Biblia Todo Logo
آن لائن بائبل

- اشتہارات -




Daniel 4:19 - Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

19 O zaman öbür adı Belteşassar olan Daniel bir süre şaşkın şaşkın durdu, düşünceleri onu ürküttü. Bunun üzerine kral, “Ey Belteşassar, bu düş de yorumu da seni ürkütmesin” dedi. Belteşassar, “Ey efendim, keşke bu düş senden nefret edenlerin, yorumu da düşmanlarının başına gelseydi!” diye karşılık verdi,

باب دیکھیں کاپی

Turkish Bible Old Translation 1941

19 O zaman, adı Belteşatsar olan Daniel, bir müddet şaşkın durdu, ve düşünceleri kendisini üzdü. Kıral söyliyip dedi: Ey Belteşatsar, düş ve yorası seni üzmesin. Belteşatsar cevap verip dedi: Efendim, bu düş senden nefret edenlerin, ve yorası hasımlarının başına olsun!

باب دیکھیں کاپی

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

19 О заман ьобюр адъ Белтешассар олан Даниел бир сюре шашкън шашкън дурду, дюшюнджелери ону юркюттю. Бунун юзерине крал, „Ей Белтешассар, бу дюш де йоруму да сени юркютмесин“ деди. Белтешассар, „Ей ефендим, кешке бу дюш сенден нефрет еденлерин, йоруму да дюшманларънън башъна гелсейди!“ дийе каршълък верди,

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

19 O zaman öbür adı Belteşassar olan Daniel bir süre şaşkın şaşkın durdu, düşünceleri onu ürküttü. Bunun üzerine kral, “Ey Belteşassar, bu düş de yorumu da seni ürkütmesin” dedi. Belteşassar, “Ey efendim, keşke bu düş senden nefret edenlerin, yorumu da düşmanlarının başına gelseydi!” diye karşılık verdi,

باب دیکھیں کاپی

Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

19 O zaman, adı Belteşatsar olan Daniel bir süre sessiz şaşkın kaldı ve düşünceleri onu rahatsız etti. Kral, “Belteşatsar, düş ve yorum seni rahatsız etmesin” diye karşılık verdi. Belteşatsar, “Efendim, düş senden nefret edenler için, yorumu da düşmanların için olsun” diye karşılık verdi.

باب دیکھیں کاپی




Daniel 4:19
27 حوالہ جات  

Ben Daniel günlerce bitkin ve hasta kaldım. Sonra kalkıp kralın işlerini yapmayı sürdürdüm. Bu anlaşılması güç görümden ötürü şaşkındım.


“İşte olayın gelişimi burada bitiyor. Ben Daniel'e gelince, düşüncelerim beni çok ürküttü, benzim soldu. Ama bu olayı içimde sakladım.”


“Ey efendim kral, düşün anlamı ve Yüce Olan'ın senin başına getireceği yargı şudur:


Ah, içim, içim! Acıdan kıvranıyorum. Ah, yüreğim, yüreğim çarpıyor. Sessiz duramıyorum! Çünkü boru sesini, savaş naralarını işittim!


Eli, “RAB sana neler söyledi?” diye sordu, “Lütfen benden gizleme. Sana söylediklerinden birini bile benden gizlersen, Tanrı sana aynısını, hatta daha kötüsünü yapsın!”


Sarsıldı dağlar seni görünce, Seller her yanı süpürüp geçti. Engin denizler gürledi, dalgalar yükseldi.


“Ben Daniel'e gelince, ruhum üzüntüyle sarsıldı, gördüğüm görümler beni ürküttü.


Kralın Belteşassar diye çağırdığı Daniel olağanüstü bir ruha, bilgiye, sağduyuya sahiptir. Üstelik düşleri yorumlama, bilmeceleri çözme, gizemleri açıklama yeteneği de vardır. Daniel'i çağırt, yazının ne anlama geldiğini o sana söyleyecektir.”


Kral, öbür adı Belteşassar olan Daniel'e, “Gördüğüm düşü ve ne anlama geldiğini bana söyleyebilir misin?” diye sordu.


Saray görevlilerinin yöneticisi onlara yeni adlar koydu. Daniel'e Belteşassar, Hananya'ya Şadrak, Mişael'e Meşak, Azarya'ya Abed-Nego adını verdi.


Sizi sürmüş olduğum kentin esenliği için uğraşın. O kent için RAB'be dua edin. Çünkü esenliğiniz onunkine bağlıdır.”


Ovadya giderken yolda İlyas'la karşılaştı. İlyas'ı tanıyınca yüzüstü yere kapanarak, “Efendim İlyas sen misin?” diye sordu.


Davut, “Sen yiğit biri değil misin?” dedi, “İsrail'de senin gibisi var mı? Öyleyse neden efendin kralı korumadın? Çünkü biri onu öldürmek için ordugaha girdi.


O zaman Davut da mağaradan çıktı. Saul'a, “Efendim kral!” diye seslendi. Saul arkasına bakınca, Davut eğilip yüzüstü yere kapandı.


Hanna, “Ah, öyle değil efendim!” diye yanıtladı, “Ben yüreği acılarla dolu bir kadınım. Ne şarap içtim, ne de başka bir içki. Sadece yüreğimi RAB'be döküyordum.


Lütfen günahlarını bağışla, yoksa yazdığın kitaptan adımı sil.”


‘Kulun Yakup'un’ diyeceksin, ‘Efendisi Esav'a armağan olarak gönderiyor. Kendisi de arkamızdan geliyor.’ ”


Rahel babasına, “Efendim, huzurunda kalkamadığım için kızma, âdet görüyorum da” dedi. Lavan her yeri aradıysa da, putları bulamadı.


Yusuf, “Bu şu anlama gelir” dedi, “Üç çubuk üç gün demektir.


Sen, ey kral, kralların kralısın. Göklerin Tanrısı sana egemenlik, güç, kudret, yücelik verdi.


“Ey kral, Yüce Tanrı atan Nebukadnessar'a krallığı, büyüklüğü, yüceliği, görkemi verdi.


Tanrı'nın sağladığı büyüklük yüzünden bütün halklar, uluslar, her dilden insan ondan korkup titredi. Dilediğini öldürür, dilediğini yaşatırdı; dilediğini yüceltir, dilediğini alçaltırdı.


ہمیں فالو کریں:

اشتہارات


اشتہارات