Biblia Todo Logo
آن لائن بائبل

- اشتہارات -




Vahiy 1:18 - Temel Türkçe Tercüme

18 Diri olan benim! Ölmüştüm, ama bak, sonsuzlara kadar yaşıyorum! Ölümün ve ölüler dünyasının anahtarları bende.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

18 Diri Olan Ben'im. Ölmüştüm, ama işte sonsuzluklar boyunca diriyim. Ölümün ve ölüler diyarının anahtarları bendedir.

باب دیکھیں کاپی

Turkish Bible Old Translation 1941

18 ve Diri olan benim; ve ölü idim, ve işte, ebetler ebedince diriyim, ve ölümün ve ölüler diyarının anahtarları bendedir.

باب دیکھیں کاپی

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

18 Дири Олан Бен'им. Ьолмюштюм, ама иште сонсузлуклар бойунджа дирийим. Ьолюмюн ве ьолюлер диярънън анахтарларъ бендедир.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

18 “Diri Olan da Ben'im. Öldüm ve işte sonsuza dek diriyim. Ölümün ve ölüler ülkesinin anahtarları benim elimdedir.

باب دیکھیں کاپی

Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

18 ‘‘Diri Olan Ben’im. Ölmüştüm ve işte sonsuzluklar boyunca diriyim. Amin. Ölümün ve Hades’in anahtarları bendedir.

باب دیکھیں کاپی




Vahiy 1:18
32 حوالہ جات  

Biliyoruz ki, Mesih ölümden dirildi ve bir daha ölmeyecek. Ölümün artık Oʼnun üzerinde hükmü yok.


Bu sebeple İsaʼnın, kendi aracılığıyla Allahʼa yaklaşanları tamamen kurtarmaya gücü var, çünkü onlar uğruna aracılık yapmak için daima yaşıyor.


“Filadelfiyaʼdaki topluluğun meleğine şunları yaz: Bunlar Kutsal ve gerçek olan, Davudʼun anahtarına sahip olanın sözleridir. Açtığı kapıyı kimse kapatamaz ve kapadığı kapıyı kimse açamaz. O sana şunları söylüyor:


Gözümüz İsaʼda olsun. İmanımızın öncüsü ve tamamlayıcısı İsaʼdır. O, kendisini bekleyen sevinç için utancı hiçe sayarak çarmıhta ölmeye katlandı ve şimdi Allahʼın tahtının sağında oturuyor.


Göklerin Krallığıʼnın anahtarlarını sana vereceğim. Yeryüzünde bağladığın her şey gökte de bağlanmış olacak. Yeryüzünde çözdüğün her şey gökte de çözülmüş olacak.”


Sonra ölüm ve ölüler dünyası ateş gölüne atıldı. İşte, ikinci ölüm budur, bu ateş gölüdür.


Oğul, Allahʼın görkemini yansıtır. O, Allah özünün gözle görünen şeklidir. Kendi güçlü sözüyle her şeyi devam ettirir. Günahlarımızdan temizlenmemizi sağladıktan sonra göklerde yüce Allahʼın sağına oturdu.


Mesihʼle beraber çarmıha gerildim. Artık ben yaşamıyorum, Mesih bende yaşıyor. Şimdi bu bedende yaşadığım hayatı Allahʼın Oğlu olan Mesihʼe iman ederek yaşıyorum. O beni sevdi, kendini benim için feda etti.


Yaratıklar tahtta oturan, sonsuzlara kadar diri olan Allahʼı yüceltiyor, Oʼna saygı gösterip şükrediyorlardı.


İsa, Tevratʼın soyla ilgili bir buyruğuna dayanarak değil, yok edilemeyen bir yaşamın gücüne dayanarak rahip oldu.


Gerçi Mesih çarmıha gerildiği zaman güçsüzdü. Ama şimdi O Allahʼın kudretiyle yaşıyor. Biz de çarmıha gerilen Mesihʼe ait olarak güçsüzüz, ama sizinle uğraşırken Oʼnunla birlikte Allahʼın kudretiyle yaşayacağız.


Beşinci melek borazanını öttürdü. O zaman gökten yeryüzüne düşmüş bir yıldız gördüm. Dipsiz çukura açılan kuyunun anahtarı ona verildi.


Az sonra dünya beni artık görmeyecek. Ama siz beni göreceksiniz. Madem ben yaşıyorum, siz de yaşayacaksınız.


Çünkü siz öldünüz ve yaşamınız Mesihʼle birlikte Allahʼta saklıdır.


Dört yaratık, “Amin!” dediler. Yirmi dört ihtiyar da yere kapanıp tapındılar.


Ya sen, ey Kefernahum! Göğe kadar mı yükseleceksin? Hayır, ölüler dünyasına batacaksın. Çünkü sende yapılan mucizeler Sodom şehrinde yapılmış olsaydı, Sodom bugüne kadar ayakta kalırdı.


Kadınlar korkuyla başlarını yere eğdiler. Adamlar onlara, “Diri Olanʼı neden ölülerin arasında arıyorsunuz?” dedi.


İsa Martaʼya şöyle dedi: “Diriliş ve yaşam benim. Bana iman eden ölse de yaşayacak.


“İzmirʼdeki topluluğun meleğine şunları yaz: Ölmüş ve yaşama dönmüş, ilk ve son olan şöyle diyor:


Bakınca soluk yeşil bir at gördüm. Ata binmiş olanın adı Ölümʼdü. Ölüler dünyası onun peşinden geldi. İnsanları kılıçla, kıtlıkla, salgın hastalıkla ve yeryüzünün vahşi hayvanlarıyla öldürsünler diye onlara dünyanın dörtte bir yanı üzerine yetki verildi.


Göğü ve gökteki her şeyi, yeri ve yerdeki her şeyi, denizi ve denizdeki her şeyi yaratan, sonsuzlara kadar diri olan Allahʼın adıyla yemin etti. “Artık gecikme olmayacak” dedi.


Dört yaratıktan biri yedi meleğe birer altın tas verdi. O taslar, sonsuzlara kadar diri olan Allahʼın öfkesiyle doluydu.


Deniz kendisinde bulunan ölüleri teslim etti. Ölüm ve ölüler dünyası da kendilerinde bulunan ölüleri teslim ettiler. Her biri yaptıklarına göre yargılandı.


ہمیں فالو کریں:

اشتہارات


اشتہارات