Biblia Todo Logo
آن لائن بائبل

- اشتہارات -




Vahiy 7:3 - Temel Türkçe Tercüme

3 “Biz Allahımızʼın kullarının alınlarını mühürleyeceğiz” dedi. “O zamana kadar karaya, denize ya da ağaçlara zarar vermeyin!”

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

3 “Biz Tanrımız'ın kullarını alınlarından mühürleyene dek karaya, denize ya da ağaçlara zarar vermeyin!”

باب دیکھیں کاپی

Turkish Bible Old Translation 1941

3 Biz alınları üzerine Allahımızın kullarını mühürleyinciye kadar, yere ve denize ve ağaçlara zarar etmeyin.

باب دیکھیں کاپی

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

3 „Биз Танръмъз'ън кулларънъ алънларъндан мюхюрлейене дек карая, денизе я да аачлара зарар вермейин!“

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

3 “Tanrımız'ın kullarının alnına mühür vurmamızı bekleyin. O zamana dek yeri, denizi, ağaçları kırıp geçirmeyin.”

باب دیکھیں کاپی

Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

3 “Biz Tanrımız’ın hizmetkârlarını alınlarından mühürleyinceye dek karaya, denize, ağaçlara zarar vermeyin!”

باب دیکھیں کاپی




Vahiy 7:3
31 حوالہ جات  

Oʼnun yüzünü görecekler ve Oʼnun adı alınlarında olacak.


Çekirgelere şöyle emredildi: “Yeryüzündeki otlara, herhangi bir bitki ya da ağaca zarar vermeyin. Sadece alınlarında Allahʼın mührü olmayan insanlara zarar verin.”


Sonra tahtlar gördüm. Bu tahtlarda oturanlara yargı yürütme yetkisi verilmişti. İsa hakkında şahitlik edip Allahʼın sözünü yaydıkları için başı kesilenlerin canlarını da gördüm. Onlar canavara ve onun heykeline tapmamış, işaretini alınlarına ya da ellerine almamışlardı. Hayata dönüp Mesihʼle birlikte bin yıl krallık sürdüler.


Bir de baktım, Kuzuʼnun Siyon Dağıʼnda durduğunu gördüm. Oʼnunla birlikte yüz kırk dört bin kişi vardı. Alınlarında Kuzuʼnun adı ve Babasıʼnın adı yazılıydı.


Küçük büyük, zengin fakir, özgür köle, herkesi sağ eline ya da alnına işaret almaya zorlar.


Çünkü Oʼnun yargıları doğru ve adaletlidir. Allah dünyayı fahişeliğiyle bozan büyük fahişeyi yargılayıp cezalandırdı. Böylece hizmetkârlarının kanının intikamını aldı.”


Dört yaratığın ortasından sanki bir ses işittim. Ses şöyle diyordu, “Bir ölçek buğday bir dinara, üç ölçek arpa bir dinara. Ama zeytinyağına ve şaraba zarar verme.”


Kim bana hizmet ederse, peşimden gelsin. Ben neredeysem, bana hizmet eden de orada olacak. Kim bana hizmet ederse, Babam onu ödüllendirecek.


O günler kısaltılmasaydı, hiçbir insan kurtulmazdı. Fakat Allah seçtiği kişilerin hatırı için o günleri kısaltacak.


Ama şimdi günaha köle olmaktan kurtuldunuz ve Allahʼa köle oldunuz. Bundan kazancınız Allahʼa adanmışlık ve sonucu sonsuz yaşamdır.


İnsan Oğlu güçlü bir borazan sesiyle meleklerini gönderecek. Onlar da Oʼnun seçtiği kişileri dünyanın dört bucağından, göğün bir ucundan öbür ucuna kadar toplayacaklar.


Şahitliğini kabul eden ise, Allahʼın gerçeği söylediğine mühür basmış olur.


Bundan sonra yeryüzünün dört köşesinde duran dört melek gördüm. Rüzgar karaya, denize ya da herhangi bir ağaca esmesin diye, bu melekler yeryüzünün dört rüzgarını tutuyorlardı.


Sonra gün doğusundan yükselen başka bir melek gördüm. Bu melek diri olan Allahʼın mührünü taşıyordu. Allahʼtan karaya ve denize zarar verme yetkisini alan dört meleğe yüksek sesle şöyle emretti:


İşaret canavarın adı veya adını gösteren sayıdır. İşaretsiz kimse bir şey alıp satamazdı.


Onların ardından üçüncü bir melek geldi. Yüksek sesle şöyle dedi: “Eğer bir kişi canavara ya da onun heykeline taparsa ve alnına ya da eline canavarın işaretini alırsa,


ہمیں فالو کریں:

اشتہارات


اشتہارات