Biblia Todo Logo
آن لائن بائبل

- اشتہارات -




АЪТЛАР 1:20 - Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

20 “Bak, ey Yahve; çünkü sıkıntıdayım. Yüreğim sıkılıyor. Yüreğim içimde dönüyor, Çünkü ağır bir şekilde isyan ettim. Dışarıda kılıç yoksun bırakmada. Evde ölüm gibi.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

20 Gör, ya RAB, ne sıkıntılar çektiğimi, İçim kanıyor, yüreğim buruk, Çünkü çok asilik ettim; Dışarıda kılıç beni çocuklarımdan ayırmakta, İçerdeyse ölüm kol gezmekte.

باب دیکھیں کاپی

Turkish Bible Old Translation 1941

20 Bak, ya RAB; çünkü sıkıntım var; içim kanıyor; İçimde yüreğim alt üst oldu; çünkü çok âsi oldum; Dışarıda kılıç beni çocuklarımdan etmede, evde ölüm gibi.

باب دیکھیں کاپی

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

20 Гьор, я РАБ, не съкънтълар чектиими, Ичим канъйор, йюреим бурук, Чюнкю чок асилик еттим; Дъшаръда кълъч бени чоджукларъмдан айърмакта, Ичердейсе ьолюм кол гезмекте.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

20 Gör, ya RAB, ne sıkıntılar çektiğimi, İçim kanıyor, yüreğim buruk, Çünkü çok asilik ettim; Dışarıda kılıç beni çocuklarımdan ayırmakta, İçerdeyse ölüm kol gezmekte.

باب دیکھیں کاپی




АЪТЛАР 1:20
32 حوالہ جات  

Yaş dökmekten gözlerim tükendi. Yüreğim sıkıntılı. Halkımın kızının yıkımı yüzünden Ciğerim yere döküldü, Çünkü çocuklar ve emziktekiler kentin sokaklarında bayılmakta.


“‘Kılıç dışarıda, salgın hastalık ve kıtlık içeride. Kırda olan kılıçla ölecek. Kentte olan kıtlık ve salgın hastalık tarafından yutulacak.


Bu nedenle yüreğim Moav için, içim de Kir Heres için arp gibi inliyor.


Hem genci, hem el değmemiş kızı, emzikteki çocukla, ak saçlı adamı, Dışarıda kılıç, içeride dehşet yok edecek.


Izdırabım benim, ızdırabım! Yüreğimde acı çekiyorum! Yüreğim içimde titriyor. Susamıyorum, çünkü ey canım, boru sesini, savaş dehşetini duydun.


Yüreğim sıkkın ve rahatı yok. Izdırap günleri üzerime geldi.


“Ey Efraim, senden nasıl vazgeçerim? Ey İsrael, seni nasıl teslim ederim? Seni nasıl Adma gibi yaparım? Seni nasıl Sevoim gibi yaparım? Yüreğim döndü, acımam kabardı.


“Yahve adildir, Çünkü buyruğuna karşı isyan ettim. Lütfen, ey bütün halklar, Dinleyin ve üzüntümü görün. El değmemiş kızlarım ve gençlerim sürgüne gittiler.


Bütün halkı inliyor. Ekmek arıyor. Canlarını ferahlatmak için güzel şeylerini yiyecek için verdiler. “Bak, ey Yahve, ve gör, Çünkü sefil oldum.”


Kirliliği eteklerindeydi. Kendi sonunu hatırlamadı. Bu yüzden aşağı inmesi şaşılacak şeydi. Teselli edeni yok. “Ey Yahve, sıkıntımı gör; Çünkü düşman kendini yüceltti.”


Bu yüzden yüreğim Moav için ney gibi inliyor, Yüreğim Kir Heresliler için ney gibi inliyor. Bu yüzden kazandığı bolluk yok oldu.


Efraim benim değerli oğlum değil mi? Sevgili çocuk değil mi? Çünkü ona karşı ne zaman konuşsam, Onu hâlâ içtenlikle hatırlıyorum. Bu yüzden yüreğim onu özlüyor. Ona kesinlikle merhamet edeceğim, diyor Yahve.


Eğer kıra çıksam, İşte kılıçla öldürülenler! Kente girsem, İşte kıtlıktan hasta olanlar! Çünkü peygamber de kâhin de ülkede dolanıyor, Ama hiçbir şey bilmiyorlar.”


Ancak suçunu itiraf et, Tanrın Yahve'ye karşı geldin, yollarını her yeşil ağacın altında yabancılara saçtın ve sözümü dinlemediniz,’ diyor Yahve.


“Yine de, ‘Ben masumum’ dedin. Gerçekten de öfkesi benden döndü. İşte, ‘Günah işlemedim’ dediğin için seni yargılayacağım.


Kırlangıç ya da turna kuşu gibi cıvıldaştım. Kumru gibi inledim. Gözlerim yukarıya bakmaktan zayıflıyor. Efendim, baskı altındayım. Kefilim ol.”


Günahlarını gizleyen başarılı olmaz, Ama onları itiraf edip bırakan merhamet bulur.


Su gibi dökülüyorum. Bütün kemiklerim eklemlerinden çıktı. Yüreğim balmumu gibi, İçimde eriyor.


İnsanların önünde ezgi söyleyerek der: 'Günah işledim ve doğru olanı çarpıttım, Ama bana yararı olmadı.


Baygınım ve alabildiğine yaralıyım. Yüreğimin acısından inliyorum.


Ey Yahve, kötülüğümüzü, Ve atalarımızın suçunu kabul ediyoruz; Çünkü sana karşı günah işledik.


Yeruşalem büyük günah işledi. Bu yüzden kirli oldu. Ona saygı gösterenlerin hepsi onu hor görüyor, Çünkü çıplaklığını gördüler. Evet, inliyor ve arkasını dönüyor.


Günah işledik, sapkınlık ettik, kötülük yaptık, başkaldırdık, buyruklarından ve ilkelerinden saptık.


Başımızdan taç düştü. Vay halimize, çünkü günah işledik!


ہمیں فالو کریں:

اشتہارات


اشتہارات