Biblia Todo Logo
آن لائن بائبل

- اشتہارات -




2. Korintliler 6:5 - Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

5 Dayaklarda, zindanlarda, kargaşalıkta, emekte, uykusuzlukta, oruçlarda,

باب دیکھیں کاپی

Turkish Bible Old Translation 1941

5 dayaklarda, hapislerde, karışıklıklarda, emeklerde, uykusuzluklarda, oruçlarda,

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

5 itilip kakılmakta, cezaevlerinde, kargaşalıklarda, emekte, uykusuzlukta, açlıkta.

باب دیکھیں کاپی

Temel Türkçe Tercüme

5 Dövüldük, hapishaneye atıldık. Kargaşalarda saldırıya uğradık. Ağır işlerde çalıştık, uykusuz ve aç kaldık.

باب دیکھیں کاپی




2. Korintliler 6:5
48 حوالہ جات  

Emek verdim, sıkıntı çektim. Kaç kez uykusuz, aç ve susuz kaldım. Kaç kez yiyecek bulamadım, soğukta ve çıplak kaldım.


Ne var ki ikna olmayan Yahudiler, çarşı pazardan topladıkları bazı kötü adamlardan meydana gelen bir kalabalıkla kenti ayağa kaldırdılar. Yason’un evine saldırıp onları halkın önünde çıkarmaya çalıştılar.


Çekmek üzere olduğun sıkıntılardan korkma! Bak, sınanmak için İblis içinizden bazılarını zindana atmak üzere. On gün zulüm göreceksiniz. Ölüme kadar sadık kal, sana yaşam tacını vereceğim.


Kardeşimiz Timoteos’un serbest bırakıldığını bilmenizi istiyorum. Yakında gelebilirse, kendisiyle birlikte sizi görmeye geleceğim.


Önderlerinize itaat edin ve onlara tabi olun. Çünkü onlar canlarınız için hesap verecek kişiler olarak sizi gözetirler. Öyle ki, yaptıkları işi inleyerek değil, ki bunun size yararı olmaz, sevinçle yapsınlar.


Diğerleri alaya alınıp kırbaçlandı, hatta zincire vurulup zindana atıldı.


Ama sen her şeyde ayık ol, sıkıntıya dayan, müjdeci olarak işini yap, hizmetini tamamla.


Müjde için bir suçlu gibi zincire vurulmaya kadar sıkıntı çekiyorum. Ama Tanrı’nın sözü zincire vurulamaz.


Öyleyse Efendimiz’in tanıklığından da O’nun tutsağı olan benden de utanma. Tanrı’nın gücü uyarınca Müjde için benimle birlikte sıkıntıya dayan.


Bunun için hem çalışıyoruz hem de kınanıyoruz. Çünkü umudumuzu bütün insanların, özellikle de iman edenlerin Kurtarıcısı olan diri Tanrı’ya bağladık.


Kardeşler, emeğimizi ve çabamızı hatırlayın. Hiçbirinize yük olmamak için gece gündüz çalıştık, size Tanrı’nın Müjdesi’ni duyurduk.


Öyle ki, bütün saray muhafızları ve geri kalan herkes Mesih uğruna tutuklu olduğumu açıkça gördü.


Bunun için, ben Pavlus siz uluslar uğruna Mesih Yeşua’nın tutuklusuyum.


Ama ne isem, Tanrı’nın lütfuyla oyum. Bana verilen lütfu boşuna değildi, ama hepsinden çok ben çalıştım. Ancak ben değil, benimle olan Tanrı’nın lütfu.


Belli bir süre anlaşıp kendinizi oruç ve duaya vermek dışında başka bir nedenle birbirinizi mahrum etmeyin. Ama sonra yeniden bir araya gelin ki, kendinizi denetleyemediğiniz için Şeytan sizi ayartmasın.


Şu ana dek aç, susuz, çıplağız, dövülüyoruz. Oturacak bir yerimiz yok.


Pavlus tam iki yıl kendi kiraladığı evde oturdu. Kendisine gelen herkesi kabul etti.


Pavlus şöyle karşılık verdi: “Tanrı’ya dua ederim ki, ister az ister çok olsun, yalnız sen değil, bugün beni işiten herkes bu zincirler dışında benim gibi olsun.”


Bunu Yeruşalem’de de yaptım. Başkâhinlerden aldığım yetkiyle kutsalların çoğunu zindana kapattım. Öldürüldükleri zaman oyumu onlara karşı kullandım.


İki yıl dolunca, Feliks’in yerine Porkius Festus geçti. Yahudiler’in gözüne girmek isteyen Feliks Pavlus’u bağlı bıraktı.


“Seni suçlayanlar geldiği zaman seni tam dinleyeceğim” dedi. Pavlus’un, Hirodes’in sarayında tutulması için buyruk verdi.


Büyük bir çekişme çıkınca komutan, Pavlus’u parçalayacaklar diye korktu. Askerlere aşağı inip onu aralarından zorla alıp kaleye götürmelerini buyurdu.


Bu yüzden uyanık kalın. Üç yıl boyunca gece gündüz, gözyaşlarıyla hepinizi nasıl uyardığımı hatırlayın.


Her kilisede ihtiyarlar atadılar. Dua ve oruçla onları, inandıkları Efendi’ye emanet ettiler.


Ama Antakya’dan ve Konya’dan gelen bazı Yahudiler kalabalığı kandırıp Pavlus’u taşladılar. Öldüğünü sanıp onu kentin dışına sürüklediler.


Bunun üzerine oruç tutup dua ettiler. Ellerini Barnabas’la Saul’un üzerlerine koyup onları gönderdiler.


Elçilerin üzerine ellerini koyduktan sonra onları göz altına aldılar.


Adam gönderdi ve Yuhanna’nın başını kestirdi.


Hirodes, kardeşi Filipus’un karısı Hirodiya’nın hatırına, Yuhanna’yı tutuklatmış, bağlatmış ve zindana atmıştı.


Yeşua onlara şöyle dedi: “Güvey yanlarındayken arkadaşları yas tutabilir mi? Ama güveyin yanlarından alınacağı günler gelecek ve o zaman oruç tutacaklar.


"Ey insanoğlu, seni İsrael evine bekçi yaptım. Bu yüzden sözü ağzımdan işit ve benim tarafımdan onları uyar.


O zaman Yeremya’yı alıp muhafız avlusunda bulunan kralın oğlu Malkiya’nın zindanına attılar. Yeremya’yı iplerle sarkıttılar. Zindanda su yoktu, sadece çamur vardı ve Yeremya çamura battı.


Ve Yeremya'ya henüz muhafız avlusunda kilitliyken, ikinci kez Yahve'nin sözü geldi ve şöyle dedi:


Ama bizim suçlarımızdan dolayı onun bedeni delindi. Bizim kötülüklerimizden dolayı o ezildi. Esenliğimizi getiren ceza onun üzerindeydi; Onun yaralarıyla da iyileştik.


Asa Gören'e öfkelendi ve onu zindana attı. Çünkü bu şeyden ötürü ona karşı hiddetlenmişti. Asa aynı zamanda halkın bir kısmına baskı yapıyordu.


De ki, "Kral şöyle diyor, ‘Bu adamı zindana atın ve ben esenlikle dönünceye dek ona sıkıntı ekmeği ve sıkıntı suyu verin.’”


Onu en fazla kırk sopayla cezalandırabilir. Daha fazlasını vermeyecek, yoksa daha fazlasını verirse ve onu bu kadar çok sopayla döverse, o zaman kardeşin senin gözünde alçalır.


ہمیں فالو کریں:

اشتہارات


اشتہارات