Biblia Todo Logo
آن لائن بائبل

- اشتہارات -




Vahiy 20:3 - Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

3 Bin yıl tamamlanıncaya dek ulusları bir daha saptırmasın diye onu dipsiz derinliklere attı, oraya kapayıp girişi mühürledi. Bin yıl geçtikten sonra kısa bir süre için serbest bırakılması gerekiyor.

باب دیکھیں کاپی

Turkish Bible Old Translation 1941

3 ve bin yıl tamam oluncıya kadar artık milletleri saptırmasın diye, kendisini cehenneme atıp onu kapadı, ve onun üzerine mühürledi; bundan sonra kısa bir müddet çözülmesi gerektir.

باب دیکھیں کاپی

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

3 Бин йъл тамамланънджая дек улусларъ бир даха саптърмасън дийе ону дипсиз деринликлере аттъ, орая капайъп гириши мюхюрледи. Бин йъл гечтиктен сонра къса бир сюре ичин сербест бъракълмасъ герекийор.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

3 Onu Derinler'e attı. Bin yıl doluncaya dek ulusları kandırmasın diye, konulduğu yeri kapayıp üstüne mühür vurdu. Bu süre sonunda kısa bir dönem için çözülmesi gerekiyor.

باب دیکھیں کاپی

Temel Türkçe Tercüme

3 Ardından onu dipsiz çukura attı. Orasını kilitleyip girişi mühürledi. Öyle ki, bin yıl tamamlanıncaya kadar Şeytan milletleri tekrar saptırmasın. Ondan sonra da kısa bir vakit için serbest bırakılmalı.

باب دیکھیں کاپی

Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

3 Bin yıl doluncaya dek ulusları bir daha kandırmasın diye onu dipsiz derinliklere attı. Bulunduğu yere kapayıp girişi mühürledi. Bu süre geçtikten sonra kısa bir süre için serbest bırakılması gerekiyor.

باب دیکھیں کاپی




Vahiy 20:3
17 حوالہ جات  

Sonra bir meleğin gökten indiğini gördüm. Elinde dipsiz derinliklerin anahtarı ve büyük bir zincir vardı.


Gördüğün canavar bir zamanlar vardı, ama şimdi yok. Biraz sonra dipsiz derinliklerden çıkacak ve yıkıma gidecek. Yeryüzünde yaşayan ve dünya kurulalı beri adları yaşam kitabına yazılmamış olanlar canavarı görünce şaşacaklar. Çünkü o bir zamanlar vardı, şimdi yok, ama yine gelecek.


Bir taş getirip çukurun ağzına koydular. Daniel'le ilgili hiçbir şey değiştirilmesin diye kral hem kendi mühür yüzüğüyle, hem soyluların mühür yüzükleriyle taşı mühürledi.


Büyük ejderha –İblis ya da Şeytan denen, bütün dünyayı saptıran o eski yılan– melekleriyle birlikte yeryüzüne atıldı.


Onlar da askerlerle birlikte gittiler, taşı mühürleyip mezarı güvenlik altına aldılar.


Ne var ki, yılanın Havva'yı kurnazlığıyla aldatması gibi, düşüncelerinizin Mesih'e olan içten ve pak adanmışlıktan saptırılmasından korkuyorum.


Sevgili kardeşlerim, şunu unutmayın ki, Rab'bin gözünde bir gün bin yıl, bin yıl bir gün gibidir.


Çünkü senin gözünde bin yıl Geçmiş bir gün, dün gibi, Bir gece nöbeti gibidir.


Dünya kralları onunla fuhuş yaptılar. Yeryüzünde yaşayanlar onun fuhşunun şarabıyla sarhoş oldular.”


İlk canavarın adına gerçekleştirmesine izin verilen belirtiler sayesinde, yeryüzünde yaşayanları saptırdı. Onlara kılıçla yaralanan, ama sağ kalan canavarın onuruna bir heykel yapmalarını buyurdu.


Çünkü sahte mesihler, sahte peygamberler türeyecek; bunlar büyük belirtiler ve harikalar yapacaklar. Öyle ki, ellerinden gelse, seçilmiş olanları bile saptıracaklar.


Bazı insanlar sözün ekildiği yerde yol kenarına düşen tohumlara benzer. Bunlar sözü işitir işitmez, Şeytan gelir, yüreklerine ekilen sözü alır götürür.


Cinler, dipsiz derinliklere gitmelerini buyurmasın diye İsa'ya yalvarıp durdular.


ہمیں فالو کریں:

اشتہارات


اشتہارات