Biblia Todo Logo
آن لائن بائبل

- اشتہارات -




Amos 4:13 - Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

13 Çünkü işte, dağlara biçim veren, rüzgârı yaratan, insana ne düşündüğünü bildiren, Sabah karanlığını yaratan ve yeryüzünün yüksek yerleri üzerine ayak basan; O'nun adı Ordular Tanrısı Yahve'dir.”

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

13 Çünkü dağlara biçim veren, Rüzgarı yaratan, düşüncelerini insana bildiren, Şafağı karanlığa çeviren, Dünyanın yüksek yerlerine ayak basan işte O'dur, O'nun adı RAB, Her Şeye Egemen Tanrı'dır.

باب دیکھیں کاپی

Turkish Bible Old Translation 1941

13 Çünkü, işte, dağlara biçim veren, ve yeli yaratan, ve düşüncesi ne olduğunu insana bildiren, tanı karanlık eden, ve dünyanın yüksek yerleri üzerine ayak basan — onun ismi RABDİR, orduların Allahıdır.

باب دیکھیں کاپی

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

13 Чюнкю далара бичим верен, Рюзгаръ яратан, дюшюнджелерини инсана билдирен, Шафаъ каранлъа чевирен, Дюнянън йюксек йерлерине аяк басан иште О'дур, О'нун адъ РАБ, Хер Шейе Егемен Танръ'дър.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

13 Çünkü dağlara biçim veren, Rüzgarı yaratan, düşüncelerini insana bildiren, Şafağı karanlığa çeviren, Dünyanın yüksek yerlerine ayak basan işte O'dur, O'nun adı RAB, Her Şeye Egemen Tanrı'dır.

باب دیکھیں کاپی




Amos 4:13
38 حوالہ جات  

Ülker ve Orion takımyıldızlarını yaratanı, Ve ölüm gölgesini sabaha çevireni, Ve gündüzü geceyle karartanı, Denizin sularını çağıranı, Ve onları yeryüzüne dökeni arayın; O'nun adı Yahve'dir,


Göklerde odalarını yapan, kubbesini yeryüzüne kuran, denizin sularını çağıran ve onları yeryüzüne döken O'dur. Adı Yahve'dir.


Kurtarıcımız, Ordular Yahvesi'dir O'nun adı, İsrael'in Kutsalı'dır.


Ancak gökte sırları açan bir Tanrı var ve O, son günlerde ne olacağını Kral Nebukadnetsar'a bildirdi. Senin düşün, yatağının üzerinde başının görümleri şunlardır:


Karanlığı çöktürmeden önce, Ayaklarınız karanlık dağlar üzerinde tökezlemeden önce, Ve siz ışık beklerken, Onu ölüm gölgesine çevirip koyu karanlığı bastırmadan önce, Tanrınız Yahve'ye yücelik verin.


Güçle kuşanmış olarak, Kuvvetinle dağlara biçim veren,


Mutlusun, ey İsrael! Senin gibi, yardımının kalkanı, Haşmetinin kılıcı olan, Yahve tarafından kurtarılan bir halk var mı? Düşmanların kendilerini sana teslim edecekler. Onların yüksek yerlerine basacaksın.”


O gün öyle olacak ki, diyor Efendi Yahve, "Öğleyin güneşi batıracağım, Ve güpegündüz yeryüzünü karartacağım.


Yakov'un payı bunlara benzemez, Çünkü mirasının oymağı da dahil olmak üzere Her şeye biçim veren O'dur. Adı Ordular Yahvesi'dir.


Yakov'un payı bunlara benzemez; Çünkü her şeyin yapıcısı O'dur; Ve İsrael O'nun mirasının boyudur. Adı Ordular Yahvesi'dir.


Avucunun içiyle suları ölçen, Karışıyla gökyüzünü işaretleyen, Ölçü sepetinde yerin tozunu hesaplayan, Dağları kantarla, tepeleri teraziyle tartan kimdir?


Onu yeryüzünün yüksek yerlerine bindirdi. Tarlanın ürününü yedi. Ona kayadan bal, çakmaktaşından yağ emdirdi;


Mısır ordugâhıyla İsrael ordugâhının arasına geldi. Bulut ve karanlık vardı ama geceyi aydınlatıyordu. Bütün gece biri ötekinin yanına yaklaşmadı.


Moşe elini gökyüzüne doğru uzattı, bütün Mısır topraklarında üç gün boyunca koyu bir karanlık vardı.


Rüzgâr dilediği yerde eser, sesini duyarsın, ama nereden gelip nereye gittiğini bilemezsin. Ruh’tan doğan herkes de böyledir.”


“Efendi Yahve kendi üzerine ant içti,” diyor Ordular Tanrısı Yahve: “Yakov’un gururundan nefret ediyorum, Ve kalelerinden tiksiniyorum. Bu yüzden kenti ve içindeki her şeyi teslim edeceğim.


Bu yüzden sizi Damaskus'un ötesine sürgün edeceğim” diyor Yahve, O'nun adı Ordular Tanrısı'dır.


“Dinleyin ve Yakov evine karşı tanıklık edin,” diyor Ordular Tanrısı Efendi Yahve.


Ses verince göklerde sular kükrer, Buharları yeryüzünün uçlarından yükseltir. Yağmur için şimşek yapar, Hazinelerinden rüzgâr çıkarır.


O ses verince göklerdeki sular gürler, Ve buharları yeryüzünün uçlarından yükseltir. Yağmur için şimşekler yapar, Ve hazinelerinden rüzgâr çıkarır.


Çünkü onlar kendilerini kutsal kentin yurttaşlarıyız derler, İsrael'in Tanrısı'na güvenirler; Ordular Yahvesi'dir O'nun adı.


O gün denizin uğultusu gibi onlara karşı kükreyecekler. Bir kimse toprağa baktığında işte, karanlık ve sıkıntı. Bulutlarındaki ışık kararmıştır.


Sözünü gönderir ve onları eritir. Rüzgârını estirir, sular akar.


Oturuşumu ve kalkışımı bilirsin. Düşüncelerimi uzaktan sezersin.


Yeryüzünün uçlarından bulutları yükseltir. Yağmurla birlikte şimşekler yapar. Rüzgârı hazinelerinden çıkarır.


İnsana ilişkin kimsenin O’na tanıklık etmesine ihtiyacı yoktu. Çünkü insanda ne olduğunu O kendisi biliyordu.


Onların düşüncelerini bilen Yeşua şöyle dedi, “Neden yüreğinizde kötülük düşünüyorsunuz?


Ama bana gelince, bu sır bana bütün yaşayanlardan daha bilge olduğum için değil, ama yorumun krala bildirilsin de, sen kendi yüreğinin düşüncelerini bilesin diye açıklandı."


Karanlık ve kasvet günü, bulut ve koyu karanlık günü. Dağlara yayılan şafak gibi, büyük ve güçlü bir halk; Benzeri hiç olmadı, Onlardan sonra da çok kuşakların yıllarında bir daha olmayacak.


Güneşe buyruk verir, o da doğmaz, Ve yıldızları mühürler.


Işığı ben biçimlendiririm ve karanlığı yaratırım. Ben barışı yaparım ve felaketi yaratırım. Bütün bunları yapan Yahve benim.


"Varlığımın hakkı için" Diyor adı Ordular Yahvesi olan Kral, "Kesinlikle dağlar arasında Tabor, Ve deniz yanındaki Karmel gibi gelecektir.


Bu yüzden Tanrın'a dön. İyiliği ve adaleti koru, Ve sürekli Tanrın'ı bekle.


ہمیں فالو کریں:

اشتہارات


اشتہارات