Biblia Todo Logo
آن لائن بائبل

- اشتہارات -




1. Timoteos 3:16 - Temel Türkçe Tercüme

16 Şüphesiz Allah yolunun sırrı çok derindir: O, insan bedeninde göründü, Kutsal Ruh tarafından haklı çıkarıldı. Meleklere göründü, milletlere vaaz edildi, dünyada Oʼna iman edildi. Görkemle göğe alındı.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

16 Kuşkusuz Tanrı yolunun sırrı büyüktür. O, bedende göründü, Ruh'ça doğrulandı, Meleklerce görüldü, Uluslara tanıtıldı, Dünyada O'na iman edildi, Yücelik içinde yukarı alındı.

باب دیکھیں کاپی

Turkish Bible Old Translation 1941

16 Ve takvanın sırrı büyük olduğu inkâr edilemez: O, bedende izhar olundu, Ruhta tasdik olundu, Meleklere göründü, Milletlerde vâzolundu, Dünyada iman edildi, İzzetle yukarı alındı.

باب دیکھیں کاپی

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

16 Кушкусуз Танръ йолунун сърръ бюйюктюр. О, беденде гьорюндю, Рух'ча доруландъ, Мелеклердже гьорюлдю, Улуслара танътълдъ, Дюняда О'на иман едилди, Йюджелик ичинде йукаръ алъндъ.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

16 Tartışmasız, tanrısayarlığımızın gizi büyüktür: O, bedende göründü, Ruh'ta doğrulandı, Meleklere göründü, Uluslar arasında adı yayıldı, Dünyada O'na iman edildi, O yücelikle yukarı alındı.

باب دیکھیں کاپی

Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

16 Kuşkusuz tanrısallığın sırrı büyüktür. Tanrı, bedende göründü, Ruh’ta doğrulandı, Melekler tarafından görüldü, Uluslar arasında duyuruldu, Dünyada O’na iman edildi, Yücelik içinde yukarı alındı.

باب دیکھیں کاپی




1. Timoteos 3:16
81 حوالہ جات  

Söz insan oldu, aramızda yaşadı. Biz de Oʼnun yüceliğini, Babaʼdan gelen biricik Oğulʼun yüceliğini gördük. O, lütuf ve gerçekle doludur.


Oğul, Allahʼın görkemini yansıtır. O, Allah özünün gözle görünen şeklidir. Kendi güçlü sözüyle her şeyi devam ettirir. Günahlarımızdan temizlenmemizi sağladıktan sonra göklerde yüce Allahʼın sağına oturdu.


Rab İsa on bir öğrencisiyle konuştuktan sonra göğe alındı ve Allahʼın sağında oturdu.


Allah, İsa Mesih hakkında vaaz ettiğim Müjdeʼyle sizi kuvvetlendirme gücüne sahiptir. Bu Müjde, Allahʼın ezelden beri gizlediği sırrın açığa çıkarılmasıdır.


Bu olaya şaşıp dururken, yanlarında aniden çok parlak elbiseler içinde iki adam durdu.


Yeter ki, imana bağlı kalasınız. Duyduğunuz Müjdeʼnin size verdiği umuttan sapmayın. İmanınızı bu Müjdeʼnin temeli üzerinde kımıldanmaz şekilde kurun. Ben Pavlus gökler altındaki tüm insanlığa duyurulan bu Müjdeʼnin hizmetkârı oldum.


Evet, bu Yaşam açıkça göründü. Biz de Oʼnu gördük ve Oʼna şahitlik ediyoruz. Size sonsuza dek var olan Yaşamʼı bildiriyoruz. O, göksel Babaʼyla birlikte olup bize açıkça göründü.


İsa göğe çıktı ve şimdi Allahʼın sağındadır. Meleklerle gökteki yetki ve kuvvet sahipleri Oʼnun emrindedir.


Bildirdikleri şeylerle kendilerine değil, size hizmet ettikleri onlara vahiyle açıklandı. Aynı şeyleri size Mesih Müjdesiʼni getirenler de gökten gönderilen Kutsal Ruhʼun gücüyle şimdi bildiriyorlar. Melekler bile bunlara bakıp anlamak için can atarlar.


Çünkü yüreklenip cesaret bulmalarını, sevgiyle birbirlerine bağlanmalarını istiyorum. Böylece anladıkları değerli gerçeklerden tamamen emin olacaklar ve Allahʼın açıkladığı sırra, yani Mesihʼe akıl erdirecekler.


Allah, bu sırrın ne kadar görkemli ve değerli olduğunu Yahudilerden başka milletlere de bildirmek istiyordu. Açıklanan sır Mesihʼin içinizde yaşamasıdır. Bu da size Oʼnun yüceliğine kavuşma umudunu verir.


Bu Müjde bütün dünyaya yayılıyor ve insanların yaşamlarında ürün veriyor. Allahʼın lütfunu işittiğiniz ve gerçekten anladığınız günden beri bu Müjde sizin aranızda da ürün veriyor.


Sonra gökten bir melek İsaʼya göründü, Oʼna güç verdi.


Vaftiz olur olmaz İsa sudan çıktı. O anda gökler açıldı ve İsa, Allahʼın Ruhuʼnun bir güvercin gibi inip kendi üzerinde durduğunu gördü.


Biliyorsunuz ki, Mesih günahlarımızı ortadan kaldırmak için geldi. Kendisinde günah diye bir şey yoktur.


Gözümüz İsaʼda olsun. İmanımızın öncüsü ve tamamlayıcısı İsaʼdır. O, kendisini bekleyen sevinç için utancı hiçe sayarak çarmıhta ölmeye katlandı ve şimdi Allahʼın tahtının sağında oturuyor.


İnancımızın derin gerçeklerine temiz vicdanla sarılmalılar.


Orada beyaz elbiseler giymiş iki melek gördü. Birisi, İsaʼnın cesedinin daha önce yattığı yerin başucunda, öbürü ise ayakucunda oturuyordu.


“İşte bakire kız gebe kalacak, bir oğul doğuracak. Oʼnun adını İmmanuel koyacaksınız.” İmmanuel, “Allah bizimle” demektir.


Bu olaylardan sonra baktım, kimsenin sayamayacağı kadar büyük bir kalabalık gördüm. Bu kalabalıkta her milletten, her oymaktan, her halktan ve her dilden insan vardı. Tahtın ve Kuzuʼnun önünde duruyorlardı. Beyaz kaftanlar giymişlerdi. Ellerinde hurma ağacından dallar vardı.


O, dünya yaratılmadan önce Mesih olarak seçildi, ama zamanın sonunda sizin uğrunuza ortaya çıkarıldı.


Hiç şüphe yok ki, kutsayan kişi kutsanan kişiden üstündür.


Benim için de dua edin, konuştuğumda Allah bana ne söyleyeceğimi göstersin. Önceleri sır olan Müjdeʼyi insanlara cesaretle duyurayım.


Önceleri sır olan isteğini kendi iyi amacına uygun olarak bize açıkladı. Bu amacı Mesih aracılığıyla tamamlamaya karar verdi.


Ama zaman dolunca, Allah kendi Oğluʼnu gönderdi. O, bir kadından doğdu ve Tevrat kanunlarına uyarak yaşadı.


İlk insan yerden, topraktan yaratıldı. İkinci insan gökten geldi.


Ama Allahʼın sır olarak gizli kalan hikmeti hakkında konuşuyoruz. Allah dünyayı yaratmadan önce o hikmeti bizi yüceltmek için kullanmaya karar verdi.


Ama şunu soruyorum: “İsrailoğulları haberi duymadılar mı?” Elbette duydular. “Habercilerin sesi bütün yeryüzüne yayıldı, sözleri dünyanın en uzak köşelerine ulaştı.”


Sürüsünü bekleyen bir çoban gibi kendinize ve Rabbin topluluğuna göz kulak olun. Rab bu topluluğa kendi kanı pahasına sahip oldu. Kutsal Ruh sizi bu topluluğun gözetmenleri olarak görevlendirdi.


Çünkü Petrusʼu güçlendirip elçi olarak Yahudilere gönderen Allah, beni de güçlendirip diğer milletlere gönderdi.


Büyük atalar onlarındır. Mesih de insan olarak onlardandır. O her şeyin üzerinde hüküm süren, sonsuzlara kadar övgüye layık olan Allahʼtır. Amin.


Petrus şöyle konuşmaya başladı: “Gerçekten anladım ki, Allah insanlar arasında ayrım yapmaz.


Çünkü insan tabiatımız yüzünden Tevrat kanunları güçsüzdü. Fakat Tevratʼın yapamadığını Allah yaptı. Kendi Oğluʼnu günahlı insan tabiatımıza benzeyen bir tabiatla yeryüzüne gönderdi. Oʼnu günahımız için kurban ederek insan tabiatımızdaki günahı yargılayıp cezalandırdı.


Oraya varınca imanlılar topluluğunu bir araya çağırdılar. Allahʼın onların eliyle neler yaptığını, nasıl diğer milletler için bir iman kapısı açtığını teker teker anlattılar.


Ben Babaʼdan çıkıp dünyaya geldim. Şimdiyse dünyayı bırakıp tekrar Babaʼya dönüyorum.”


İsa Babaʼnın her şeyi Oʼnun eline teslim ettiğini biliyordu. Kendisinin Allahʼtan geldiğini ve yine Allahʼa döneceğini de biliyordu.


Kendisi onları bereketlerken yanlarından ayrıldı, göğe yükseldi.


Ama melek bana, “Niye şaştın?” dedi. “Ben sana bu kadının ve onu sırtında taşıyan yedi başlı, on boynuzlu canavarın sırrını açıklayacağım.


Kadının alnında sır olan şu ad yazılıydı: “Büyük Babil, fahişelerin ve dünyadaki iğrençliklerin anası.”


Şimdiye kadar söylediklerimizin özeti şudur: Böyle bir başrahibimiz var. O göklerde yüce Allahʼın tahtının sağına oturdu.


Çünkü kanunsuzluğun sinsi gücü şimdi işe koyulmuştur. Ancak bunu engelleyen kuvvet aradan çıkarılıncaya kadar işini sürdürecek.


Rab İsa, geldiği gün kutsal halkı tarafından yüceltilecek ve iman eden herkes tarafından hayranlıkla karşılanacak. Onların arasında siz de olacaksınız, çünkü Oʼnun hakkında ettiğimiz şahitliğe inandınız.


Yeruşalimʼde yaşayan herkesin bu olaydan haberi oldu. Bu yüzden o tarlaya onların dilinde “Hakeldema” denilir. Bu ad “Kan Tarlası” anlamına gelir.


Şimdi, Baba, dünya kurulmadan önce senin yanında sahip olduğum yücelikle beni senin yanında yücelt.


Ben Babaʼdan size Yardımcıʼyı göndereceğim. O, Babaʼdan çıkıp gelen, gerçeği bildiren Ruhʼtur. O gelince benim için şahitlik edecek.


Ya İnsan Oğluʼnun önceden bulunduğu yere tekrar çıktığını görseniz ne olur?


O diğer milletlere aydınlık ve halkın İsrailʼe yücelik getiren ışık olacak.”


Mezara girdikten sonra sağ tarafta oturan, beyaz kaftan giyinmiş genç bir adam gördüler. Çok şaşırıp korktular.


İsa ıssız yerlerde kırk gün kaldı ve Şeytan Oʼnu günaha düşürmeye çalıştı. İsa yabani hayvanların arasındaydı ve melekler Oʼna hizmet etti.


Aniden büyük bir deprem oldu. Rabbin bir meleği gökten indi. Mezara yaklaşarak taşı kenara yuvarladı ve o taşın üstüne oturdu.


Onlara şöyle cevap verdi: “Sizlere Göklerin Krallığıʼnın sırlarını anlama gücü verildi. Ama onlara verilmedi.


Bundan sonra İblis İsaʼdan ayrıldı. Melekler de gelip İsaʼya hizmet ettiler.


Mesih de ilk ve son kez günahlarımızı üstlenmek için acı çekti. Günahsız olduğu halde günahkârlar için öldü. Bunu, sizleri Allahʼın huzuruna çıkarmak için yaptı. Bedence öldürüldü, fakat ruhça diriltildi.


Yahudilerle Yahudi olmayanlar arasında hiçbir ayrım yok. Aynı Rab bütün insanların Efendisiʼdir. Oʼnu yardıma çağıran herkese cömertçe lütuf gösterir.


Olmaz öyle şey! Bütün insanlar yalancı çıksa bile, bilin ki Allah doğruyu söyler. Allah hakkında yazılmış olduğu gibi, “Sen sözlerinle haklı çıkarsın. Seni suçladıkları zaman davayı kazanırsın.”


Bu plan zamanın başlangıcından önce var olan Allahʼın buyruğuna göre peygamberlerin yazılarıyla şimdi açıklandı ve bütün milletlerin imana gelip Allahʼa itaat etmeleri için duyuruldu.


Ben, Silvanus ve Timoteos, aranızda Allahʼın Oğlu İsa Mesihʼi vaaz ettik. Mesih hem evet hem hayır değildir. Oʼnda yalnız “evet” vardır.


Siz Mesih sayesinde Allahʼa iman edenlersiniz. Allah Oʼnu ölümden diriltti ve yüceltti. İşte onun için imanınız ve umudunuz Allahʼa bağlıdır.


Günah işleyen kişi İblisʼtendir. Çünkü İblis başlangıçtan beri günah işliyor. Allahʼın Oğlu, İblisʼin yaptıklarına son vermek için geldi.


Davud Mesihʼe ‘Efendim’ dediğine göre, Mesih nasıl Davudʼun oğlu olabilir?”


ہمیں فالو کریں:

اشتہارات


اشتہارات