Biblia Todo Logo
آن لائن بائبل

- اشتہارات -




2. Petrus 2:17 - Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

17 Bu kişiler, susuz pınarlar, fırtınanın dağıttığı sis gibidirler. Onları koyu karanlık bekliyor.

باب دیکھیں کاپی

Turkish Bible Old Translation 1941

17 Onlar suyu olmıyan pınarlar, ve kasırganın sürdüğü sislerdir; onlar için koyu karanlık saklanılmıştır.

باب دیکھیں کاپی

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

17 Бу кишилер, сусуз пънарлар, фъртънанън даъттъъ сис гибидирлер. Онларъ койу каранлък беклийор.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

17 Bunlar kurumuş su kaynaklarıdır. Boranın etkisiyle sağa sola sürüklenen sistirler. Onları koyu bir karanlık bekliyor.

باب دیکھیں کاپی

Temel Türkçe Tercüme

17 Bu adamlar, susuz kaynaklara, fırtınanın savurduğu bulutlara benzerler. Onları cehennemin en koyu karanlığı bekler.

باب دیکھیں کاپی

Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

17 Bunlar susuz kuyular, fırtınanın sürüklediği bulutlar gibidir. Onlara ayrılan hiç sonu gelmeyen koyu karanlıktır.

باب دیکھیں کاپی




2. Petrus 2:17
11 حوالہ جات  

Soylular uşaklarını suya gönderiyorlar. Sarnıçlara gidiyor, ama su bulamıyor, Kapları boş dönüyorlar. Aşağılanmış, utanç içinde, Başlarını örtüyorlar.


Böylece artık insanların kurnazlığıyla, aldatıcı düzenler kurmaktaki becerileriyle, her öğretinin rüzgarıyla çalkalanıp öteye beriye sürüklenen çocuklar olmayacağız.


Yetkilerinin sınırı içinde kalmayıp kendilerine ayrılan yeri terk etmiş olan melekleri, büyük yargı günü için çözülmez bağlarla bağlayarak karanlığa hapsetti.


Tanrı günah işleyen melekleri esirgemedi; onları cehenneme atıp karanlıkta zincire vurdu. Yargılanıncaya dek orada tutulacaklar.


Şu yararsız köleyi dışarıya, karanlığa atın. Orada ağlayış ve diş gıcırtısı olacaktır.’ ”


“O zaman kral, uşaklarına, ‘Şunun ellerini ayaklarını bağlayın, dışarıya, karanlığa atın!’ dedi. ‘Orada ağlayış ve diş gıcırtısı olacaktır.’


Ama bu egemenliğin asıl mirasçıları dışarıdaki karanlığa atılacak. Orada ağlayış ve diş gıcırtısı olacak.”


Tanrı şöyle diyor: “Ey Efrayim, ne yapayım sana? Ey Yahuda, sana ne yapayım? Sevginiz sabah sisine benziyor, Erkenden uçup giden çiy gibi.


Sizler dokunulabilen, alev alev yanan dağa, karanlığa, koyu karanlık ve kasırgaya, gürleyen çağrı borusuna, tanrısal sözleri ileten sese yaklaşmış değilsiniz. O sesi işitenler, kendilerine bir sözcük daha söylenmesin diye yalvardılar.


ہمیں فالو کریں:

اشتہارات


اشتہارات