Biblia Todo Logo
آن لائن بائبل

- اشتہارات -




Yeremya 14:3 - Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

3 Soylular uşaklarını suya gönderiyorlar. Sarnıçlara gidiyor, ama su bulamıyor, Kapları boş dönüyorlar. Aşağılanmış, utanç içinde, Başlarını örtüyorlar.

باب دیکھیں کاپی

Turkish Bible Old Translation 1941

3 Ve ileri gelenleri küçüklerini sulara gönderiyorlar; sarnıçlara gelip su bulmuyorlar; kapları boş dönüyorlar; utanıp rüsvay oluyorlar, ve başlarını örtüyorlar.

باب دیکھیں کاپی

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

3 Сойлулар ушакларънъ суя гьондерийорлар. Сарнъчлара гидийор, ама су буламъйор, Капларъ бош дьонюйорлар. Ашаъланмъш, утанч ичинде, Башларънъ ьортюйорлар.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

3 Soylular uşaklarını suya gönderiyorlar. Sarnıçlara gidiyor, ama su bulamıyor, Kapları boş dönüyorlar. Aşağılanmış, utanç içinde, Başlarını örtüyorlar.

باب دیکھیں کاپی

Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

3 Soyluları küçüklerini sulara gönderiyor. Sarnıçlara geliyorlar, Ve su bulamıyorlar. Kapları boş dönüyorlar. Hayal kırıklığına uğruyorlar, şaşkına dönüp başlarını örtüyorlar.

باب دیکھیں کاپی




Yeremya 14:3
23 حوالہ جات  

Davut ağlaya ağlaya Zeytin Dağı'na çıkıyordu. Başı örtülüydü, yalınayak yürüyordu. Yanındaki herkesin başı örtülüydü ve ağlayarak dağa çıkıyorlardı.


Utansın canımı almaya çalışanlar, Yüzleri kızarsın! Geri dönsün zararımı isteyenler, Rezil olsunlar!


Hizkiya'yı dinlemeyin.’ Çünkü Asur Kralı diyor ki, ‘Teslim olun, bana gelin. Böylece ben gelip sizi zeytinyağı ve bal ülkesi olan kendi ülkeniz gibi bir ülkeye –tahıl ve yeni şarap, ekmek ve üzüm dolu bir ülkeye– götürene kadar herkes kendi asmasından, kendi incir ağacından yiyecek, kendi sarnıcından içecek. Yaşamı seçin, ölümü değil. RAB bizi kurtaracak diyerek sizi aldatmaya çalışan Hizkiya'yı dinlemeyin.


Su bulmak için Kent kent sersemce dolaştınız; Suya doyamadınız, Yine de bana dönmediniz.” RAB böyle diyor.


“Çünkü halkım iki kötülük yaptı: Beni, diri suların pınarını bıraktı, Kendilerine sarnıçlar, Su tutmayan çatlak sarnıçlar kazdılar.


Yabanıl hayvanlar bile sana sesleniyor. Çünkü akarsular kurudu, Ateş otlakları yok etti.


Ama RAB güçlü bir savaşçı gibi benimledir. Bu yüzden bana eziyet edenler tökezleyecek, Üstün gelemeyecek, Başarısızlığa uğrayıp büyük utanca düşecekler; Onursuzlukları sonsuza dek unutulmayacak.


Ülke yağmursuz, toprak çatlamış, Irgatlar utanç içinde başlarını örtüyorlar.


Rezilliğe bürünsün beni suçlayanlar, Kaftan giyer gibi utançlarıyla örtünsünler!


Ama oraya varınca umut bağladıkları için utanır, Hayal kırıklığına uğrarlar.


Sonra Mordekay saray kapısına döndü. Haman ise utanç içinde başını örterek çabucak evine gitti.


Ancak ülkede yağmur yağmadığı için bir süre sonra dere kurudu.


Kral ise yüzünü örtmüş, yüksek sesle, “Ah oğlum Avşalom! Avşalom, oğlum, oğlum!” diye bağırıyordu.


Oradan da ellerin başında çıkacaksın, Çünkü RAB senin güvendiklerini reddetti; Onlardan yarar sağlamayacaksın.”


Bu yüzden yağmurların ardı kesildi, Son yağmur yağmadı. Yüzsüz bir fahişeye benzedin, Utanç duymak istemedin.


Neden sürekli acı çekiyorum? Neden yaram ağır ve umarsız? Benim için aldatıcı bir dere, Güvenilmez bir pınar mı olacaksın?


Susuzluktan emzikteki bebeklerin dili damağına yapışıyor, Çocuklar ekmek istiyor, veren yok.


Yoksa onu çırılçıplak soyacak, Anneden doğma edeceğim, Çöle, çorak toprağa çevirecek, Susuzluktan öldüreceğim.


Yeryüzü halklarından hangisi Her Şeye Egemen RAB olan Kral'a tapınmak için Yeruşalim'e gitmezse, ülkesine yağmur yağmayacak.


“Hasat mevsimine daha üç ay varken, Sizden yağmuru da esirgedim. Bir kente yağmur yağdırdım, Öbürüne yağdırmadım. Bir tarla yağmur aldı, Öteki almayıp kurudu.


ہمیں فالو کریں:

اشتہارات


اشتہارات