Biblia Todo Logo
آن لائن بائبل

- اشتہارات -




Çıkış 3:8 - Turkish Bible Old Translation 1941

8 ve onları Mısırlıların elinden kurtarmak için, ve onları o diyardan iyi ve geniş bir diyara, süt ve bal akan diyara, Kenânlı, ve Hittî, ve Amorî, ve Perizzî, ve Hivî, ve Yebusîlerin yerine çıkarmak için indim.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

8 Bu yüzden onları Mısırlılar'ın elinden kurtarmak için geldim. O ülkeden çıkarıp geniş ve verimli topraklara, süt ve bal akan ülkeye, Kenan, Hitit, Amor, Periz, Hiv ve Yevus topraklarına götüreceğim.

باب دیکھیں کاپی

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

8 Бу йюзден онларъ Мъсърлълар'ън елинден куртармак ичин гелдим. О юлкеден чъкаръп гениш ве веримли топраклара, сют ве бал акан юлкейе, Кенан, Хитит, Амор, Периз, Хив ве Йевус топракларъна гьотюреджеим.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

8 Bu yüzden onları Mısırlılar'ın elinden kurtarmak için geldim. O ülkeden çıkarıp geniş ve verimli topraklara, süt ve bal akan ülkeye, Kenan, Hitit, Amor, Periz, Hiv ve Yevus topraklarına götüreceğim.

باب دیکھیں کاپی

Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

8 Onları Mısırlılar'ın elinden kurtarmak ve o ülkeden iyi ve geniş bir ülkeye süt ve bal akan bir ülkeye, Kenanlı, Hititli, Amorlu, Perizli, Hivli ve Yevuslular'ın yerine götürmek için aşağıya indim.

باب دیکھیں کاپی




Çıkış 3:8
54 حوالہ جات  

Ve Yusuf kardeşlerine dedi: Ben ölüyorum; fakat Allah mutlaka sizi arıyacaktır, ve bu diyardan sizi İbrahime ve İshaka ve Yakuba yemin ettiği diyara çıkaracaktır.


ve dedim: Sizi Mısırın sıkıntısından, Kenânlı, ve Hittî, ve Amorî, ve Perizzî, ve Hivî, ve Yebusîlerin diyarına, süt ve bal akan diyara, çıkaracağım.


Ve diyarın meyvasından ellerine alıp bize indirdiler, ve bize haber getirip dediler: Allahımız RABBİN bize vermekte olduğu diyar iyidir.


Ve vaki olacak ki, RAB Kenânlı ve Hittî ve Amorî ve Hivî ve Yebusîlerin diyarına, sana vermeği atalarına and etmiş olduğu süt ve bal akan diyara, seni getirdiği zaman, bu ayda bu hizmeti tutacaksın.


Süt ve bal akan diyarı, bugün olduğu gibi onlara vermek için, atalarınıza ettiğim andı pekiştireyim diye, sözümü dinleyin de size emrettiğim her şeye göre onları yapın; böylece siz bana kavm olursunuz, ben de size Allah olurum. Ve ben cevap verip: Amin, ya RAB, dedim.


Ve ona anlatıp dediler: Bizi gönderdiğin diyara vardık; ve gerçek süt ve bal akıyor; ve onun meyvası budur.


Zira kendi irademi değil, fakat beni gönderenin iradesini yapmak için gökten indim.


o günde, onları Mısır diyarından kendileri için araştırmış olduğum bütün memleketlerin süsü olan diyara, süt ve bal akan diyara çıkaracağım diye onlara and ettim.


Beni çağıracak, ve ona cevap vereceğim; Sıkıntıda onunla beraber olacağım; Azat edip ona izzet vereceğim.


Tadın ve görün; RAB ne iyidir, Ne mutludur ona sığınan adam!


Ve vaki oldu ki, RAB aynı o günde İsrail oğullarını Mısır diyarından ordularınca çıkardı.


ve atalarına vermek üzre and ettiğin bu diyarı, süt ve bal akan diyarı onlara verdin;


Hakirlerin mağdurluğundan, Fakirlerin inlemesinden ötürü, RAB diyor: Şimdi kalkacağım, Onu özlediği selâmete koyacağım.


ve geçtiğiniz zaman onların üzerine bu şeriatin bütün sözlerini yazacaksın; ta ki, atalarının Allahı RABBİN sana vadetmiş olduğu gibi, Allahın RABBİN sana vermekte olduğu diyara, süt ve bal akan diyara giresin.


ALLAHIN RAB, mülk olarak almak için gitmekte olduğun diyara seni götüreceği, ve senin önünden çok milletleri, Hittîleri, ve Girgaşîleri, ve Amorîleri, ve Kenânlıları, ve Perizzîleri, ve Hivîleri, ve Yebusîleri, senden daha büyük ve daha kuvvetli yedi milleti kovacağı;


Ve âdem oğullarının yapmakta oldukları şehri ve kuleyi görmek için RAB indi.


Hiç kimse göke çıkmamıştır; ancak gökten inmiş olan İnsanoğlu çıkmıştır; o ki, göktedir.


SENİN hasımlarına ismini bildiresin, milletler senin yüzünden titresinler diye, keşke gökleri yarsan da insen,


Bugün sana emrettiğim şeyi tut; işte ben, Amorî, ve Kenânlı, ve Hittî, ve Perizzî, ve Hivî, ve Yebusîleri senin önünden kovarım.


şimdi ineceğim, ve bana gelen feryadına göre tamamen yaptılar mı göreceğim; ve yapmadılarsa, bileceğim.


ve kulluk edecekleri millete ben hükmedeceğim; ve ondan sonra büyük malla çıkacaklardır.


ve onun yüreğini senin önünde sadık buldun, ve Kenânlıların, Hittîlerin, Amorîlerin, ve Perizzîlerin, ve Yebusîlerin, ve Girgaşîlerin diyarını onun zürriyetine vermek üzre onunla ahit kestin, ve sözlerini yerine getirdin; çünkü sen âdilsin.


Ve sana vermek için RABBİN atalarına and ettiği memlekette, RAB bedeninin semeresinde, ve hayvanlarının semeresinde, ve toprağının semeresinde, iyilik için sana bolluk verecek.


Gelin, inelim, ve birbirinin dilini anlamasınlar diye, onların dilini orada karıştıralım.


Ve meyvasını ve iyi şeyi yiyesiniz diye sizi semereli diyara getirdim; fakat oraya girince diyarımı murdar ettiniz, ve mirasımı mekruh bir şey ettiniz.


VE vaki oldu ki, Erdenin ötesinde, dağlıkta, ve Şefelada, ve Libnan önünde olan büyük denizin bütün kıyısındaki kırallar, Hittîler, ve Amorîler, Kenânlılar, Perizzîler, Hivîler, ve Yebusîler bunu işittikleri zaman;


dönün ve göç edin, ve Amorîlerin dağlığına, ve ona yakın olan Arabada, dağlıkta, ve Şefelada ve Cenubta, ve deniz kenarında bütün yerlere, büyük ırmağa, Fırat ırmağına kadar Kenânlılar diyarına, ve Libnana girin.


ve üzerinde oturdukları yer nasıl, iyi mi yoksa kötü mü; ve içinde oturdukları şehirler nasıl, konaklar mı, yoksa hisarlar mı;


Ve Abrama dedi: İyi bil ki, senin zürriyetin kendilerinin olmıyan bir memlekette garip olacak, ve onlara kulluk edecekler, ve kendilerine dört yüz yıl cefa edecekler;


Mısıra ben seninle beraber ineceğim; ve mutlaka seni yine çıkaracağım; ve senin gözlerini Yusufun eli kapıyacaktır.


Çünkü senin isminle Firavuna söylemek için geldiğim zamandan beri, bu kavma fena muamele etti; ve sen kendi kavmını asla kurtarmadın.


Ve vaki oldu ki, dört yüz otuz yılın sonunda, RABBİN bütün orduları Mısır diyarından aynı günde çıktılar.


Ve ey İsrail, dinliyeceksin, ve yapmağa dikkat edeceksin; ta ki, sana iyilik olsun, ve atalarının Allahı RABBİN sana vadettiği gibi, süt ve bal akan diyarda ziyadesile çoğalasınız.


Ve ben sizi Mısır diyarından çıkardım, ve Amorînin memleketini mülk edinmek için çölde kırk yıl size yol gösterdim.


Ve babaları İsrail onlara dedi: Eğer şimdi böyle ise, bunu yapın; kaplarınızda bu memleketin iyi şeylerinden alın, ve o adama bir hediye, biraz pelesenk, ve biraz bal, baharat ve mür, fıstık ve badem götürün,


Fakat size dedim: Siz onların topraklarını miras alacaksınız, ve ben size onu, süt ve bal akan diyarı mülk olmak üzre vereceğim; ben sizi milletlerden ayırt eden Allahınız RAB'İM.


ve memleketin nasıl olduğunu, ve üzerinde oturan kavm kuvvetli mi, yoksa zayıf mı, az mı yoksa çok mu;


Çünkü bütün millet, Mısırdan çıkmış olan cenk adamları bitinciye kadar İsrail oğulları, kırk yıl çölde yürüdüler, çünkü RABBİN sözünü dinlemediler; bize vermek üzre RABBİN atalarına and ettiği diyarı, süt ve bal akan diyarı, onlara göstermemek üzre RAB onlara and etti.


Ve İsrail adamları Hivîlere dediler: Belki siz bizim aramızda oturuyorsunuz; ve sizinle nasıl ahit keselim?


ve Hivînin, ve Arkînin, ve Sinînin,


RABBİN sözleri pak sözlerdir; Toprakta pota içinde kal olunmuş, Yedi kere tasfiye edilmiş gümüş gibidirler.


ben gelip sizi buğday ve yeni şarap memleketi, ekmek ve bağlar memleketi olan kendi memleketiniz gibi bir memlekete götürünciye kadar, herkes kendi asmasından, ve herkes kendi ağacından yesin, ve herkes kendi sarnıcının suyundan içsin.


ہمیں فالو کریں:

اشتہارات


اشتہارات