Biblia Todo Logo
آن لائن بائبل

- اشتہارات -




Çıkış 16:15 - Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

15 Bunu görünce İsrailliler birbirlerine, “Bu da ne?” diye sordular. Çünkü ne olduğunu anlayamamışlardı. Musa, “RAB'bin size yemek için verdiği ekmektir bu” dedi,

باب دیکھیں کاپی

Turkish Bible Old Translation 1941

15 Ve İsrail oğulları görüp birbirine dediler: Bu nedir? çünkü o nedir bilmediler. Ve Musa onlara dedi: Bu, RABBİN yemek için size verdiği ekmektir.

باب دیکھیں کاپی

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

15 Буну гьорюндже Исраиллилер бирбирлерине, „Бу да не?“ дийе сордулар. Чюнкю не олдууну анлаямамъшлардъ. Муса, „РАБ'бин сизе йемек ичин вердии екмектир бу“ деди,

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

15 Bunu görünce İsrailliler birbirlerine, “Bu da ne?” diye sordular. Çünkü ne olduğunu anlayamamışlardı. Musa, “RAB'bin size yemek için verdiği ekmektir bu” dedi,

باب دیکھیں کاپی

Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

15 İsrael çocukları bunu görünce birbirlerine, "Bu nedir?" dediler. Çünkü ne olduğunu bilmiyorlardı. Moşe onlara şöyle dedi: "Bu, yemeniz için Yahve'nin size verdiği ekmektir.

باب دیکھیں کاپی




Çıkış 16:15
19 حوالہ جات  

RAB Musa'ya, “Size gökten ekmek yağdıracağım” dedi, “Halk her gün gidip günlük ekmeğini toplayacak. Böylece onları sınayacağım: Benim yasama göre yaşıyorlar mı, yaşamıyorlar mı, göreceğim.


İşte gökten inmiş olan ekmek budur. Atalarınızın yedikleri man gibi değildir. Atalarınız öldüler. Oysa bu ekmeği yiyen sonsuza dek yaşar.”


İsrailliler o ekmeğe man adını verdiler. Kişniş tohumu gibi beyazımsı, tadı ballı yufka gibiydi.


Sizi aç bırakarak sıkıntıya soktu. Sonra sizin de atalarınızın da bilmediği man ile sizi doyurdu. İnsanın yalnız ekmekle yaşamadığını, RAB'bin ağzından çıkan her sözle yaşadığını size öğretmek için yaptı bunu.


Hepsi aynı ruhsal yiyeceği yedi;


Onları eğitmek için iyi Ruhun'u verdin. Ağızlarından manı eksiltmedin. Susadıklarında onlara su verdin.


Acıktıklarında gökten ekmek verdin, susadıklarında kayadan su çıkardın. Onlara vermeye ant içtiğin ülkeye girmelerini, orayı mülk edinmelerini buyurdun.


Ülkenin ürününden yemeleri üzerine ertesi gün man kesildi. Man kesilince İsrailliler o yıl Kenan topraklarının ürünüyle beslendiler.


Atalarınız çölde man yediler, yine de öldüler.


Atalarınızın bilmediği man ile sizi çölde doyurdu. Sizi sıkıntıya soktu, sınadı. Öyle ki, sonunda üzerinize iyilik gelsin.


Tanrı'dan ve Musa'dan yakınarak, “Çölde ölelim diye mi bizi Mısır'dan çıkardınız?” dediler, “Burada ne ekmek var, ne de su. Ayrıca bu iğrenç yiyecekten de tiksiniyoruz!”


Musa Harun'a, “Bir testi al, içine bir omer man doldur” dedi, “Gelecek kuşaklar için saklanmak üzere onu RAB'bin huzuruna koy.”


Kulağı olan, Ruh'un kiliselere ne dediğini işitsin. Galip gelene saklı mandan vereceğim. Ayrıca, ona beyaz bir taş ve bu taşın üzerinde yazılı olan yeni bir ad, alandan başka kimsenin bilmediği bir ad vereceğim.’ ”


Altın buhur sunağıyla her yanı altınla kaplanmış Antlaşma Sandığı buradaydı. Sandığın içinde altından yapılmış man testisi, Harun'un filizlenmiş değneği ve antlaşma levhaları vardı.


Dünya ulusları hep bu şeylerin peşinden giderler. Oysa Babanız, bunlara gereksinmeniz olduğunu bilir.


Man yağdırdı onları beslemek için, Göksel tahıl verdi onlara.


İstediler, bıldırcın gönderdi, Göksel ekmekle doyurdu karınlarını.


ہمیں فالو کریں:

اشتہارات


اشتہارات