Biblia Todo Logo
آن لائن بائبل

- اشتہارات -




Vahiy 11:18 - Temel Türkçe Tercüme

18 Milletler öfkelendiler, ama şimdi senin öfkene uğradılar. Yargı ve ödüllendirme zamanı geldi. Ölüler yargılanacak. Senin hizmetkârların olan peygamberler, kutsal halkın, küçük olsun büyük olsun, senin adından korkanların hepsi ödüllendirilecek. Yeryüzünü mahvedenler mahvedilecek.”

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

18 Uluslar gazaba gelmişlerdi. Şimdiyse senin gazabın üzerlerine geldi. Ölüleri yargılamak, Kulların olan peygamberleri, kutsalları, Küçük olsun büyük olsun, Senin adından korkanları ödüllendirmek Ve yeryüzünü mahvedenleri mahvetmek zamanı da geldi.”

باب دیکھیں کاپی

Turkish Bible Old Translation 1941

18 Ve milletler gazaplandılar, Ve senin gazabın geldi, Ve ölülerin hükmolunmak ve senin peygamber kullarına Ve mukaddeslere ve senin isminden korkanlara, Küçüklere ve büyüklere, ücretlerini vermek, Ve yeri harap edenleri harap etmek vakti geldi.

باب دیکھیں کاپی

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

18 Улуслар газаба гелмишлерди. Шимдийсе сенин газабън юзерлерине гелди. Ьолюлери яргъламак, Кулларън олан пейгамберлери, кутсалларъ, Кючюк олсун бюйюк олсун, Сенин адъндан корканларъ ьодюллендирмек Ве йерйюзюню махведенлери махветмек заманъ да гелди.“

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

18 Uluslar öfkelendi, ama tanrısal öfken ve ölülerin yargılanacağı zaman geldi. Kulların olan peygamberlere, kutsallara, Küçük-büyük, adından korkanlara karşılıklarını vermenin zamanı geldi. Yeryüzünü yok edenleri yok etmenin zamanı geldi.”

باب دیکھیں کاپی

Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

18 Uluslar öfkelenmişti, gazabın üzerlerine geldi. Ölülerin yargılanma, sana bağlı hizmetkârların olan peygamberlerin, kutsalların, küçüğünden büyüğüne adından korkanların ödüllendirilme ve yeryüzünü mahvedenlerin mahvolma zamanı geldi.’’

باب دیکھیں کاپی




Vahiy 11:18
48 حوالہ جات  

Ardından ölüleri gördüm. Küçük, büyük, hepsi tahtın önünde bekliyorlardı. Bunun üzerine kitaplar açıldı. Sonra yaşam kitabı denen başka bir kitap açıldı. Ölüler de o kitaplarda yazılanlara bakılarak kendi yaptıklarına göre yargılandılar.


Sonra tahttan gelen bir ses şöyle dedi: “Ey Allahımızʼın bütün hizmetkârları! Küçük büyük, Oʼndan korkan hepiniz, Oʼnu övün!”


“Kim esir düşecekse esir düşecek. Kim kılıçla öldürülecekse kılıçla öldürülecek.” Bu durumda Allahʼın kutsal halkı dayanmalı ve sadık kalmalı.


“İşte tez geliyorum” diyor İsa. “Vereceğim karşılık da yanımdadır. Herkesin yaptığının karşılığını vereceğim.


Dört yaratıktan biri yedi meleğe birer altın tas verdi. O taslar, sonsuzlara kadar diri olan Allahʼın öfkesiyle doluydu.


Gökte büyük ve hayret verici başka bir işaret gördüm. Bu işaret yedi belayı taşıyan yedi melekti. Bunlar son belalardı, çünkü Allahʼın öfkesi bu belalarla sona erecekti.


o kişi Allahʼın öfkesine uğrayacak. Allah, böyle insanlara öfkesinin bardağından sulandırılmamış şarabı içirecek. Onlar kutsal meleklerin ve Kuzuʼnun önünde, ateş ve kükürtten dayanılmaz acı çekecekler.


İnsanın bir defa ölmesi ve ondan sonra yargılanması kaçınılmazdır.


Kuşaktan kuşağa kendisinden korkanlara merhamet eder.


Sevinin, şen olun, çünkü gökte ödülünüz büyük olacak. Zaten sizden önceki peygamberlere de aynı şekilde eziyet ettiler.


Adı yaşam kitabında yazılı bulunmayan herkes ateş gölüne atıldı.


Babil nasıl başkalarına acı verdiyse, ona öyle acı verin. Yaptığının iki katını ona ödetin. Başkalarına hazırladığı bardaktaki şarabın iki katını hazırlayıp ona içirin.


Ama tapınağın dış avlusunu bırak. Onu ölçme, çünkü o, diğer milletlere verilmiştir. Onlar kutsal şehri kırk iki ay boyunca ayakları altında çiğneyecekler.


Oʼnun ağzından keskin bir kılıç çıkıyordu. Bununla milletleri vuracak. “Onları demir çomakla güdecek.” Şarap yapmak için üzüm çiğneme çukurunda üzüm çiğner gibi, milletleri sonsuz güç sahibi olan Allahʼın kızgın öfkesiyle çiğneyecek.


“Yedinci melek borazanını çaldığı zaman Allahʼın sır olan planı tamamlanacak. Bu planı kendi hizmetkârları olan peygamberlere önceden müjdelemişti.”


Küçük büyük, zengin fakir, özgür köle, herkesi sağ eline ya da alnına işaret almaya zorlar.


Kralların etini, komutanların, savaşçıların, atların ve onlara binenlerin etini, özgür köle, küçük büyük, bütün insanların etini yiyin!”


ہمیں فالو کریں:

اشتہارات


اشتہارات