Biblia Todo Logo
آن لائن بائبل

- اشتہارات -




Nehemya 9:17 - Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

17 Söz dinlemek istemediler, aralarında yaptığın harikaları unuttular. Dikbaşlılık ettiler, eski kölelik yaşamlarına dönmek için kendilerine bir önder bularak başkaldırdılar. Ama sen bağışlayan, iyilik yapan, acıyan, tez öfkelenmeyen, sevgisi engin bir Tanrı'sın. Onları terk etmedin.

باب دیکھیں کاپی

Turkish Bible Old Translation 1941

17 ve söz dinlemek istemediler, ve onların arasında yapmış olduğun hârikalarını anmadılar, ancak enselerini sertleştirip isyanlarında kendi köleliklerine dönmek için bir reis koydular. Fakat sen bağışlıyan, lûtfeden ve çok acıyan, geç öfkelenen, ve inayeti çok olan Allahsın, ve onları bırakmadın.

باب دیکھیں کاپی

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

17 Сьоз динлемек истемедилер, араларънда яптъън харикаларъ унуттулар. Дикбашлълък еттилер, ески кьолелик яшамларъна дьонмек ичин кендилерине бир ьондер буларак башкалдърдълар. Ама сен баъшлаян, ийилик япан, аджъян, тез ьофкеленмейен, севгиси енгин бир Танръ'сън. Онларъ терк етмедин.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

17 Söz dinlemek istemediler, aralarında yaptığın harikaları unuttular. Dikbaşlılık ettiler, eski kölelik yaşamlarına dönmek için kendilerine bir önder bularak başkaldırdılar. Ama sen bağışlayan, iyilik yapan, acıyan, tez öfkelenmeyen, sevgisi engin bir Tanrı'sın. Onları terk etmedin.

باب دیکھیں کاپی

Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

17 İtaat etmeyi reddettiler. Aralarında yaptığın harikaları anımsamadılar, ancak boyunlarını sertleştirdiler ve isyanlarında kendi köleliklerine geri dönmek için bir önder atadılar. Ama sen bağışlamaya hazır, lütufkar ve merhametli, geç öfkelenen, iyilik dolu sevgisi bol olan bir Tanrı'sın ve onları bırakmadın.

باب دیکھیں کاپی




Nehemya 9:17
43 حوالہ جات  

Sen iyi ve bağışlayıcısın, ya Rab, Sana yakaran herkese bol sevgi gösterirsin.


Giysilerinizi değil, Yüreklerinizi paralayın Ve Tanrınız RAB'be dönün. Çünkü RAB lütfeder, acır, Tez öfkelenmez, sevgisi engindir, Cezalandırmaktan vazgeçer.


Oysa sen, ya Rab, Sevecen, lütfeden, tez öfkelenmeyen, Sevgisi ve sadakati bol bir Tanrı'sın.


Çünkü Musa'ya şöyle diyor: “Merhamet ettiğime merhamet edeceğim, Acıdığıma acıyacağım.”


Yine de Tanrı sevecendi, Suçlarını bağışlıyor, onları yok etmiyordu; Çok kez öfkesini tuttu, Bütün gazabını göstermedi.


Halkım İsrail'in arasında yaşayıp onları hiç terk etmeyeceğim.”


Atalarımız Mısır'dayken Yaptığın harikaları anlamadı, Çok kez gösterdiğin sevgiyi anımsamadı, Denizde, Kamış Denizi'nde* başkaldırdılar.


Unuttular O'nun işlerini, Kendilerine gösterdiği harikaları.


Tanrımız RAB atalarımızla olduğu gibi bizimle de olsun ve bizi hiç bırakmasın, bizden ayrılmasın.


Ne var ki, RAB'bin yaptıklarını çabucak unuttular, Öğüt vermesini beklemediler.


Ama sen bağışlayıcısın, Öyle ki senden korkulsun.


Bunları söyleyeni reddetmemeye dikkat edin. Çünkü yeryüzünde kendilerini uyaranı reddedenler kurtulamadılarsa, göklerden bizi uyarandan yüz çevirirsek, bizim de kurtulamayacağımız çok daha kesindir.


“Ne var ki, atalarımız onun sözünü dinlemek istemediler. Onu reddettiler, Mısır'a dönmeyi özler oldular.


Ama sizi çağırdığım zaman beni reddettiniz. Elimi uzattım, umursayan olmadı.


Bizi süt ve bal akan ülkeye götürmediğin gibi mülk olarak bize tarlalar, bağlar da vermedin. Bu adamları kör mü sanıyorsun? Hayır, gelmeyeceğiz.”


Bunun üzerine Musa, “Neden RAB'bin buyruğuna karşı geliyorsunuz?” dedi, “Bunu başaramazsınız.


RAB Musa'ya şöyle dedi: “Ne zamana dek bu halk bana saygısızlık edecek? Onlara gösterdiğim bunca belirtiye karşın, ne zamana dek bana iman etmeyecekler?


Yüce merhametinden ötürü yok olmalarına izin vermedin. Onları terk etmedin. Çünkü sen iyilik yapan, acıyan bir Tanrı'sın.


“İsrail'in Tanrısı, Her Şeye Egemen RAB diyor ki, ‘İşte bu kente ve çevresindeki köylere sözünü ettiğim bütün felaketleri getireceğim. Çünkü dikbaşlılık edip sözümü dinlemediler.’ ”


Öyleyken Yeruşalim çevresindeki bütün uluslardan ve ülkelerden daha çok kötülük yaparak ilkelerimi, kurallarımı çiğnedi. İlkelerime karşı geldi, kurallarım uyarınca davranmadı.


Sana karşı geldiğimiz halde, sen acıyan, bağışlayan Tanrımız Rab'sin.


RAB tez öfkelenmez ve çok güçlüdür. Suçlunun suçunu asla yanına koymaz. Geçtiği yerde kasırgalar, fırtınalar kopar. O'nun ayaklarının tozudur bulutlar.


RAB Musa'ya, “Bu halkın ne inatçı olduğunu biliyorum” dedi,


Bütün bunlara karşın, düşman ülkelerindeyken yine de onları reddetmeyecek, onlardan nefret etmeyeceğim. Böylece hepsini yok etmeyecek, kendileriyle yaptığım antlaşmayı bozmayacağım. Çünkü ben onların Tanrısı RAB'bim.


RAB görkemli adının hatırına halkını bırakmayacak. Çünkü sizi kendi halkı kılmaktan hoşnut kaldı.


Sidkiya Tanrı adıyla kendisine bağlı kalacağına ant içiren Kral Nebukadnessar'a karşı ayaklandı. İsrail'in Tanrısı RAB'be dönmemek için direnerek inat etti.


Köle olduğumuz halde Tanrımız bizi köle bırakmadı. Pers krallarının bize iyi davranmalarını sağladı: Tanrımız'ın Tapınağı'nı yeniden kurmak, yıkık yerleri onarmak için bize yenilenme fırsatı verdi. Yeruşalim'de ve Yahuda'da bize bir korunma duvarı verdi.


Tanrı'nın antlaşmasına uymadılar, O'nun yasasına göre yaşamayı reddettiler.


Ama beni dinlemediniz, kulak asmadınız. İnat ederek atalarınızdan daha çok kötülük yaptınız.’


Oysa halkım beni unuttu, Değersiz ilahlara buhur yaktı. Bu ilahlar gidecekleri yollarda, Eski yollarda sendelemelerine neden oldu; Onları sapa, bitmemiş yollarda yürüttü.


ہمیں فالو کریں:

اشتہارات


اشتہارات