2.TARİHLER 4:4 - Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

⁴ Üçü kuzeye, üçü batıya, üçü güneye ve üçü de doğuya bakan on iki öküz üzerinde duruyordu. Deniz yukarıdan üzerlerine yerleştirilmişti ve onların bütün arka tarafları içe dönüktü.

Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

⁴ Havuz üçü kuzeye, üçü batıya, üçü güneye, üçü de doğuya bakan on iki boğa heykeli üzerine oturtulmuştu. Boğaların sağrıları içe dönüktü.

Turkish Bible Old Translation 1941

⁴ On iki öküz üzerinde dururdu, üçü şimale, ve üçü garba, ve üçü cenuba, ve üçü şarka bakardı, ve deniz yukarıda onların üzerine konulmuştu, ve bütün onların sağrıları içeri doğru idi.

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

⁴ Хавуз ючю кузейе, ючю батъя, ючю гюнейе, ючю де доуя бакан он ики боа хейкели юзерине отуртулмушту. Боаларън саръларъ иче дьонюктю.

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

⁴ Havuz üçü kuzeye, üçü batıya, üçü güneye, üçü de doğuya bakan on iki boğa heykeli üzerine oturtulmuştu. Boğaların sağrıları içe dönüktü.

2.TARİHLER 4:4 حوالہ جات

Vahiy 21:14

Kentin surlarının on iki temeli vardı. Bunların üzerinde Kuzu’nun on iki elçisinin on iki adı yazılıydı.

Efesliler 2:20

Elçiler ve peygamberlerin temeli üzerinde bina oldunuz. Mesih Yeşua’nın kendisi köşe taşıdır.

Elçilerin İşleri 9:15

Efendi ona, ‘‘Yoluna git, çünkü o benim adımı öteki ulusların, kralların ve İsrael'in çocuklarının önünde taşımak üzere seçtiğim kaptır.

Markos 16:15

Yeşua onlara şöyle dedi: “Bütün dünyaya gidin, Müjde’yi bütün yaratılışa duyurun.

Matta 16:18

Ben de sana derim ki, sen Petrus’sun ve kilisemi bu kayanın üzerine kuracağım. Hades'in kapıları ona karşı galip gelmeyecektir.

1.KRALLAR 7:25

Üçü kuzeye, üçü batıya, üçü güneye, üçü doğuya bakan on iki öküz üzerinde duruyordu; deniz yukarıdan üzerlerine yerleştirilmişti ve onların bütün arka kısımları içe dönüktü.

2.TARİHLER 4:3

Altında, onu çevreleyen her arşında on, denizi çevreleyen öküz suretleri vardı. Öküzler iki sıraydı ve dökülürken birlikte döküldü.

2.TARİHLER 4:5

Kalınlığı el kadardı. Kenarı bir kâse kenarı gibi, zambak çiçeği gibi yapılmıştı. Üç bin bat aldı ve tuttu.