Biblia Todo Logo
آن لائن بائبل

- اشتہارات -




Vahiy 4:10 - Temel Türkçe Tercüme

10 Aynı anda yirmi dört ihtiyar, tahtta oturan, sonsuzlara kadar diri olan Allahʼın önünde yere kapanıyor ve sonsuzlara kadar diri Olanʼa tapınıyorlardı. Kazandıkları zafer taçlarını tahtın önüne serip şöyle diyorlar:

باب دیکھیں کاپی

Turkish Bible Old Translation 1941

10 yirmi dört ihtiyar taht üzerinde oturanın önünde yere kapanırlar, ve ebetler ebedince hay olana secde ederler, ve taçlarını tahtın önüne atarak derler:

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

10 yirmi dört İhtiyar tahtta oturanın önünde yere kapanır, sonsuzlara dek Diri Olan'a tapınırlar. Taçlarını tahtın önünde bırakarak şu ezgiyi söylerler:

باب دیکھیں کاپی




Vahiy 4:10
28 حوالہ جات  

Kuzu tomarı alınca, dört yaratık ve yirmi dört ihtiyar Kuzuʼnun önünde yere kapandılar. Her birinin birer sazı ve hoş kokulu tütsü dolu altın tası vardı. Taslar imanlıların dualarıdır.


Yirmi dört ihtiyar ve dört yaratık yere kapanıp tahtta oturan Allahʼa tapındılar. “Amin! Haleluya!” dediler.


Allahʼın önünde tahtlarında oturan yirmi dört ihtiyar yüzüstü yere kapanıp Allahʼa tapındılar.


Tahtın etrafında yirmi dört taht daha vardı. Bu tahtlarda yirmi dört ihtiyar oturmuştu. Üzerlerinde beyaz elbiseler giyinmiş ve başlarında altın taçlar vardı.


Bütün melekler tahtın, ihtiyarların ve dört yaratığın etrafında duruyordu. Tahtın önünde yüzüstü yere kapanıp Allahʼa tapındılar.


Dört yaratık, “Amin!” dediler. Yirmi dört ihtiyar da yere kapanıp tapındılar.


Ya Rab, senden kim korkmaz? Kim senin adını yüceltmez? Çünkü yalnız sen kutsalsın. Bütün milletler gelip sana tapınacaklar. Çünkü senin yargılarının adaleti belli oldu.”


Yaratıklar tahtta oturan, sonsuzlara kadar diri olan Allahʼı yüceltiyor, Oʼna saygı gösterip şükrediyorlardı.


Eve girip çocuğu ve annesi Meryemʼi gördüler. Yere kapanıp çocuğa saygı gösterdiler. Sandıklarını açıp Oʼna hediyeler verdiler. Bunlar altın ve günnük ile mür denen değerli kokulardı.


Onlar da İsaʼya tapındılar. Sonra Yeruşalimʼe büyük bir sevinçle döndüler.


Ama şimdi neysem, Allahʼın lütfuyla oyum. Ve Oʼnun bana gösterdiği lütuf boşa gitmedi. Diğer elçilerden daha fazla çalıştım. Aslında çalışan ben değil, Allahʼın benimle birlikte olan lütfuydu.


Birdenbire Allahʼın Ruhʼu üzerime indi. Gökte bir taht ve tahtta oturan birini gördüm.


Göğü ve gökteki her şeyi, yeri ve yerdeki her şeyi, denizi ve denizdeki her şeyi yaratan, sonsuzlara kadar diri olan Allahʼın adıyla yemin etti. “Artık gecikme olmayacak” dedi.


Dört yaratıktan biri yedi meleğe birer altın tas verdi. O taslar, sonsuzlara kadar diri olan Allahʼın öfkesiyle doluydu.


ہمیں فالو کریں:

اشتہارات


اشتہارات