Biblia Todo Logo
آن لائن بائبل

- اشتہارات -




Markos 7:34 - Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

34 Sonra göğe bakarak içini çekti ve adama, “Effata”, yani “Açıl!” dedi.

باب دیکھیں کاپی

Turkish Bible Old Translation 1941

34 Göke bakarak, ah edip ona: Effata, yani, Açıl, dedi.

باب دیکھیں کاپی

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

34 Сонра гьое бакарак ичини чекти ве адама, „Еффата“, яни „Ачъл!“ деди.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

34 Gözlerini göğe kaldırıp içini çekti ve, “Effata!” dedi. Bu, Aramice “Açıl!” demektir.

باب دیکھیں کاپی

Temel Türkçe Tercüme

34 Göğe baktı. Derin bir ah çekerek, “Effata!” yani “Açıl!” dedi.

باب دیکھیں کاپی

Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

34 Göğe bakarak içini çekti ve adama, “Effata!”, yani “Açıl!” dedi.

باب دیکھیں کاپی




Markos 7:34
21 حوالہ جات  

Bunun üzerine taşı çektiler. İsa gözlerini gökyüzüne kaldırarak şöyle dedi: “Baba, beni işittiğin için sana şükrediyorum.


İsa beş ekmekle iki balığı aldı, gözlerini göğe kaldırarak şükretti; sonra ekmekleri böldü ve halka dağıtmaları için öğrencilerine verdi. İki balığı da hepsinin arasında paylaştırdı.


Çocuğun elini tutarak ona, “Talita kumi!” dedi. Bu söz, “Kızım, sana söylüyorum, kalk” demektir.


Petrus ona, “Eneas, İsa Mesih seni iyileştiriyor” dedi. “Kalk, yatağını topla.” Eneas hemen ayağa kalktı.


Meryem'in ve onunla gelen Yahudiler'in ağladığını gören İsa'nın içini hüzün kapladı, yüreği sızladı.


Saat üçte İsa yüksek sesle, “Elohi, Elohi, lema şevaktani” yani, “Tanrım, Tanrım, beni neden terk ettin?” diye bağırdı.


İsa içten bir ah çekerek, “Bu kuşak neden bir belirti istiyor?” dedi. “Size doğrusunu söyleyeyim, bu kuşağa hiçbir belirti gösterilmeyecek.”


Petrus, herkesi dışarı çıkarttı, diz çöküp dua etti. Sonra ölüye doğru dönerek, “Tabita, kalk” dedi. Kadın gözlerini açtı, Petrus'u görünce doğrulup oturdu.


Bunları söyledikten sonra yüksek sesle, “Lazar, dışarı çık!” diye bağırdı.


Çünkü başkâhinimiz zayıflıklarımızda bize yakınlık duyamayan biri değildir; tersine, her alanda bizim gibi denenmiş, ama günah işlememiştir.


İsa bunları söyledikten sonra, gözlerini gökyüzüne kaldırıp şöyle dedi: “Baba, saat geldi. Oğlun'u yücelt ki, Oğul da seni yüceltsin.


İsa yine derinden hüzünlenerek mezara vardı. Mezar bir mağaraydı, girişinde de bir taş duruyordu.


İsa Yeruşalim'e yaklaşıp kenti görünce ağladı.


İsa, “Gözlerin görsün” dedi. “İmanın seni kurtardı.”


Yaklaşıp cenaze sedyesine dokununca sedyeyi taşıyanlar durdu. İsa, “Delikanlı” dedi, “Sana söylüyorum, kalk!”


İsa'nın yüreği sızladı, elini uzatıp adama dokundu, “İsterim, temiz ol!” dedi.


İnsanlarca hor görüldü, Yapayalnız bırakıldı. Acılar adamıydı, hastalığı yakından tanıdı. İnsanların yüz çevirdiği biri gibi hor görüldü, Ona değer vermedik.


Aradan yıllar geçti, bu arada Mısır Kralı öldü. İsrailliler hâlâ kölelik altında inliyor, feryat ediyorlardı. Sonunda yakarışları Tanrı'ya erişti.


Adamın kulakları hemen açıldı, dili çözüldü ve düzgün bir şekilde konuşmaya başladı.


ہمیں فالو کریں:

اشتہارات


اشتہارات