Biblia Todo Logo
آن لائن بائبل

- اشتہارات -




İşaya 32:19 - Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

19 Dolu ormanları harap etse, Kent yerle bir olsa da,

باب دیکھیں کاپی

Turkish Bible Old Translation 1941

19 Fakat orman düşmesinde dolu yağacak; ve şehir bütün bütün alçaltılacak.

باب دیکھیں کاپی

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

19 Долу орманларъ харап етсе, Кент йерле бир олса да,

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

19 Dolu ormanları harap etse, Kent yerle bir olsa da,

باب دیکھیں کاپی

Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

19 Ama dolu ormanı dümdüz edecek, Kent de tamamen yerle bir olacak.

باب دیکھیں کاپی




İşaya 32:19
24 حوالہ جات  

Adaleti ölçü ipi, doğruluğu çekül yapacağım. Yalanlara dayanan sığınağı dolu süpürüp götürecek, gizlendiğiniz yerleri sel basacak.”


RAB heybetli sesini işittirecek; Kızgın öfkeyle, her şeyi yiyip bitiren ateş aleviyle, Sağanak yağmurla, fırtına ve doluyla Bileğinin gücünü gösterecek.


Rab'bin güçlü kudretli bir adamı var. Dolu fırtınası gibi, harap eden kasırga gibi, silip süpüren güçlü sel gibi o kenti şiddetle yere çalacak.


Yüksekte oturanı alçaltır, Yüce kenti yıkar, Yerle bir eder.


Ey çam ağacı, haykır! Sedir ağacı yıkıldı, Ulu ağaçlar yok oldu! Haykırın, ey Başan meşeleri, Gür ormanın ağaçları devrildi!


Sonra güçlü bir melek değirmen taşına benzer büyük bir taşı kaldırıp denize atarak şöyle dedi: “Koca kent Babil de İşte böyle şiddetle atılacak Ve bir daha görülmeyecek.


Birinci melek borazanını çaldı. Kanla karışık dolu ve ateş oluştu, yeryüzüne yağdı. Yerin üçte biri, ağaçların üçte biri ve bütün yeşil otlar yandı.


Yağmur yağar, seller basar, yeller eser, eve saldırır; ama ev yıkılmaz. Çünkü kaya üzerine kurulmuştur.


Ama Ninova'yı azgın sellerle yok edecek, Düşmanlarını karanlığa sürecek.


Ninova ile ilgili bildiri, Elkoşlu Nahum'un görümünü anlatan kitaptır.


Uşakların aracılığıyla Rab'bi aşağıladın. Bir sürü savaş arabamla dağların tepesine, Lübnan'ın doruklarına çıktım, dedin. Yüksek sedir ağaçlarını, seçme çamlarını kestim, Lübnan'ın en uzak tepelerine, Gür ormanlarına ulaştım.


Surlu kent terk edildi, Çöl kadar ıssız, sahipsiz bir yurt oldu. Dana orada otlayıp uzanacak, Filizlerini yiyip bitirecek.


Çünkü onların öfkesi Duvara çarpan sağanak gibi yükselince, Sen yoksulun, sıkıntı içindeki düşkünün kalesi, Sağanağa karşı sığınak, Sıcağa karşı gölgelik oldun.


Yıkılan kent perişan durumda, Kimse girmesin diye her evin girişi kapandı.


Ormanda artakalan ağaçlar Bir çocuğun bile sayabileceği kadar az olacak.


Görkemli ormanıyla verimli tarlaları, Ölümcül bir hastalığa yakalanmış insan gibi Tümüyle harap olacak.


Kent viraneye döndü, Kapıları paramparça oldu.


Kenti bir taş yığınına, Surlu kenti viraneye çevirdin. Yabancıların kalesiydi, kent olmaktan çıktı. Bir daha da onarılmayacak.


Alçaltılacaksın, yerin altından konuşacak, Toz toprak içinden boğuk boğuk sesleneceksin. Sesin ölü sesi gibi yerden, Sözlerin fısıltı gibi toprağın içinden çıkacak.


Rab, Her Şeye Egemen RAB düşmanı Dal gibi kesip korkunç güçle yere çalacak. Uzun boyluları devirecek, Gururluları alçaltacak.


ہمیں فالو کریں:

اشتہارات


اشتہارات