Biblia Todo Logo
آن لائن بائبل

- اشتہارات -




Çıkış 1:14 - Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

14 Her türlü tarla işi, harç ve kerpiç işi gibi ağır işlerle yaşamlarını zehir ettiler, onları acımasızca hizmet ettirdiler.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

14 Her türlü tarla işi, harç ve kerpiç yapımı gibi ağır işlerle yaşamı onlara zehir ettiler. Bütün işlerinde onları amansızca kullandılar.

باب دیکھیں کاپی

Turkish Bible Old Translation 1941

14 ve şiddetle işlettikleri bütün işlerinde, tarlada her çeşit işte, harçta ve kerpiçte, ağır işle hayatlarını acı ettiler.

باب دیکھیں کاپی

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

14 Хер тюрлю тарла иши, харч ве керпич япъмъ гиби аър ишлерле яшамъ онлара зехир еттилер. Бютюн ишлеринде онларъ амансъзджа кулландълар.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

14 Her türlü tarla işi, harç ve kerpiç yapımı gibi ağır işlerle yaşamı onlara zehir ettiler. Bütün işlerinde onları amansızca kullandılar.

باب دیکھیں کاپی




Çıkış 1:14
30 حوالہ جات  

O, bizim soyumuzdan yararlandı ve atalarımıza kötü davrandı ve hayatta kalmasınlar diye, onları bebeklerini terk etmeye zorladı.


atalarımız Mısır'a indiler, biz de uzun süre Mısır'da yaşadık. Mısırlılar bize ve atalarımıza kötü davrandılar.


Moşe İsrael'in çocuklarına böyle söyledi, ama onlar ruh ıstırabından ve acımasız esaretten dolayı Moşe'yi dinlemediler.


Aradan çok sayıda günler gelip geçti, Mısır Kralı öldü. İsrael'in çocukları esaretten dolayı ah çektiler, feryat ettiler ve feryatları esaret nedeniyle Tanrı'ya ulaştı.


Mısır’da olan halkımın sıkıntısını gerçekten gördüm, iniltilerini duydum ve onları kurtarmak için aşağıya indim. Şimdi gel, seni Mısır’a göndereceğim.’”


“Benim seçtiğim oruç, bu değil mi: Kötülüğün bağlarını çözmek, Boyunduruğun kayışlarını açmak, Ezilenleri serbest bırakmak Ve her boyunduruğu kırmak?


“Onun omzunu yükten kurtardım. Elleri küfeden kurtuldu.


“Halkımın bir hiç uğruna götürüldüğünü görünce Şimdi ben burada ne yapayım” diyor Yahve. "Onlara hükmedenler alay ediyor” diyor Yahve, “Gün boyu sürekli adıma küfrediliyor.


Onu sana eziyet edenlerin, canına, 'Eğil de senin üzerinden yürüyelim' diyenlerin eline vereceğim; Sen de sırtını toprak gibi, sokak gibi üzerinde yürüyenlere serdin."


o asa ki, gazapla halkları sürekli darbeyle vurdu, ulusları öfkeyle, kimsenin engelleyemediği bir zulümle hükmetti.


Sen kamp ateşinin arasında uyurken, Tüyleri altın renkli, Kanatları gümüşle kaplanmış bir güvercin gibi parlarsın.


Onlara, "Bana Naomi demeyin. Bana Mara deyin, çünkü Her Şeye Gücü Yeten bana çok acı davrandı." dedi.


Mısırlılar bize kötü davrandı, eziyet çektirdi ve bizi ağır işlere zorladılar.


Ancak Yahve bugün olduğu gibi kendisine miras halkı olasınız diye sizi alıp demir eritme fırınından, Mısır'dan çıkardı.


Her yıl tutulan bir hizmetçi olarak onun yanında olacak. O, senin önünde, ona sert bir şekilde hükmetmeyecektir.


Bunları sizden sonra çocuklarınıza mülk olarak miras bırakabilirsiniz. Kölelerinizi sonsuza kadar onlardan alabilirsiniz, ama kardeşleriniz İsrael'in çocuklarına, birbirinize sertlikle hükmetmeyeceksiniz.'"


Ona sertlikle hükmetmeyeceksin, ancak Tanrın'dan korkacaksın.'"


“Seni Mısır diyarından, esaret evinden çıkaran Tanrın Yahve benim."


Mısırlılar İsrael'in çocuklarına acımasızca hizmet ettirdiler.


Avram'a şöyle dedi: “Şunu iyi bil ki, senin soyun, kendilerine ait olmayan bir ülkede yabancı olarak yaşayacak ve onlara kulluk edecekler. Kendilerine dört yüz yıl eziyet edecekler.


Bu nedenle yükleriyle onlara sıkıntı çektirmek için üzerlerine angarya görevlileri atadılar.


Mısır Kralı, birinin adı Şifrah, diğerinin adı Puah olan İbrani ebelerle konuştu.


gençlerin öğüdüne göre onlara şöyle dedi: "Babam boyunduruğunuzu ağır etti, ama ben boyunduruğunuzu artıracağım. Babam sizi kırbaçlarla terbiye etti, ama ben sizi akreplerle terbiye edeceğim."


Kükreyen aslan ya da saldırgan ayı neyse, Çaresiz halk üzerindeki kötü hükümdar da öyledir.


Gençliğimden beri bana çok kez eziyet ettiler. Şimdi İsrael desin:


Bu nedenle Efendi, Ordular Yahvesi şöyle diyor: "Siyon'da oturan ey halkım, Mısır'ın yaptığı gibi sana değnekle vursa da, sopasını sana karşı kaldırsa da, Aşurlu'dan korkma.


ہمیں فالو کریں:

اشتہارات


اشتہارات