Biblia Todo Logo
آن لائن بائبل

- اشتہارات -




АЪТЛАР 1:1 - Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

1 İnsanlarla dolu olan kent, Nasıl da yapayalnız oturuyor! Uluslar arasında büyük olan, Dul kadın gibi oldu! Ülkeler arasında bey olan Köle oldu!

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

1 O kent ki, insan doluydu, Nasıl da tek başına kaldı şimdi! Büyüktü uluslar arasında, Dul kadına döndü! Soyluydu iller arasında, Angarya altına düştü!

باب دیکھیں کاپی

Turkish Bible Old Translation 1941

1 O şehir ki, halkla dolu idi, tek başına nasıl oturuyor! Milletler arasında büyüktü, dul kadın gibi oldu! Ülkeler arasında bir emîre idi, haraç veren oldu!

باب دیکھیں کاپی

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

1 О кент ки, инсан долуйду, Насъл да тек башъна калдъ шимди! Бюйюктю улуслар арасънда, Дул кадъна дьондю! Сойлуйду иллер арасънда, Ангаря алтъна дюштю!

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

1 O kent ki, insan doluydu, Nasıl da tek başına kaldı şimdi! Büyüktü uluslar arasında, Dul kadına döndü! Soyluydu iller arasında, Angarya altına düştü!

باب دیکھیں کاپی




АЪТЛАР 1:1
38 حوالہ جات  

Siyon'un kapıları yas tutacak, ağıt tutacak. O, ıssız kalıp yere oturacak.


Irmak ötesindeki bütün ülkeyi hükmeden Yeruşalem üzerinde güçlü krallar da oldu; ve onlara vergi, gümrük ve harç ödendi.


Solomon, Irmak'tan Filistliler ülkesine ve Mısır sınırına kadar bütün krallıklar üzerinde hüküm sürüyordu. Solomon'un bütün günlerinde ona vergi verdiler ve hizmet ettiler.


“Korkma, çünkü utanmayacaksın. Şaşırma, çünkü hayal kırıklığına uğramayacaksın. Çünkü gençliğinin utancını unutacaksınız. Artık dul kalmanın ayıbını hatırlamayacaksın.


Başımızdan taç düştü. Vay halimize, çünkü günah işledik!


Ey bağırışlarla dolu, gürültülü kent, neşeli şehir, öldürülenleriniz kılıçla öldürülmedi, savaşta da ölmediler.


Yehoyakim gümüşü ve altını Firavun'a verdi; ancak Firavun'un buyruğuna göre parayı vermek için ülke üzerine vergi koydu. Ülke halkının gümüşünü ve altını, herkesin kesilmiş vergisine göre toplayıp Firavun Neko'ya verdi.


Kendini yücelttiği, ahlaksızlığa verdiği ölçüde, eziyet ve keder verin ona. Çünkü içinden diyor ki, ‘Tahtında oturan bir kraliçeyim, dul değilim ben. Hiç yas görmeyeceğim.’


O zaman denizin bütün beyleri tahtlarından inecek, kaftanlarını bir kenara koyup işlemeli giysilerini çıkaracaklar. Titremeye bürünecekler. Yerde oturacaklar, her an titreyecekler ve sana şaşacaklar.


Altın nasıl da donuklaştı! Saf altın nasıl değişti! Kutsal yerin taşları Her sokak başına döküldü.


Siyon kızının ihtiyarları yerde oturuyorlar. Sessiz kalıyorlar. Başları üzerine toprak attılar. Çul giydiler. Yeruşalem'in kızları başlarını yere eğdiler.


Yahve öfkesiyle Siyon kızını nasıl bir bulutla örttü! İsrael'in güzelliğini gökten yeryüzüne indirdi, Öfkesi gününde ayağının taburesini hatırlamadı.


Bütün yeryüzünün çekici nasıl parçalanıp kırıldı! Babil uluslar arasında nasıl harap oldu!


Şafan oğlu Ahikam oğlu Gedalya onlara ve adamlarına ant içerek, "Keldaniler'e hizmet etmekten korkmayın. Ülkede oturun ve Babil Kralı'na hizmet edin, o zaman sizin için iyi olur" dedi.


“Yeruşalem’i taş yığınları, Çakal yeri yapacağım. Yahuda kentlerini ıssız, Kimsesiz bırakacağım.”


Müjde getirenin, Esenliği duyuranın, İyi haberi getirenin, Kurtuluşu ilan edenin, Siyon'a, “Tanrın hüküm sürüyor!” diyenin Dağlar üzerindeki ayakları ne güzeldir.


Kendini tozdan silkele! Kalk, otur, Yeruşalem! Kendini boynunun bağlarından kurtar, Siyon'un sürgün kızı!


Sen nasıl da gökten düştün, parlak olan, ey şafağın oğlu! Ulusları yere seren, sen nasıl da yerle bir oldun!


Oymaklar, Yah’ın oymakları, İsrael için olan kural uyarınca, Yahve’nin adına şükretmek için oraya çıkarlar.


Ülke günahlarımız yüzünden başımıza koyduğun krallara çok ürün veriyor. Bedenlerimiz ve hayvanlarımız üzerinde de istedikleri yetkiye sahipler ve biz büyük sıkıntı içindeyiz.


“Kralın vergisi için tarlalarımızı ve bağlarımızı teminat gösterip borç aldık” diyenler de vardı.


Firavun Neko, Yeruşalem'de krallık yapmasın diye onu Hamat ülkesindeki Rivla'da zincire vurdu ve ülke üzerine yüz talant gümüş ve bir talant altın vergi koydu.


Efendi Yahve kulağımı açtı. Ben isyankâr değildim. Geri dönmedim.


Irmak'tan Filistliler ülkesine ve Mısır sınırına kadar bütün krallar üzerinde hüküm sürdü.


O zaman yüreğinden şöyle diyeceksin, 'Ben çocuklarımı yitirdiğim, yalnız, sürgünde ve oradan oraya dolaştığım halde bunlara benim için kim gebe kaldı? Bunları kim büyüttü? İşte, yalnız kalmıştım. Bunlar neredeydi?'”


Çünkü Yahve şöyle diyor, “Yakov için sevinçle ezgi söyleyin, ulusların başı için bağırın. İlan edin, övün ve şöyle deyin, ‘Ey Yahve, halkını, İsrael’in kalıntılarını kurtar!’


Peygamber Yeremya'ya, "Lütfen yakarışımız senin önüne gelsin ve Tanrın Yahve'ye bizim için, bütün bu kalıntı için dua et. Çünkü senin gördüğün gibi, çok insandan geriye pek az kaldık.


“Efendi Yahve şöyle diyor: ‘Burası Yeruşalem’dir. Onu ulusların, çevresinde olan ülkelerin ortasına koydum.


Kentlerinizi harap edeceğim, kutsal yerlerinizi ıssız bırakacağım. Hoş kokulu sunularınızdan hoşnut olmayacağım.


Sizi uluslar arasına dağıtacağım ve ardınızdan kılıç çekeceğim. Ülkeniz ıssız kalacak, kentleriniz çöl olacak.


“İsrael'in Tanrısı, Ordular Yahvesi şöye diyor: Yeruşalem üzerine ve Yahuda'nın bütün kentlerine üzerine getirmiş olduğum bütün kötülüğü gördünüz;


Bu yüzden gazabım ve öfkem taşarak döküldü, Yahuda kentlerinde ve Yeruşalem sokaklarında alevlendi. Bugün olduğu gibi harap olup ıssız kaldılar.


“Sevgililerimi çağırdım, Ama onlar beni aldattılar. Canlarını tazelemek için kendilerine yiyecek ararken, Kâhinlerim ve ihtiyarlarım kentte ruhlarını teslim ettiler.


“Ey insanoğlu, mademki Sur, Yeruşalem'e karşı, ‘Oh! Yıkıldı! Halkların kapısı olan kent bana geri döndü. Şimdi o yıkılmışken, ben doldurulacağım.' dedi.


ہمیں فالو کریں:

اشتہارات


اشتہارات