Biblia Todo Logo
آن لائن بائبل

- اشتہارات -




Yuhanna 2:4 - Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

4 İsa, “Anne, benden ne istiyorsun? Benim saatim daha gelmedi” dedi.

باب دیکھیں کاپی

Turkish Bible Old Translation 1941

4 İsa ona dedi: Kadın, benden sana ne? saatim daha gelmedi.

باب دیکھیں کاپی

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

4 Иса, „Анне, бенден не истийорсун? Беним саатим даха гелмеди“ деди.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

4 İsa, “Buna karışmamalısın, anne!” diye yanıtladı, “Zamanım daha gelmedi.”

باب دیکھیں کاپی

Temel Türkçe Tercüme

4 İsa ona şöyle cevap verdi: “Bayan, benden ne istiyorsun? Benim saatim daha gelmedi.”

باب دیکھیں کاپی

Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

4 Yeşua ona, “Kadın, bunun seninle benimle ne ilgisi var? Benim saatim henüz gelmedi” dedi.

باب دیکھیں کاپی




Yuhanna 2:4
20 حوالہ جات  

İsa onlara, “Benim zamanım daha gelmedi” dedi, “Oysa sizin için zaman hep uygundur.


Fısıh Bayramı'ndan önceydi. İsa, bu dünyadan ayrılıp Baba'ya gideceği saatin geldiğini biliyordu. Dünyada kendisine ait olanları hep sevmişti; sonuna kadar da sevdi.


İsa bu sözleri tapınakta öğretirken, bağış toplanan yerde söyledi. Kimse O'nu yakalamadı. Çünkü saati henüz gelmemişti.


Bunun üzerine O'nu yakalamak istediler, ama kimse O'na el sürmedi. Çünkü O'nun saati henüz gelmemişti.


İsa, “İnsanoğlu'nun yüceltileceği saat geldi” diye karşılık verdi.


Her şeyin mevsimi, göklerin altındaki her olayın zamanı vardır.


İsa'ya, “Ey Tanrı'nın Oğlu, bizden ne istiyorsun?” diye bağırdılar. “Buraya, vaktinden önce bize işkence etmek için mi geldin?”


Davut, “Ey Seruya oğulları, bu sizin işiniz değil!” dedi, “Bugün bana düşman oldunuz. İsrail'de bugün bir tek kişi öldürülmeyecek! İsrail'in Kralı olduğumu bilmiyor muyum?”


Ama kral, “Bu sizin işiniz değil, ey Seruya oğulları!” dedi, “RAB ona, ‘Davut'a lanet oku’ dediği için lanet okuyorsa, kim, ‘Bunu neden yapıyorsun’ diye sorabilir?”


İsa, “Kadın, niçin ağlıyorsun?” dedi. “Kimi arıyorsun?” Meryem O'nu bahçıvan sanarak, “Efendim” dedi, “Eğer O'nu sen götürdünse, nereye koyduğunu söyle de gidip O'nu alayım.”


Meryem'e, “Kadın, niçin ağlıyorsun?” diye sordular. Meryem, “Rabbim'i almışlar” dedi. “O'nu nereye koyduklarını bilmiyorum.”


O da onlara, “Beni niçin arayıp durdunuz?” dedi. “Babam'ın evinde bulunmam gerektiğini bilmiyor muydunuz?”


O zaman İsa ona şu karşılığı verdi: “Ey kadın, imanın büyük! Dilediğin gibi olsun.” Ve kadının kızı o saatte iyileşti.


O annesi ve babası için, ‘Onları saymıyorum’ dedi. Kardeşlerini tanımadı, Çocuklarını bilmedi. Ama senin sözünü tuttu Ve antlaşmana bağlı kaldı.


Bu nedenle, biz artık kimseyi insan ölçülerine göre tanımayız. Mesih'i bu ölçülere göre tanıdıksa da, artık öyle tanımıyoruz.


Kadın İlyas'a, “Ey Tanrı adamı, alıp veremediğimiz nedir?” dedi, “Günahlarımı Tanrı'ya anımsatıp oğlumun ölümüne neden olmak için mi buraya geldin?”


Şarap tükenince annesi İsa'ya, “Şarapları kalmadı” dedi.


Siz bu bayramı kutlamaya gidin. Ben şimdilik gitmeyeceğim. Çünkü benim zamanım daha dolmadı.”


ہمیں فالو کریں:

اشتہارات


اشتہارات