Daniel 7:6 - Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

⁶ “Sonra baktım, parsa benzer bir başka yaratık gördüm. Sırtında dört kuş kanadı vardı. Bu yaratığın dört başı vardı ve ona egemenlik verilmişti.

Turkish Bible Old Translation 1941

⁶ Bundan sonra baktım, ve işte, bir başkası, kaplana benziyordu, ve sırtında dört kuş kanadı vardı; ve bu canavarın dört başı vardı; ve ona saltanat verildi.

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

⁶ „Сонра бактъм, парса бензер бир башка яратък гьордюм. Съртънда дьорт куш канадъ вардъ. Бу яратъън дьорт башъ вардъ ве она егеменлик верилмишти.

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

⁶ “Sonra baktım, parsa benzer bir başka yaratık gördüm. Sırtında dört kuş kanadı vardı. Bu yaratığın dört başı vardı ve ona egemenlik verilmişti.

Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

⁶ “Bundan sonra, işte, sırtında dört kuş kanadı olan bir leopara benzeyen bir başkasını gördüm. O hayvanın da dört başı vardı ve ona hakimiyet verildi."

Daniel 7:6 حوالہ جات

Vahiy 13:2

Gördüğüm canavar parsa benziyordu. Ayakları ayı ayağı, ağzı aslan ağzı gibiydi. Ejderha canavara kendi gücü ve tahtıyla birlikte büyük yetki verdi.

Hoşea 13:7

Ben de onlara karşı bir aslan gibi olacağım, Bir pars gibi yol kenarında pusuya yatacağım.

Daniel 10:20

Bunun üzerine, “Sana neden geldiğimi biliyor musun?” dedi, “Çok yakında dönüp Pers önderiyle savaşacağım. Ben gidince Grek önderi gelecek.

Daniel 7:4

“Birinci yaratık aslana benziyordu, kartal kanatları vardı. Ben bakarken kanatları koparıldı, yaratık yerden kaldırıldı, insan gibi ayakları üzerine durduruldu. Ona bir insan yüreği verildi.

Daniel 2:39

Senden sonra senden daha aşağı durumda başka bir krallık çıkacak. Sonra bütün dünyada egemenlik sürecek tunçtan üçüncü bir krallık çıkacak.

HEZEKİEL 17:3

De ki, ‘Egemen RAB şöyle diyor: Kanatları uzun ve güçlü, renk renk tüylerle dolu iri bir kartal Lübnan'a geldi, bir sedir ağacının tepesine konup onu ele geçirdi.

Daniel 7:5

“İkinci yaratık ayıya benziyordu. Bir yanı üzerinde doğrulmuştu. Ağzında, dişleri arasında üç kaburga kemiği vardı. Ona, ‘Haydi kalk, yiyebildiğin kadar et ye!’ dediler.