Biblia Todo Logo
آن لائن بائبل

- اشتہارات -




АЪТЛАР 2:19 - Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

19 Kalk, geceleyin, nöbetlerin başında bağır! Yahve'nin yüzü önünde yüreğini su gibi dök. Her sokak başında açlıktan bayılan çocuklarının canı için Ellerini O'na doğru kaldır.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

19 Kalk, gece her nöbet başında haykır, Rab'bin huzurunda yüreğini su gibi dök! Her sokak başında açlıktan bayılan çocuklarının başı için O'na ellerini aç.

باب دیکھیں کاپی

Turkish Bible Old Translation 1941

19 Kalk, geceleyin, nöbetlerin başlangıcında, bağır; Rabbin yüzü önüne yüreğini su gibi dök; Her sokak başında açlıktan bayılan çocuklarının canı için ona ellerini kaldır.

باب دیکھیں کاپی

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

19 Калк, гедже хер ньобет башънда хайкър, Раб'бин хузурунда йюреини су гиби дьок! Хер сокак башънда ачлъктан байълан чоджукларънън башъ ичин О'на еллерини ач.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

19 Kalk, gece her nöbet başında haykır, Rab'bin huzurunda yüreğini su gibi dök! Her sokak başında açlıktan bayılan çocuklarının başı için O'na ellerini aç.

باب دیکھیں کاپی




АЪТЛАР 2:19
31 حوالہ جات  

Ey halkım, O'na her zaman güven. Yüreğini O’nun önünde dök. Tanrı bizim için bir sığınaktır. Selah.


Gece canımla seni arzuladım. Evet, içimdeki ruhumla seni gayretle arayacağım; Çünkü senin hükümlerin yeryüzünde olduğunda, Dünyada yaşayanlar doğruluğu öğrenirler.


Yakınmamı O’nun önünde döküyorum. O’na dertlerimi anlatıyorum.


Sabah erkenden, hava daha aydınlanmadan Yeşua kalkıp dışarı çıktı. Issız bir yere gidip orada dua etti.


Hanna, “Hayır efendim, ben ruhu kederli bir kadınım” diye yanıt verdi. “Ne şarap ne de içki içtim, yalnızca canımı Yahve'nin önüne döktüm.


Duam buhur gibi, El kaldırışım akşam kurbanı gibi Senin önünde dursun.


Böylece Gidyon ve onunla birlikte olan yüz adam orta nöbetin başlangıcında, nöbetçileri henüz yeni koyduklarında ordugâhın en dış kısmına geldiler. Daha sonra boru çaldılar ve ellerindeki testileri kırdılar.


Yahve gündüz vakti Sevgi dolu iyiliğini buyurur. Gece vakti O’nun ezgisi, Yaşamımın Tanrısı’na dua benimledir.


Yeşua o günlerde dua etmek için bir dağa çıktı. Bütün geceyi Tanrı’ya dua ederek geçirdi.


Bu nedenle, uyanık kalın. Çünkü evin efendisinin, akşam mı, gece yarısı mı, horoz öttüğü zaman mı, yoksa sabah mı, ne zaman geleceğini bilemezsiniz.


Gecenin dördüncü nöbetinde, sabaha karşı Yeşua denizin üzerinden yürüyerek onlara doğru geldi.


Gece adını hatırladım, ey Yahve, Yasana uyarım.


Sana haykırdığımda, Ellerimi En Kutsal Yerine doğru kaldırdığımda, Dileklerimin sesini duy.


Oğulların bitkin düştü. Ağa takılan geyik gibi, bütün sokak başlarında yatıyorlar. Onlar Yahve'nin gazabıyla, Tanrın'ın azarıyla dolu.


Bu nedenle, erkeklerin öfkelenmeden ve kuşku duymadan, her yerde kutsal eller kaldırarak dua etmelerini isterim.


O zaman ki, onların üzerine göndereceğim, sizi yok etsin diye yıkım için olan kıtlığın kötü oklarını göndereceğim. Üzerinize kıtlığı artıracağım ve ekmek desteğinizi kıracağım.


Bu yüzden sendeki babalar oğullarını yiyecekler, oğullar da babalarını yiyecekler. Senin üzerinde yargılar yürüteceğim; ve senden geri kalanların tümünü her rüzgâra saçacağım.


Kutsal yerde ellerinizi kaldırın. Yahve’yi övün!


Yaşadığım sürece seni böyle yücelteceğim. Senin adınla ellerimi kaldıracağım.


Çünkü inlemem ekmek yememden önce geliyor. İnlemelerim su gibi dökülüyor.


Mispa'da toplandılar, su çekip Yahve'nin önünde döktüler, o gün oruç tuttular ve orada, "Yahve'ye karşı günah işledik" dediler. Samuel, İsrael'in çocuklarına Mispa'da hükmetti.


Gözyaşlarım gece gündüz yemeğim oldu, Bana sürekli “Tanrın nerede?” diye soruyorlar.


Şunları hatırlıyor, canımı içime döküyorum; Sevinç ve övgü sesiyle nasıl gider, Kutsal Günü kutlayan toplulukla birlikte, Onları Tanrı'nın evine nasıl götürürdüm.


Ruhum içimde bunaldığında, Sen yolumu bilirsin. Yürüdüğüm yolda, Bana tuzak kurdular.


Ancak, ey kadınlar, Yahve'nin sözünü dinleyin. Kulağınız O'nun ağzının sözünü kabul etsin. Kızlarınıza yas tutmayı öğretin. Herkes komşusuna ağıt öğretsin.


Eğer kıra çıksam, İşte kılıçla öldürülenler! Kente girsem, İşte kıtlıktan hasta olanlar! Çünkü peygamber de kâhin de ülkede dolanıyor, Ama hiçbir şey bilmiyorlar.”


ہمیں فالو کریں:

اشتہارات


اشتہارات