşmaktan çekinirler, Ellerini ağızlarına koyarlardı.


Bana bakın da şaşın. Elinizi ağzınıza koyun.


Bu yüzden kendimden iğreniyorum, Toz ve kül içinde tövbe ediyorum.”


Ama vergi görevlisi, uzakta durup gözlerini bile göğe kaldırmak istemedi. ‘Tanrım, ben günahkâra, merhamet et!’ diyerek göğsünü dövdü.


O zaman şöyle dedim: “Vay başıma! Çünkü mahvoldum, çünkü dudakları kirli bir adamım ve dudakları kirli bir halk arasında yaşıyorum; çünkü gözlerim Kral'ı, Ordular Yahvesi'ni gördü!''


Ve şöyle dedim, Tanrım, utanıyorum, yüzümü sana, Tanrım'a kaldırmaya utanıyorum, çünkü kötülüğümüz başımızdan aştı ve suçumuz göğe kadar yükseldi.


Ona, "Sus, elini ağzının üzerine koy ve bizimle gel" dediler. "Bize baba ve kâhin ol. Senin için bir adamın evine kâhin olmak mı daha iyi, yoksa İsrael'de bir oymağa ve bir soya kâhin olmak mı?”


Hizmetkârına gösterdiğin bunca iyiliğe ve içtenliğe layık değilim. Çünkü Yarden’ü geçtiğimde yalnızca bir değneğim vardı ama şimdi iki ordu oldum.


Avraham şöyle yanıt verdi: “İşte, ben toz ve kül olduğum halde Efendi’yle konuşma cesaretini göstereceğim.


Bu güvenilir ve her bakımdan kabule layık bir sözdür: Mesih Yeşua günahkârları kurtarmak için dünyaya geldi. Bu günahkârların başı da bendim.


Ama Simon Petrus bunu görünce Yeşua’nın dizlerine kapanıp, “Efendimiz benden uzak dur, çünkü ben günahkâr bir adamım” dedi.


“Ey Yahve, doğruluk sana aittir, ama bugün olduğu gibi, utanç yüzü bize; Yahuda halkına, Yeruşalem sakinlerine ve sana karşı işlemiş oldukları suçtan ötürü kendilerini sürmüş olduğun bütün ülkelerde, yakında ve uzakta olan bütün İsrael'e.


Günah işledik, sapkınlık ettik, kötülük yaptık, başkaldırdık, buyruklarından ve ilkelerinden saptık.


Çünkü hepimiz kirli olana benzedik, Bütün doğruluğumuz da kirli bir giysi gibidir. Hepimiz yaprak gibi soluyoruz; Suçlarımız da rüzgâr gibi, bizi alıp götürüyor.


Koyunlar gibi hepimiz yoldan saptık. Herkes kendi yoluna döndü; Yahve de hepimizin kötülüğünü onun üzerine koydu.


Sustum, Ağzımı açmadım. Çünkü sen bunu yaptın.


Adımlarımın sayısını ona bildirirdim. Kendisine bir hükümdar gibi yaklaşırdım.


Tanrı kendisiyle insan arasında, İnsanoğluyla komşusu arasında hak arasın diye!


Ancak başımıza gelen her şeyde sen adilsin; çünkü sen doğru davrandın, ama biz kötülük yaptık.


İsrael'in Tanrısı Yahve, sen adilsin; çünkü bugün olduğu gibi, kaçıp kurtulan bir kalıntı olarak bırakıldık. İşte, suçlarımızın içinde senin önündeyiz; çünkü bundan ötürü kimse senin önünde duramaz.”


Kendisi ise çölde bir günlük yol gitti ve gelip bir ardıç ağacının altına oturdu. Sonra kendisi için ölmeyi dileyerek, "Yeter artık, ey Yahve, yaşamımı al; çünkü ben atalarımdan daha iyi değilim" dedi.


David halkı saydıktan sonra yüreği onu vurdu. David Yahve'ye, "Yaptığım işte büyük günah işledim" dedi. "Ama şimdi, ey Yahve, yalvarırım, hizmetkârının suçunu sil; çünkü çok akılsızlık ettim.”


O zaman İyov Yahve'ye yanıt verdi:


Ağzını toprağa koysun, Belki umut olur.


"Eğer cüzzam derinin her yerine yayılmışsa ve cüzzam, hastalığın görüldüğü kişinin başından ayaklarına kadar, kâhinin gördüğü kadarıyla bütün derisini kaplamışsa,


O'na ne söyleyeceğimizi bize öğret, Çünkü karanlık yüzünden davamızı ortaya koyamıyoruz.


Böylece yaptığın her şeyi sana bağışladığım zaman, hatırlayıp utanacaksın ve utancından bir daha ağzınızı açmayacaksın,” diyor Efendi Yahve.


ہمیں فالو کریں:

اشتہارات


اشتہارات