Biblia Todo Logo
آن لائن بائبل

- اشتہارات -




Yunus 4:8 - Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

8 Güneş doğunca Tanrı yakıcı bir doğu rüzgarı estirdi. Yunus başına vuran güneşten bayılmak üzereydi. Ölümü dileyerek, “Benim için ölmek yaşamaktan iyidir” dedi.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

8 Güneş doğunca Tanrı yakıcı bir doğu rüzgarı estirdi. Yunus başına vuran güneşten bayılmak üzereydi. Ölümü dileyerek, “Benim için ölmek yaşamaktan iyidir” dedi.

باب دیکھیں کاپی

Turkish Bible Old Translation 1941

8 Ve vaki oldu ki, güneş doğunca, Allah yakıcı şark yelini hazırladı; ve güneş Yunusun başına vurdu, ve bayıldı, ve kendisi için ölümü dileyip dedi: Benim için ölmek yaşamaktan iyidir.

باب دیکھیں کاپی

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

8 Гюнеш доунджа Танръ якъджъ бир доу рюзгаръ естирди. Йунус башъна вуран гюнештен байълмак юзерейди. Ьолюмю дилейерек, „Беним ичин ьолмек яшамактан ийидир“ деди.

باب دیکھیں کاپی

Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

8 Güneş doğduğunda, Tanrı sıcak bir doğu rüzgârı hazırladı; ve güneş Yona'nın başına vurdu, öyle ki bayıldı ve kendisi için ölmeyi diledi. "Yaşamaktansa ölmek benim için daha iyidir" dedi.

باب دیکھیں کاپی




Yunus 4:8
23 حوالہ جات  

Ya RAB, lütfen şimdi canımı al. Çünkü benim için ölmek yaşamaktan iyidir.”


Ama onu öfkeyle kökünden söküp yere attılar. Doğu rüzgarı ürününü kuruttu. Güçlü dalları koparılıp kurudu, Ateş onları yakıp yok etti.


Gündüz güneş, Gece ay sana zarar vermez.


Bundan böyle ne acıkacaklar, ne susayacaklar, ne güneş çarpacak onları, ne de herhangi bir ateş kavuracak.


Sevdiklerimi paylar, sıkıdüzene sokarım. Onun için, çok çaba göster, günahından dön.


Acıkmayacak, susamayacaklar, Kavurucu sıcak ve güneş çarpmayacak onları. Çünkü onlara merhamet eden kendilerine yol gösterecek Ve onları pınarlara götürecek.


Bu arada RAB Yunus'u yutacak büyük bir balık sağladı. Yunus üç gün üç gece bu balığın karnında kaldı.


Yolda RAB şiddetli bir rüzgar gönderdi denize. Öyle bir fırtına koptu ki, gemi neredeyse parçalanacaktı.


Bakmayın esmer olduğuma, Güneş kararttı beni. Çünkü kızdılar bana erkek kardeşlerim, Bağlara bakmakla görevlendirdiler. Ama kendi bağıma bakmadım.


Sustum, açmayacağım ağzımı; Çünkü sensin bunu yapan.


Eyüp, “Aptal kadınlar gibi konuşuyorsun” diye karşılık verdi, “Nasıl olur? Tanrı'dan gelen iyiliği kabul edelim de kötülüğü kabul etmeyelim mi?” Bütün bu olaylara karşın Eyüp'ün ağzından günah sayılabilecek bir söz çıkmadı.


Bunun üzerine Samuel hiçbir şey gizlemeden ona her şeyi anlattı. Eli de, “O RAB'dir, gözünde iyi olanı yapsın” dedi.


Musa Harun'a şöyle dedi: “RAB demişti ki, ‘Bana hizmet edenler kutsallığıma saygı duyacak Ve halkın tümü beni yüceltecek.’ ” Harun hiçbir şey söylemedi.


‘Bu sonuncular bir saatlik iş gördüler, ama sen onları tüm günün kavurucu sıcağına katlanan bizlerle eşit tutuyorsun.’


Bir gün boyunca çölde yürüdü, sonunda bir retem çalısının altına oturdu ve ölmek için dua etti: “Ya RAB, yeter artık, canımı al, ben atalarımdan daha iyi değilim.”


“Kardeşleri arasında serpilip gelişse de, Doğu rüzgarı, çölden esen RAB'bin soluğu üzerine gelecek, Onun kaynağı kuruyacak, Pınarı kesilecek, Değerli eşyalarının hazinesi yağmalanacak.


Ama Tanrı, “Keneotu yüzünden öfkelenmeye hakkın var mı?” dedi. Yunus, “Elbette hakkım var, ölesiye öfkeliyim” diye karşılık verdi.


Sonra, cılız ve doğu rüzgarıyla kavrulmuş yedi başak daha bitti.


“Atalarımın bana bıraktığı mirası sana vermem” diyen Yizreelli Navot'un bu sözlerine sıkılıp öfkelenen Ahav sarayına döndü. Asık bir yüzle yatağına uzanıp hiçbir şey yemedi.


Öyle ki, boğulmayı, Ölmeyi şu yaşama yeğliyorum.


Çabuk öfkelenme, Çünkü öfke akılsızların bağrında barınır.


ہمیں فالو کریں:

اشتہارات


اشتہارات