Biblia Todo Logo
آن لائن بائبل

- اشتہارات -




Romalılar 8:3 - Temel Türkçe Tercüme

3 Çünkü insan tabiatımız yüzünden Tevrat kanunları güçsüzdü. Fakat Tevratʼın yapamadığını Allah yaptı. Kendi Oğluʼnu günahlı insan tabiatımıza benzeyen bir tabiatla yeryüzüne gönderdi. Oʼnu günahımız için kurban ederek insan tabiatımızdaki günahı yargılayıp cezalandırdı.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

3 İnsan benliğinden ötürü güçsüz olan Kutsal Yasa'nın yapamadığını Tanrı yaptı. Öz Oğlu'nu günahlı insan benzerliğinde günah sunusu olarak gönderip günahı insan benliğinde yargıladı.

باب دیکھیں کاپی

Turkish Bible Old Translation 1941

3 Çünkü Allah kendi Oğlunu günah bedeni müşabehetinde ve günah için gönderip günahı bedende mahkûm ederek bedenden dolayı zayıf olan kanunun yapamadığı şeyi yaptı;

باب دیکھیں کاپی

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

3 Инсан бенлиинден ьотюрю гючсюз олан Кутсал Яса'нън япамадъънъ Танръ яптъ. Ьоз Олу'ну гюнахлъ инсан бензерлиинде гюнах сунусу оларак гьондерип гюнахъ инсан бенлиинде яргъладъ.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

3 Çünkü bedenin gereksiz istekleri yüzünden güçsüz olan Yasa'nın yapamadığını Tanrı yaptı. Günahlı insan bedeni benzerliğinde ve günaha karşı sunu olarak kendi Oğlu'nu göndererek insan bedeninde günahı yargıladı.

باب دیکھیں کاپی

Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

3 Benlikten ötürü zayıf olan Yasa’nın yapamadığını, Tanrı yaptı. Öz Oğlu’nu günah bedeni benzerliğinde günah için gönderip günahı benlikte mahkûm etti.

باب دیکھیں کاپی




Romalılar 8:3
28 حوالہ جات  

Fakat İsaʼya iman eden herkes, Oʼnun aracılığıyla kurtulur.


Mesih kendisi lanete uğrayarak bizi Tevratʼın lanetinden kurtardı. Çünkü şöyle yazılmıştır: “Darağacına asılan herkes lanetlidir.”


Mesih günahsızdır. Allah Oʼnu günahlarımızı bağışlamak için kurban etti. Öyle ki, Mesih sayesinde biz Allahʼın doğru saydığı kişiler olalım.


Çünkü Allahʼa adadığı insanları tek bir kurbanla sonsuzlara kadar kusursuz hale getirdi.


Mesih çarmıhta günahlarımızı kendi bedeninde yüklendi. Öyle ki, günahtan vazgeçip doğru bir hayat yaşayalım. Siz Mesihʼin yaralarıyla şifa buldunuz.


Bildiğimiz gibi eski kişiliğimiz Mesihʼle birlikte çarmıha gerildi. Öyle ki, günahlı tabiatımız gücünü kaybetsin ve artık günaha esir olmayalım.


O zaman, Tevrat kanunları Allahʼın vaatlerine ters mi düşer? Olmaz öyle şey! Çünkü eğer hayat getirebilen bir kanun verilmiş olsaydı, doğruluk gerçekten de kanuna dayanırdı.


Allah kendi Oğluʼnu bile esirgemedi, Oʼnu hepimiz için feda etti. Öyleyse Oğluʼyla birlikte bize her şeyi karşılıksız vermeyecek mi?


Çünkü Tevrat kanunlarını yerine getirmekle hiç kimse Allahʼın gözünde doğru sayılmayacak. Tevrat kanunları sayesinde günahın ne olduğunu öğreniyoruz.


Bu evlatlar et ve kandandır. Bu sebeple İsa da onlar gibi et ve kandan bir bedene sahip oldu. Öyle ki, ölümü sayesinde ölüm gücüne sahip olanı, yani İblisʼi güçsüz hale getirsin ve hayat boyunca ölümden korkan herkesi bu korkuya esir olmaktan kurtarsın.


Bunun yerine yüceliğini kenara koyup köle gibi oldu, insan olarak dünyaya geldi. İnsan şeklinde bulunduğu zaman, alçakgönüllülükle Allahʼa itaat etti, ölmeye, hatta çarmıhta ölmeye razı oldu.


Ama Mesih günahlar için kendisini sonsuzlara kadar geçerli tek kurban olarak feda ettikten sonra Allahʼın sağında oturdu.


Başrahibimiz İsa halimizden anlar, zayıflıklarımızı bilir. İsa bizim gibi her türlü günahla denendi. Ancak O hiç günah işlemedi.


Bunun için İsaʼnın biz kardeşlerine her bakımdan benzemesi lazımdı. Öyle ki, Allahʼın hizmetinde merhametli ve sadık bir başrahip olup halkın günahlarını bağışlatmak için kendini kurban etsin.


Kardeşlerimin, yani benimle aynı kandan olan soydaşlarımın yerine, ben kendim Allahʼın lanetine uğrayıp Mesihʼten ayrı kalmaya razı olurdum.


Söz insan oldu, aramızda yaşadı. Biz de Oʼnun yüceliğini, Babaʼdan gelen biricik Oğulʼun yüceliğini gördük. O, lütuf ve gerçekle doludur.


Bunun üzerine eskiden kör olan adamı ikinci defa çağırıp, “Allahʼın hakkı için doğru olanı söyle!” dediler, “Biz biliyoruz ki, bu adam günahkârdır.”


İsaʼyla birlikte, iki haydudu da çarmıha gerdiler. Biri sağındaki, öbürü solundaki çarmıhtaydı.


Çünkü biliyorum ki, bende, yani insan tabiatımda, iyi bir şey bulunmaz. Bende iyi olanı yapma isteği var, ama onu yerine getirme gücü yok.


ہمیں فالو کریں:

اشتہارات


اشتہارات