Matta 8:27 - Temel Türkçe Tercüme

²⁷ Adamlar hayret ettiler. “Bu nasıl bir adam ki, rüzgar ve göl bile Oʼnun buyruğuna uyuyor?” dediler.

Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

²⁷ Hepsi hayret içinde kaldı. “Bu nasıl bir adam ki, rüzgar da göl de O'nun sözünü dinliyor?” dediler.

Turkish Bible Old Translation 1941

²⁷ Ve adamlar: Bu nasıl zattır ki, yeller de, deniz de kendisine itaat ediyor? diyerek şaştılar.

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

²⁷ Хепси хайрет ичинде калдъ. „Бу насъл бир адам ки, рюзгар да гьол де О'нун сьозюню динлийор?“ дедилер.

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

²⁷ Adamlar şaşkına döndüler. “Bu nasıl biridir ki, rüzgar da, deniz de buyruğuna uyuyor?” diyorlardı.

Inğil Mettanyn tahriri üzre 1883

²⁷ We ol adamlar: »Bu nasyl kimse dyr, ki hem ruzgjarlar we hemde deniz ona itaat eder?« dejerek, teağğüb ettiler.

Matta 8:27 Referencias Cruzadas

Matta 14:33

Teknedekiler İsaʼya tapındılar. “Sen gerçekten Allahʼın Oğluʼsun!” dediler.

Matta 15:31

Dilsizler konuşmaya başladı, sakatlar iyileşti, topallar yürüdü ve körler gördü. İnsanlar bunu görünce, şaşırıp kaldılar ve İsrail halkının tapındığı Allahʼı övdüler.

Matta 8:10

İsa bunu duyunca hayret etti ve Oʼnu izleyenlere şöyle dedi: “Size doğrusunu söylüyorum: İsrail halkında hiç kimsede bu kadar büyük imana rastlamadım.

Matta 8:26

İsa onlara şöyle dedi: “Neden korkuyorsunuz, sizi imanı az olanlar?” Sonra kalktı, rüzgarı ve gölü azarladı. Ortalık tamamen sakinleşti.

Matta 8:28

Gölün öbür tarafına, Gadara kasabasının yakınındaki topraklara geldiler. Cinli iki adam İsaʼyı karşıladı. Bu adamlar mezarlık olarak kullanılan mağaralarda yaşıyorlardı. Onlar o kadar belalıydı ki, kimse o yoldan geçemezdi.

Markos 1:27

Herkes şaşırıp kaldı. Birbirleriyle şöyle tartışmaya başladılar: “Nedir bu? Yeni bir çeşit vaaz! Bu adamın nasıl bir yetkisi var! Şeytani ruhlara bile emrediyor, ruhlar da Oʼnun sözünü dinliyorlar.”

Markos 6:51

İsa tekneye binip onlara katıldı ve rüzgar dindi. Öğrenciler acayip şaşırdılar.

Markos 7:37

Halk son derece büyük bir hayret içindeydi. “Yaptığı her şey iyi” dediler. “Sağırların kulaklarını açıyor ve dilsizleri konuşturuyor.”