Biblia Todo Logo
آن لائن بائبل

- اشتہارات -




Yeremya 2:8 - Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

8 Kâhinler, ‘RAB nerede?’ diye sormadılar, Kutsal Yasa uzmanları beni tanımadılar, Yöneticiler bana başkaldırdılar; Peygamberler Baal adına peygamberlik edip İşe yaramaz putların ardınca gittiler.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

8 Kâhinler, ‘RAB nerede?’ diye sormadılar, Kutsal Yasa uzmanları beni tanımadılar, Yöneticiler bana başkaldırdılar; Peygamberler Baal adına peygamberlik edip İşe yaramaz putların ardınca gittiler.

باب دیکھیں کاپی

Turkish Bible Old Translation 1941

8 Kâhinler: RAB nerede? demediler; ve şeriati ellerinde tutanlar beni tanımadılar; ve çobanlar bana karşı günah işlediler, ve peygamberler Baal ile peygamberlik ettiler, ve faide vermiyen şeyler ardınca yürüdüler.

باب دیکھیں کاپی

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

8 Кяхинлер, ‚РАБ нереде?‘ дийе сормадълар, Кутсал Яса узманларъ бени танъмадълар, Йьонетиджилер бана башкалдърдълар; Пейгамберлер Баал адъна пейгамберлик едип Ише ярамаз путларън ардънджа гиттилер.

باب دیکھیں کاپی

Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

8 “Kâhinler, Yahve nerede?” demediler, Ve yasayı ellerinde tutanlar beni tanımadılar. Yöneticiler de bana karşı suç işlediler, Ve peygamberler Baal ile peygamberlik ettiler, Ve yararsız şeylerin ardından gittiler.

باب دیکھیں کاپی




Yeremya 2:8
35 حوالہ جات  

İnsanın biçim verdiği oyma ya da dökme putun ne yararı var ki aldatmaktan başka? Putu yapan, yaptığına güvenir, Ama yaptığı ne ki, dilsiz puttan başka.


Çobanlar budala, RAB'be danışmıyorlar. Bu yüzden işleri yolunda gitmiyor, Bütün sürüleri dağıldı.


Peygamberler yalan peygamberlik ediyor, Halkı başına buyruk kâhinler yönetiyor, Halkım da bunu benimsiyor. Ama bunun sonunda ne yapacaksınız?”


Utanç verici gizli kapaklı davranışları kaldırıp atmış bulunuyoruz. Ne kurnazlıkla yapıyoruz, ne de Tanrı'nın sözünü çarpıtıyoruz. Tam tersine, gerçeği sergileyerek, Tanrı önünde kendimizi her insanın vicdanına tanıtıyoruz.


Bunları yapacaklar; çünkü ne Baba'yı tanıdılar, ne de beni.


“Yok oldu halkım bilgisizlikten, Sen bilgiyi reddettiğin için, Ben de seni reddedeceğim, Bana kâhinlik etmeyesin diye. Sen Tanrın'ın yasasını unuttuğun için, Ben de senin çocuklarını unutacağım.


Siz O'nu tanımıyorsunuz, ama ben O'nu tanıyorum. Eğer O'nu tanımıyorum dersem, sizin gibi ben de yalancı olurum. Ama O'nu tanıyorum ve sözünü tutuyorum.


“Vay size, yasa yorumcuları! Çünkü bilginin anahtarını elinize aldınız. Kendiniz içeri girmediniz, içeri girenleri de engellediniz.”


İnsan tüm dünyayı kazanıp da canından olursa bunun ona ne yararı olur? Ya da, insan canına karşılık ne verebilir?


“Ya RAB, sen benim gücüm, Kalem, sıkıntı gününde sığınağımsın. Dünyanın dört bucağından Uluslar sana gelip, ‘Atalarımız yalnız yalanları, Kendilerine hiçbir yararı olmayan Değersiz putları miras aldılar’ diyecekler,


Pek çok çoban bağımı bozdu, Tarlamı çiğnedi, Güzelim tarlamı ıssız çöle döndürdü.


Ne var ki, sizler işe yaramaz aldatıcı sözlere güveniyorsunuz.


“Halkım akılsızdır, Beni tanımıyor. Aptal çocuklardır, Akılları yok. Kötülük etmeyi iyi bilir, İyilik etmeyi bilmezler” diyor RAB.


Hiçbir ulus ilahlarını değiştirdi mi? –Ki onlar zaten tanrı değildirler– Ama benim halkım görkemini İşe yaramaz putlara değişti.


‘Mısır'dan bizi çıkaran, Çölde, çukurlarla dolu çorak toprakta, Koyu karanlıkta kalan kurak toprakta, Kimsenin geçmediği, Kimsenin yaşamadığı toprakta Bize yol gösteren RAB nerede?’ diye sormadılar.


Kendilerine yararı olmayan bir halk yüzünden hepsi utanacak. O halkın onlara ne yardımı ne de yararı olacak, Ancak onları utandırıp rezil edecek.”


Çünkü RAB size uyuşukluk ruhu verdi; Gözlerinizi mühürledi, ey peygamberler, Başlarınızı örttü, ey biliciler.


Kâhinlerle peygamberler bile şarabın ve içkinin etkisiyle yalpalayıp sendeliyor; içkinin etkisiyle yalpalayıp sendeliyorlar, şaraba yenik düşmüşler. Yanlış görümler görüyorlar, kararlarında tutarsızlar.


İlyas, “Baal'ın peygamberlerini yakalayın, hiçbirini kaçırmayın” diye onlara buyruk verdi. Peygamberler yakalandı, İlyas onları Kişon Vadisi'ne götürüp orada öldürdü.


Öğlenden akşam sunusu saatine kadar kıvrandılar. Ama hâlâ ne bir ses, ne ilgi, ne de bir karşılık vardı.


İlyas konuşmasını şöyle sürdürdü: “RAB'bin peygamberi olarak sadece ben kaldım. Ama Baal'ın dört yüz elli peygamberi var.


Kimseyi kurtaramayan yararsız putların ardınca gitmeyin; çünkü onlar değersizdir.


Eli'nin oğulları değersiz kişilerdi. RAB'bi ve kâhinlerin halkla ilgili kurallarını önemsemiyorlardı. Biri sunduğu kurbanın etini haşlarken, kâhinin hizmetkârı elinde üç dişli büyük bir çatalla gelir,


İlkelerini Yakup soyuna, Yasanı İsrail'e öğretecekler. Senin önünde buhur, Sunağında tümüyle yakmalık sunular sunacaklar.


“Onun yerine yüreklerinin inadını, atalarının öğrettiği gibi Baallar'ı izlediler.”


Bunun üzerine, “Haydi, Yeremya'ya karşı bir düzen kuralım!” dediler, “Çünkü yasayı öğretecek kâhin, öğüt verecek bilge, Tanrı sözünü bildirecek peygamber hiç eksik olmayacak. Gelin, ona sözle saldıralım, söylediklerini de dinlemeyelim.”


Kâhinleri yasamı hiçe saydılar, kutsal eşyalarımı kirlettiler, kutsalla bayağı arasındaki ayrımı yapmadılar, kirliyle temiz arasındaki farkı öğretmediler, Şabat günlerimden gözlerini çevirdiler. Kutsallığımı önemsemediler.


“İnsanoğlu, İsrail'in çobanlarına karşı peygamberlik et ve onlara, bu çobanlara şöyle de: ‘Egemen RAB diyor ki: Vay kendi kendini güden İsrail çobanlarına! Çobanların sürüyü gütmesi gerekmez mi?


Ama kimse, ‘Nerede Yaratıcım Tanrı?’ demiyor; O Tanrı ki, gece bize ezgiler verir,


ہمیں فالو کریں:

اشتہارات


اشتہارات