Biblia Todo Logo
آن لائن بائبل

- اشتہارات -




Vahiy 4:8 - Temel Türkçe Tercüme

8 Dört yaratığın her birinin altışar kanadı vardı. Kanatların iç ve dış tarafları gözlerle doluydu. Gece gündüz hiç durmadan şöyle diyorlar: “Kutsal, kutsal, kutsaldır ezelden var olan, şimdi var olan ve gelecekte var olan sonsuz güç sahibi Rab Allah!”

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

8 Dört yaratığın her birinin altışar kanadı vardı. Yaratıkların her yanı, kanatlarının alt tarafı bile gözlerle kaplıydı. Gece gündüz durup dinlenmeden şöyle diyorlar: “Kutsal, kutsal, kutsaldır, Her Şeye Gücü Yeten Rab Tanrı, Var olmuş, var olan ve gelecek olan.”

باب دیکھیں کاپی

Turkish Bible Old Translation 1941

8 Ve dört mahlûktan her birinin altı kanadı olup etrafı ve içi gözlerle doludur, ve: Kuddûs, kuddûs, kuddûs, Var olmuş, ve var olan ve gelecek olan, Her şeye Kadir Rab Allah! diyerek gündüz ve gece rahat etmezler.

باب دیکھیں کاپی

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

8 Дьорт яратъън хер биринин алтъшар канадъ вардъ. Яратъкларън хер янъ, канатларънън алт тарафъ биле гьозлерле каплъйдъ. Гедже гюндюз дуруп динленмеден шьойле дийорлар: „Кутсал, кутсал, кутсалдър, Хер Шейе Гюджю Йетен Раб Танръ, Вар олмуш, вар олан ве геледжек олан.“

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

8 Dört yaratıktan her birinin altışar kanadı vardı; içleri de, dışları da gözlerle doluydu. Gece gündüz durmak dinlenmek bilmeden şöyle diyorlardı: “Kutsal, kutsal, kutsal Rab Tanrı, Her Şeye Gücü Yeten. Var Olan, Var Olmuş ve Gelecek Olan.”

باب دیکھیں کاپی

Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

8 Her birinin altışar kanadı vardı. İçleri ve dışları gözlerle kaplıydı. Gece gündüz durup dinlenmeden şöyle diyorlar: “Kutsal, kutsal, kutsaldır Efendi Tanrı, Her Şeye Gücü Yeten, var olmuş, var olan ve gelecek olan!”

باب دیکھیں کاپی




Vahiy 4:8
42 حوالہ جات  

Şimdi var olan, ezelden var olan ve gelecekte var olan, sonsuz güç sahibi Rab Allah şöyle diyor: “Alfa ve Omega benim.”


Tahtın önünde sanki kristal gibi duru, camdan bir deniz vardı. Tahtın her dört yanının ortasında birer yaratık duruyordu. Önleri ve arkaları gözlerle doluydu.


İsa Mesih dün, bugün ve sonsuza dek aynıdır.


Allahʼın hizmetkârı olan Musaʼnın ilahisini ve Kuzuʼnun ilahisini söylüyorlardı: “Ya Rab, sonsuz güç sahibi Allah! Senin yaptıkların büyük ve hayranlık uyandırıcı. Ey milletlerin Kralı! Yaptıkların doğru ve adaletlidir.


Şöyle dediler: “Ey sonsuz güç sahibi, şimdi var olan ve ezelden var olan Rab Allah, sana şükrederiz. Çünkü büyük gücünü kullanarak hüküm sürmeye başladın.


Bir de kurban yerinden gelen sesi işittim. Şöyle diyordu: “Evet, ya Rab, sonsuz güç sahibi Allah, Senin verdiğin yargılar doğru ve adaletlidir.”


İşte, bunun için Allahʼın tahtının önündeler. Oʼnun tapınağında gece gündüz Oʼna tapınıyorlar. Tahtta Oturan onlara sığınak olacak.


Şehirde tapınak görmedim. Çünkü sonsuz güç sahibi Rab Allah, ve Kuzu şehrin tapınağıdır.


Oʼnun ağzından keskin bir kılıç çıkıyordu. Bununla milletleri vuracak. “Onları demir çomakla güdecek.” Şarap yapmak için üzüm çiğneme çukurunda üzüm çiğner gibi, milletleri sonsuz güç sahibi olan Allahʼın kızgın öfkesiyle çiğneyecek.


“Filadelfiyaʼdaki topluluğun meleğine şunları yaz: Bunlar Kutsal ve gerçek olan, Davudʼun anahtarına sahip olanın sözleridir. Açtığı kapıyı kimse kapatamaz ve kapadığı kapıyı kimse açamaz. O sana şunları söylüyor:


Ben Yuhannaʼdan, İsa Mesihʼin Ege bölgesindeki yedi topluluğuna selam! Şimdi var olan, ezelden var olan ve gelecekte var olan Allahʼtan, Oʼnun tahtının önünde bulunan yedi ruhtan ve İsa Mesihʼten size lütuf ve esenlik olsun.


Tahtın etrafında yirmi dört taht daha vardı. Bu tahtlarda yirmi dört ihtiyar oturmuştu. Üzerlerinde beyaz elbiseler giyinmiş ve başlarında altın taçlar vardı.


Ben size Baba olacağım, Siz de bana oğullar ve kızlar olacaksınız.” Her şeye gücü yeten Rab böyle diyor.


Üçü de mucizeler yapan cinlerin ruhlarıdır. Bütün dünyanın krallarına gidip onları sonsuz güç sahibi Allahʼın büyük yargı günündeki savaş için toplarlar.


Onlara acı çektiren ateşin dumanı sonsuzlara kadar yükselecek. Canavara ve onun heykeline tapıp adının işaretini alanlar gece gündüz rahat yüzü görmeyecekler.”


Allahʼın sözünü vaaz et. Zaman uygun olsun ya da olmasın bu hizmeti gayretle sürdür. İnsanlara günahlarını göster, onları azarla, cesaretlendir, tam bir sabırla eğit.


Nasıl yaşadığına ve neleri öğrettiğine dikkat et. Bu yolda yürümeye devam et. Çünkü bunu yaparsan hem kendini hem de seni dinleyenleri kurtaracaksın.


Çünkü kardeşler, ne kadar çalıştığımızı, ne kadar zahmet çektiğimizi hatırlarsınız. Hiçbirinize yük olmamak için gece gündüz alın teri döktük ve böylece Allahʼın Müjdesiʼni size vaaz ettik.


Bunun için tetikte olun! Hatırlayın ki, ben üç yıl boyunca gece gündüz durmadan her birinizi gözyaşlarıyla uyarmıştım.


Yaratıklar tahtta oturan, sonsuzlara kadar diri olan Allahʼı yüceltiyor, Oʼna saygı gösterip şükrediyorlardı.


O zaman tahtın, ihtiyarların ve dört yaratığın ortasında duran bir Kuzu gördüm. Kuzu sanki kesilmiş gibiydi. Yedi boynuzu ve yedi gözü vardı. Yedi göz, yeryüzünün her tarafına gönderilmiş Allahʼın yedi ruhudur.


Kuzuʼnun yedi mühürden birini açtığını gördüm. O zaman dört yaratıktan birinin gök gürlemesine benzer bir sesle, “Gel” dediğini işittim.


Dört yaratığın ortasından sanki bir ses işittim. Ses şöyle diyordu, “Bir ölçek buğday bir dinara, üç ölçek arpa bir dinara. Ama zeytinyağına ve şaraba zarar verme.”


Bütün melekler tahtın, ihtiyarların ve dört yaratığın etrafında duruyordu. Tahtın önünde yüzüstü yere kapanıp Allahʼa tapındılar.


Bu yüz kırk dört bin kişi tahtın önünde, dört yaratığın ve yirmi dört ihtiyarın önünde yeni bir ilahi söylüyordu. Yeryüzündeki esirlikten kurtarılan yüz kırk dört bin kişiden başka hiç kimse bu ilahiyi öğrenemedi.


Dört yaratıktan biri yedi meleğe birer altın tas verdi. O taslar, sonsuzlara kadar diri olan Allahʼın öfkesiyle doluydu.


Yirmi dört ihtiyar ve dört yaratık yere kapanıp tahtta oturan Allahʼa tapındılar. “Amin! Haleluya!” dediler.


ہمیں فالو کریں:

اشتہارات


اشتہارات