Biblia Todo Logo
آن لائن بائبل

- اشتہارات -




Daniel 8:4 - Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

4 Koçun batıya, kuzeye ve güneye doğru ittiğini gördüm. Hiçbir hayvan onun önünde duramıyordu. Onun elinden kurtarabilecek kimse yoktu, ama dilediğine göre yaptı ve kendini büyüttü.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

4 Koçun batıya, kuzeye, güneye doğru boynuz attığını gördüm. Hiçbir hayvan ona karşı koyamıyor, kimse onun elinden kurtaramıyordu. Koç dilediği gibi davrandı ve gitgide güçlendi.

باب دیکھیں کاپی

Turkish Bible Old Translation 1941

4 Koçu garba, ve şimale, ve cenuba doğru tos vurmakta gördüm; ve onun önünde hiç bir hayvan duramadı, ve onun elinden kurtaran yoktu; ve dileğine göre yaptı, ve kendini büyüttü.

باب دیکھیں کاپی

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

4 Кочун батъя, кузейе, гюнейе дору бойнуз аттъънъ гьордюм. Хичбир хайван она каршъ коямъйор, кимсе онун елинден куртарамъйорду. Коч диледии гиби даврандъ ве гитгиде гючленди.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

4 Koçun batıya, kuzeye, güneye doğru boynuz attığını gördüm. Hiçbir hayvan ona karşı koyamıyor, kimse onun elinden kurtaramıyordu. Koç dilediği gibi davrandı ve gitgide güçlendi.

باب دیکھیں کاپی




Daniel 8:4
18 حوالہ جات  

Ama ona karşı gelen kendi dileğine göre yapacak ve kimse onun önünde duramayacak. Görkemli ülkede duracak ve yıkım onun elinde olacak.


“Kral dileğine göre yapacak. Kendini yükseltecek ve her ilâhtan daha büyütecek ve ilâhların Tanrısı'na karşı şaşılacak şeyler söyleyecek. Öfke tamamlanıncaya kadar başarılı olacak, çünkü kararlaştırılan şey yapılacaktır.


Koçun yanına yaklaştığını gördüm ve ona karşı öfkelendi, koça vurdu ve iki boynuzunu kırdı. Koçta onun önünde duracak güç yoktu; onu yere devirdi ve çiğnedi. Koçu onun elinden kurtarabilecek kimse yoktu.


“İşte, ayıya benzeyen başka bir hayvan, bir ikincisi vardı. Bir yanı üzerine kalktı ve ağzında dişlerinin arasında üç kaburga kemiği vardı. Ona şöyle dediler: ‘Kalk! Çok et ye!’"


O gece Keldani Kralı Belşatsar öldürüldü.


Ona verdiği büyüklük yüzünden, bütün halklar, uluslar ve diller onun önünde titreyip korktular. Dilediğini öldürdü, dilediğini yaşattı. Dilediğini yükseltti, dilediğini alçalttı.


Çünkü böğürle ve omuzla itiyorsunuz, bütün hastaları dışarılara dağıtıncaya kadar boynuzlarınızla kakıyorsunuz,


“Ey siz Tanrı’yı unutanlar, şimdi şunu iyi tartın, Yoksa sizi parçalarım, kurtaran kimse olmaz.


Kurtaracak kimse yok diye, Aslan gibi canımı parçalamasınlar, Paramparça etmesinler onu.


Kötü olmadığımı bildiğin halde, Senin elinden beni kurtaracak kimse yoktur.


Heybet, sürüsünün ilk doğanına aittir. Onun boynuzları yaban öküzünün boynuzlarıdır. Onlarla bütün halkları dünyanın uçlarına itecek. Onlar Efraim'in on binleridir. Onlar Manaşe'nin binleridir.”


Kenaana oğlu Sidkiya kendine demir boynuzlar yaptı ve şöyle dedi: “Yahve diyor ki, ‘Suriyeliler tükeninceye kadar onları bunlarla iteceksiniz.’”


Senin sayende düşmanlarımızı devireceğiz. Bize karşı ayaklananları senin adınla ezeceğiz.


ہمیں فالو کریں:

اشتہارات


اشتہارات