Biblia Todo Logo
آن لائن بائبل

- اشتہارات -




Çıkış 32:17 - Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

17 Yeşu, halkın bağırışlarını duyunca Moşe'ye, "Ordugâhta savaş gürültüsü var" dedi.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

17 Yeşu, bağrışan halkın sesini duyunca, Musa'ya, “Ordugahtan savaş sesi geliyor!” dedi.

باب دیکھیں کاپی

Turkish Bible Old Translation 1941

17 Ve bağırıştıkları zaman, kavmın sesini Yeşu işitti, ve Musaya dedi: Ordugâhta cenk sesi var.

باب دیکھیں کاپی

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

17 Йешу, баръшан халкън сесини дуйунджа, Муса'я, „Ордугахтан саваш сеси гелийор!“ деди.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

17 Yeşu, bağrışan halkın sesini duyunca, Musa'ya, “Ordugahtan savaş sesi geliyor!” dedi.

باب دیکھیں کاپی




Çıkış 32:17
20 حوالہ جات  

Moşe ile hizmetkârı Yeşu kalktılar ve Moşe Tanrı Dağı'na çıktı.


Moşe Yeşu'ya, "Bizim için adamlar seç ve Amalek'le savaşmaya çık" dedi. "Yarın elimde Tanrı'nın değneği ile tepenin zirvesinde duracağım."


Ama Moav’ın üzerine ateş göndereceğim, Ve Keriyot'un saraylarını yiyip bitirecek; Ve Moav kargaşayla, bağırışlarla ve boru sesiyle ölecek.


Ama Rabba surunda ateş tutuşturacağım, Ve savaş gününde haykırışlarla, Kasırga gününde fırtınayla Onun saraylarını yiyip bitirecek.


Ordular Yahvesi kendi üzerine ant içip şöyle dedi: 'Mutlaka seni çekirgelerle doldurur gibi insanlarla dolduracağım, Sana karşı seslerini yükseltecekler.


Ey bütün uluslar, el çırpın. Zafer sesiyle Tanrı'ya sesinizi yükseltin!


Boru çaldıkça, "Hih!" diye kişner. Savaşın kokusunu uzaktan alır, Komutanların gürleyen sesini ve bağrışmalarını duyar.


İsraelliler ve Yahudalılar kalkıp bağırdılar ve Filistliler'i Gay’a ve Ekron kapılarına kadar kovaladılar. Filistliler'in yaralıları Şaaraim yolunda, Gat’a kadar, Ekron’a kadar düştüler.


David sabah erkenden kalktı ve koyunları bir bekçiye bıraktı ve erzakları Yişay'ın kendisine buyurduğu gibi alıp gitti. Savaşa çıkan ordu savaş için bağırırken arabaların olduğu yere geldi.


Lehi'ye geldiğinde, Filistliler onunla karşılaşınca bağırdılar. O zaman Yahve'nin Ruhu kuvvetle onun üzerine geldi ve kollarındaki urganlar ateşle yanmış keten gibi oldu; ve ellerinden bağları düştü.


Böylece halk bağırdı ve kâhinler boruları çaldı. Halk boruların sesini duyunca yüksek sesle bağırdılar ve duvar dümdüz çöktü, öyle ki, herkes kendi önüne doğru halk kente çıktı ve kenti aldılar.


Yedinci kez kâhinler boruları çaldığında Yeşu halka şöyle dedi: "Bağırın, çünkü Yahve bu kenti size verdi!


Yeşu halka buyrup dedi, "Size bağırmanızı söyleyeceğim güne dek bağırmayacaksınız, sesinizi duyurmayacaksınız, ağzınızdan tek bir söz çıkmayacak. Sonra bağıracaksınız.”


Öyle olacak ki, koç boynuzdan boruyu uzun uzun çaldıklarında ve borunun sesini duyduğunuzda, bütün halk yüksek sesle bağıracak; o zaman kentin surları dümdüz yıkılacak ve halk, herkes kendi önüne doğru düz çıkacak.”


O şöyle dedi: "Bu, zafer için bağıranların sesi değil. Yenilenlerin de feryat sesi değil bu; ama ben ezgi söyleyenlerin sesini duyuyorum.”


Ertesi gün erkenden kalktılar, yakmalık sunuları sındular ve esenlik sunularını getirdiler; insanlar yemek ve içmek için oturdular ve oynamak için kalktılar.


Levhalar Tanrı'nın işiydi ve lavhaların üzerine kazınmış olan yazı da Tanrı'nın yazısıydı.


Onun oğlu Nun ve onun oğlu Yeşu'ydu.


ہمیں فالو کریں:

اشتہارات


اشتہارات