Biblia Todo Logo
آن لائن بائبل

- اشتہارات -




İbraniler 12:3 - Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

3 Bu nedenle, günahlıların kendisine bu kadar karşı çıkışına katlanan İsa'yı düşünün. Öyle ki, yorulup cesaretinizi yitirmeyesiniz.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

3 Yorulup cesaretinizi yitirmemek için, günahkârların bunca karşı koymasına katlanmış Olan'ı düşünün.

باب دیکھیں کاپی

Turkish Bible Old Translation 1941

3 İmdi canlarınızda gevşiyerek yorulmıyasınız diye, günahkârlar tarafından kendisine karşı olan bu kadar muhalefete karşı dayananı düşünün.

باب دیکھیں کاپی

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

3 Йорулуп джесаретинизи йитирмемек ичин, гюнахкярларън бунджа каршъ коймасъна катланмъш Олан'ъ дюшюнюн.

باب دیکھیں کاپی

Temel Türkçe Tercüme

3 Bu sebeple günahkârların bunca düşmanlığına sabırla katlanan İsaʼyı iyice düşünün. O zaman bitkin düşüp yılmazsınız.

باب دیکھیں کاپی

Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

3 Canlarınız yorulup gevşemesin diye günahkârların bunca karşı koymasına katlanmış Olan’ı düşünün.

باب دیکھیں کاپی




İbraniler 12:3
46 حوالہ جات  

Öyleyse iyilik yapmaktan usanmayalım. Usanmazsak, zamanı gelince ürünü biçeceğiz.


İşte bu nedenle cesaretimizi yitirmiyoruz. Her ne kadar dıştan görünen varlığımız bozulmaktaysa da, içteki varlığımız günden güne tazelenmektedir.


Sabrettiğini, adıma bağlılık yüzünden dayandığını, yorulmadığını biliyorum.


Sevgili kardeşlerim, işte bunun için kararlı olun, sarsılmayın. Rab için her zaman bol emek verin, Rab'de emeğinizin boşa gitmediğini bilin.


Gözlerimiz imanımızın önderi ve tamamlayıcısı İsa'ya baksın. O utancı hiç önemsemeyerek önündeki sevinç için çarmıha katlandı. Şimdi Tanrı'nın tahtının sağında oturmuştur.


Kutsal kardeşlerim, göksel çağrının paydaşları! Bu nedenle, tanıklığımızın habercisi ve Başkâhini İsa'ya bakın.


İşte bu nedenledir ki, Tanrı'nın merhametiyle, bu ruhsal hizmeti sürdürürken cesaretimizi yitirmeyiz.


Bu yüzden Yahudi yetkililer İsa'ya saldırıda bulunmaya başladılar; çünkü bu işleri Şabat Günü'nde yapıyordu.


Yalnız RAB'den korkun, O'na bağlılıkla ve bütün yüreğinizle kulluk edin. O'nun sizler için ne görkemli işler yaptığını bir düşünün!


Size “oğullarım” diyen yüreklendirici Tanrı'nın sözünü belki de unuttunuz: “Oğlum, Rab'bin terbiye edişini hafife alma, O'nun azarlamasından usanma.


Bir Şabat Günü İsa Ferisiler'in başkanlarından birinin evine yemeğe gitti. Herkes O'nu gözlüyordu.


Onlara şöyle diyecek: ‘Ey İsrailliler, dinleyin! Bugün düşmanlarınızla savaşmaya gidiyorsunuz. Cesaretinizi yitirmeyin, korkmayın. Onlardan yılmayın, ürkmeyin.


Siz de, kardeşlerim, iyilik yapmaktan vazgeçmeyin.


İsa bunları söyleyince orada dikilen görevlilerden biri, “Başkâhini böyle mi yanıtlıyorsun?” diyerek O'na bir tokat attı.


Yahudiler, “Şimdi anlıyoruz ki, seni cin tutmuş” dediler, “İbrahim de öldü, peygamberler de. Ve sen diyorsun ki, sözümü kim tutarsa sonsuza dek ölümü tatmayacaktır.


Yorgunlara sözle destek olmayı bileyim diye Egemen RAB bana eğitilmişlerin dilini verdi. Eğitilenler gibi dinleyeyim diye kulağımı uyandırır her sabah.


Sıkıntılı günde cesaretini yitirirsen, Gücün kıt demektir.


O'na atmak için taş topladılar. Ama İsa kendini gizledi ve tapınaktan ayrıldı.


Ferisiler, “Sen kendine tanıklık ediyorsun” dediler, “Tanıklığın doğru değil.”


Halk arasında O'na ilişkin bir sürü çelişkili fısıltı dolaşıyordu. Bazıları, “İyi adamdır” diyordu. Başkaları ise, “Hayır, halkı kandırıyor” diyorlardı.


Parayı seven Ferisiler bu sözlerin tümünü dinliyor ve İsa'yla alay ediyordu.


Ferisiler'le dinsel yorumcular ise, “Bu adam günahlıları yanına alıyor, onlarla birlikte yemek yiyor” diye söyleniyorlardı.


Dinsel yorumcularla Ferisiler, “Tanrı'ya söven bu adam da kim?” diye tartışıyorlardı, “Tanrı'dan başka kim günahları bağışlayabilir?”


Simeon onları kutsayarak çocuğun annesi Meryem'e şöyle dedi: “İşte bu çocuk İsrail'de birçoklarının düşmesi ve yükselmesi içindir. Ayrıca karşı çıkılacak bir belirtidir.


Bunun üzerine Ferisiler çekilip İsa'yı kendi sözüyle tuzağa düşürmek için bir düzen kurdular.


İsa'yı tutuklamak istedilerse de halktan korktular. Çünkü O'nu peygamber olarak görüyorlardı.


İsa tapınağa girmiş öğretiyordu ki, halkın başkâhinleri ve ileri gelenleri yaklaşıp sordular: “Bu işleri hangi yetkiyle yapıyorsun? Bu yetkiyi sana veren kim?”


“Öğrencilerin neden ataların töresini çiğniyor?” dediler, “Çünkü yemek yemeden önce ellerini yıkamıyorlar.”


Ne var ki, Ferisiler bunu duyduklarında, “Bu adam kendiliğinden cinleri çıkarmıyor” dediler, “Olsa olsa, cinlerin başkanı Baalzevul aracılığıyla onları çıkarıyordur.”


İnsanoğlu geldi; yiyor da, içiyor da. ‘İşte obur, şaraba düşkün biri!’ diyorlar, ‘Vergi toplayanların, günahlıların dostu!’ Ama bilgelik ortaya koyduğu işlerle doğrulandı.”


Yanında bulunan Ferisiler'den bazıları bunu işitince, “Yoksa biz de mi körüz?” diye sordular.


Birçoğu şöyle diyordu: “O cinlidir, hem de deli! Niçin O'nu dinliyorsunuz?”


Aşağılandığında karşılık vermedi, acı çektiğinde kimseye gözdağı vermedi. Tersine, kendini adaletle yargılayanın eline bıraktı.


ہمیں فالو کریں:

اشتہارات


اشتہارات