Biblia Todo Logo
آن لائن بائبل

- اشتہارات -




Mezmur 13:2 - Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

2 Ne zamana dek içimde tasa, Yüreğimde hep keder olacak? Ne zamana dek düşmanım bana üstün çıkacak?

باب دیکھیں کاپی

Turkish Bible Old Translation 1941

2 Bütün gün yüreğimde keder olarak, Ne vakte kadar canımda kuruntular edeyim? Ne vakte kadar düşmanım üzerime yükselecek?

باب دیکھیں کاپی

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

2 Не замана дек ичимде таса, Йюреимде хеп кедер оладжак? Не замана дек дюшманъм бана юстюн чъкаджак?

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

2 Ne zamana dek içimde tasa, Yüreğimde hep keder olacak? Ne zamana dek düşmanım bana üstün çıkacak?

باب دیکھیں کاپی

Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

2 Her gün yüreğimde keder var, Ne zamana dek canımı teselli edeceğim? Ne zamana dek düşmanım bana karşı zafer kazanacak?

باب دیکھیں کاپی




Mezmur 13:2
44 حوالہ جات  

Üzüntüm avutulamaz, Yüreğim baygın,


Neden sürekli acı çekiyorum? Neden yaram ağır ve umarsız? Benim için aldatıcı bir dere, Güvenilmez bir pınar mı olacaksın?


Hasımları başa geçti, düşmanları rahat içinde. Çok isyan ettiği için RAB ona acı çektiriyor, Yavruları hasımlarının gözü önünde sürgüne gitti.


Ömrü boyunca büyük üzüntü, hastalık, öfke içinde Karanlıkta yiyor.


Mutlu yürek yüzü neşelendirir, Acılı yürek ruhu ezer.


Suçluysam, vay başıma! Suçsuzken bile başımı kaldıramıyorum, Çünkü utanç doluyum, çaresizim.


Gerçekten de ölecek kadar hastaydı. Ama Tanrı ona acıdı; yalnız ona değil, acı üstüne acı duymayayım diye bana da acıdı.


Yüreğimde büyük bir keder, dinmeyen bir acı var.


Ama bunları söylediğim için yüreğiniz kederle doldu.


Onlara, “Ölesiye kederliyim” dedi. “Burada kalın, benimle birlikte uyanık durun.”


Kirliliği eteklerindeydi, Sonunu düşünmedi; Bu yüzden düşüşü korkunç oldu, Avutanı yok. “Ya RAB, düşkün halimi gör, Çünkü düşmanım kazandı!”


Ölüm iplerine dolaşmıştım, Ölüler diyarının kâbusu yakama yapışmıştı, Sıkıntıya, acıya gömülmüştüm.


Anımsa, ya RAB, düşmanın sana nasıl sövdüğünü, Akılsız bir halkın, adını nasıl hor gördüğünü.


Ey Tanrı, ne zamana dek düşman sana sövecek, Hasmın senin adını hor görecek?


Anımsayınca içim içimi yiyor, Nasıl toplulukla birlikte yürür, Tanrı'nın evine kadar alaya öncülük ederdim, Sevinç ve şükran sesleri arasında, Bayram eden bir kalabalıkla birlikte.


Sussun o yalancı dudaklar; Doğru insana karşı Gururla, tepeden bakarak, Küçümseyerek konuşan dudaklar.


Kötülerin saldırısından, Çevremi saran ölümcül düşmanlarımdan.


Öksüze, düşküne hakkını vermek için, Bir daha dehşet saçmasın ölümlü insan.


Yok olup gitti düşmanlar sonsuza dek, Kökünden söktün kentlerini, Anıları bile silinip gitti.


Çocukların, hatta emziktekilerin sesiyle Set çektin hasımlarına, Düşmanı, öç alanı yok etmek için.


Yoksa aslan gibi parçalayacaklar beni, Kurtaracak biri yok diye, Lime lime edecekler etimi.


Ester, “Düşmanımız, hasmımız, işte bu kötü Haman'dır!” dedi. Haman kralla kraliçenin önünde dehşete kapıldı.


Bu yüzden, “Neden böyle üzgün görünüyorsun?” diye sordu, “Hasta olmadığına göre, bir derdin olmalı.” Çok korktum.


Düşmanını yakalayan biri onu güvenlik içinde salıverir mi? Bugün bana yaptığın iyiliğe karşılık RAB de seni iyilikle ödüllendirsin.


Bu yüzden Davut'tan daha çok korktu ve yaşamı boyunca ona düşmanlık besledi.


Her gün tapınakta sizinle birlikteydim, bana el sürmediniz. Ama bu saat sizindir, karanlığın egemen olduğu saattir.”


Sen, ‘Vay başıma! Çünkü RAB acıma acı kattı. İnlemekten bitkin düştüm, bana rahat yok’ dedin.


Düşmek üzereyim, Acım hep içimde.


Gel, ya RAB, kurtar beni, Yardım et sevginden dolayı.


Niçin bizi hep unutuyorsun, Neden bizi uzun süre terk ediyorsun?


ہمیں فالو کریں:

اشتہارات


اشتہارات