Biblia Todo Logo
آن لائن بائبل

- اشتہارات -




Vahiy 7:16 - Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

16 Artık acıkmayacak, Artık susamayacaklar. Ne güneş ne kavurucu sıcak Çarpacak onları.

باب دیکھیں کاپی

Turkish Bible Old Translation 1941

16 Artık acıkmıyacaklar ve artık susamıyacaklar; ve ne güneş, ne de bir sıcaklık onlara vurmıyacaktır;

باب دیکھیں کاپی

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

16 Артък аджъкмаяджак, Артък сусамаяджаклар. Не гюнеш не кавуруджу съджак Чарпаджак онларъ.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

16 Bundan böyle ne acıkacaklar, ne susayacaklar, ne güneş çarpacak onları, ne de herhangi bir ateş kavuracak.

باب دیکھیں کاپی

Temel Türkçe Tercüme

16 Artık acıkmayacaklar, artık susamayacaklar. Güneş onları kavurucu sıcaklığıyla çarpmayacak.

باب دیکھیں کاپی

Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

16 Artık acıkmayacaklar, susamayacaklar. Ne güneş ne de kavurucu sıcak çarpacak onları.

باب دیکھیں کاپی




Vahiy 7:16
23 حوالہ جات  

Acıkmayacak, susamayacaklar, Kavurucu sıcak ve güneş çarpmayacak onları. Çünkü onlara merhamet eden kendilerine yol gösterecek Ve onları pınarlara götürecek.


Oysa benim vereceğim sudan içen sonsuza dek susamaz. Benim vereceğim su, içende sonsuz yaşam için fışkıran bir pınar olacak.”


Onların gözlerinden bütün yaşları silecek. Artık ölüm olmayacak. Artık ne yas, ne ağlayış, ne de ıstırap olacak. Çünkü önceki düzen ortadan kalktı.”


Ne mutlu doğruluğa acıkıp susayanlara! Çünkü onlar doyurulacaklar.


Gündüz güneş, Gece ay sana zarar vermez.


Ne mutlu size, şimdi açlık çekenler! Çünkü doyurulacaksınız. Ne mutlu size, şimdi ağlayanlar! Çünkü güleceksiniz.


Aç olanları iyiliklerle doyurdu, Zenginleri ise elleri boş çevirdi.


“Düşkünlerle yoksullar su arıyor, ama yok. Dilleri kurumuş susuzluktan. Ben RAB, onları yanıtlayacağım, Ben, İsrail'in Tanrısı, onları bırakmayacağım.


Çünkü onların öfkesi Duvara çarpan sağanak gibi yükselince, Sen yoksulun, sıkıntı içindeki düşkünün kalesi, Sağanağa karşı sığınak, Sıcağa karşı gölgelik oldun.


Bu yüzden Egemen RAB diyor ki, “Bakın, kullarım yemek yiyecek, Ama siz aç kalacaksınız. Kullarım içecek, Ama siz susuz kalacaksınız. Kullarım sevinecek, Ama sizin yüzünüz kızaracak.


Ne var ki, güneş doğunca kavruldular, kök salamadıkları için kuruyup gittiler.


Bakmayın esmer olduğuma, Güneş kararttı beni. Çünkü kızdılar bana erkek kardeşlerim, Bağlara bakmakla görevlendirdiler. Ama kendi bağıma bakmadım.


Canım Tanrı'ya, yaşayan Tanrı'ya susadı; Ne zaman görmeye gideceğim Tanrı'nın yüzünü?


Güneş yakıcı sıcağıyla doğar ve otu kurutur. Otun çiçeği düşer, görünüşünün güzelliği yok olur. Zengin de bunun gibi kendi uğraşları içinde kaybolup gidecektir.


Ne var ki, güneş doğunca kavruldular, kök salamadıkları için kuruyup gittiler.


Güneş doğunca Tanrı yakıcı bir doğu rüzgarı estirdi. Yunus başına vuran güneşten bayılmak üzereydi. Ölümü dileyerek, “Benim için ölmek yaşamaktan iyidir” dedi.


Her biri rüzgara karşı bir sığınak, Fırtınaya karşı bir barınak, çölde akarsu, Çorak yerde gölge salan Büyük bir kaya gibi olacak.


Ellerimi sana açıyorum, Canım kurak toprak gibi sana susamış. Sela


Ey Tanrı, sensin benim Tanrım, Seni çok özlüyorum, Canım sana susamış, Kurak, yorucu, susuz bir diyarda, Bütün varlığımla seni arıyorum.


Senin koruyucun RAB'dir, O sağ yanında sana gölgedir.


ہمیں فالو کریں:

اشتہارات


اشتہارات