Biblia Todo Logo
La Biblia Online

- Anuncios -




Matta 16:18 - Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

18 Ben de sana şunu söyleyeyim, sen Petrus'sun ve ben kilisemi bu kayanın üzerine kuracağım. Ölüler diyarının kapıları ona karşı direnemeyecek.

Ver Capítulo Copiar

Turkish Bible Old Translation 1941

18 Ben de sana derim ki: Sen Petrussun, ve ben kilisemi bu kayanın üzerine kuracağım; ve ölüler diyarının kapıları onu yenmiyecektir.

Ver Capítulo Copiar

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

18 Бен де сана шуну сьойлейейим, сен Петрус'сун ве бен килисеми бу каянън юзерине кураджаъм. Ьолюлер диярънън капъларъ она каршъ диренемейеджек.

Ver Capítulo Copiar

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

18 Ben sana diyorum ki sen Petrus'sun ve bu kaya üstüne kilisemi kuracağım. Ölüler ülkesinin güçleri onu alt edemeyecektir.

Ver Capítulo Copiar

Inğil Mettanyn tahriri üzre 1883

18 Ben dachi sana derym ky: Sen Pedros syn, we kelisami bu kaja üzerine bina edeğegym; we ğehennem kapulari onun üzerine galib olmajağak tyr.

Ver Capítulo Copiar

Temel Türkçe Tercüme

18 Sana şunu söylüyorum: sen Petrusʼsun. Bu kayanın üzerine topluluğumu kuracağım ve ölüler dünyasının kapıları bile ona karşı direnemeyecek.

Ver Capítulo Copiar




Matta 16:18
42 Referencias Cruzadas  

seni fazlasıyla kutsayacağım; soyunu göklerin yıldızları, kıyıların kumu kadar çoğaltacağım. Soyun düşmanlarının kentlerini mülk edinecek.


Kral, “Gözünüzde iyi olanı yapacağım” dedi. Adamları yüzer ve biner kişilik birlikler halinde kentten çıkarken kral kapının yanında duruyordu.


Ölüm kapıları sana gösterildi mi? Gördün mü ölüm gölgesinin kapılarını?


İğrenir olmuşlardı bütün yemeklerden, Ölümün kapılarına yaklaşmışlardı.


Ne mutlu ok kılıfı onlarla dolu insana! Kent kapısında hasımlarıyla tartışırken Utanç duymayacaklar.


“Gençliğimden beri bana sık sık saldırdılar, Ama yenemediler beni.


Kent kapısında oturanlar beni çekiştiriyor, Sarhoşların türküsü oldum.


Acı bana, ya RAB! Ey beni ölümün eşiğinden kurtaran, Benden nefret edenler yüzünden çektiğim sıkıntıya bak!


Ahmak için bilgelik ulaşılamayacak kadar yüksektir, Kent kurulunda ağzını açamaz.


Bu yüzden Egemen RAB diyor ki, “İşte Siyon'a sağlam temel olarak bir taş, denenmiş bir taş, değerli bir köşe taşı yerleştiriyorum. Ona güvenen yenilmeyecek.


Yargı kürsüsünde oturanlar için adalet ruhu, kent kapılarında saldırıları geri püskürtenler için cesaret kaynağı olacak.


“Hayatımın baharında ölüler diyarının kapılarından geçip Ömrümün geri kalan yıllarından yoksun mu kalmalıyım?” demiştim,


Ama sana karşı yapılan hiçbir silah işe yaramayacak, Mahkemede seni suçlayan her dili Suçlu çıkaracaksın. RAB'be kulluk edenlerin mirası şudur: Onların gönenci bendendir” diyor RAB.


Dağların köklerine kadar battım, Dünya sonsuza dek sürgülendi arkamdan; Ama, ya RAB, Tanrım, Canımı sen kurtardın çukurdan.


Bu on iki elçinin adları şöyle: Birincisi Petrus adıyla bilinen Simun, onun kardeşi Andreas, Zebedi'nin oğulları Yakup ve Yuhanna, Filipus ve Bartalmay, Tomas ve vergi görevlisi Matta, Alfay oğlu Yakup ve Taday, Yurtsever Simun ve İsa'ya ihanet eden Yahuda İskariot.


Ya sen, ey Kefarnahum, göğe mi çıkarılacaksın? Hayır, ölüler diyarına indirileceksin! Çünkü sende yapılan mucizeler Sodom'da yapılmış olsaydı, bugüne dek ayakta kalırdı.


Onları da dinlemezse, durumu inanlılar topluluğuna bildir. Topluluğu da dinlemezse, onu putperest ya da vergi görevlisi say.


İsa, Celile Gölü'nün kıyısında yürürken Petrus diye de anılan Simun'la kardeşi Andreas'ı gördü. Balıkçı olan bu iki kardeş göle ağ atıyorlardı.


“İşte bu sözlerimi duyup uygulayan herkes, evini kaya üzerine kuran akıllı adama benzer.


Andreas kardeşini İsa'ya götürdü. İsa ona baktı, “Sen Yuhanna'nın oğlu Simun'sun. Kefas diye çağrılacaksın” dedi. Kefas, kaya anlamına gelir.


Kendinize ve Kutsal Ruh'un sizi gözetmen olarak görevlendirdiği bütün sürüye göz kulak olun. Rab'bin kendi kanı pahasına sahip olduğu kiliseyi gütmek üzere atandınız.


İstefanos'un öldürülmesini Saul da onaylamıştı. O gün Yeruşalim'deki kiliseye karşı korkunç bir baskı dönemi başladı. Elçiler hariç bütün imanlılar Yahudiye ve Samiriye'nin her yanına dağıldılar.


“Ey ölüm, zaferin nerede? Ey ölüm, dikenin nerede?”


Topluluğun direkleri sayılan Yakup, Kefas ve Yuhanna bana bağışlanan lütfu sezince paydaşlığımızın işareti olarak bana ve Barnaba'ya sağ ellerini uzattılar. Öteki uluslara bizlerin, Yahudiler'e kendilerinin gitmesini uygun gördüler.


Öyle ki, Tanrı'nın çok yönlü bilgeliği, kilise aracılığıyla göksel yerlerdeki yönetimlere ve hükümranlıklara şimdiki dönemde bildirilsin.


Bu sır büyüktür; ben bunu Mesih ve kiliseyle ilgili olarak söylüyorum.


Bedenin, yani kilisenin başı O'dur. Her şeyde ilk yeri alsın diye başlangıç olan ve ölüler arasından ilk doğan O'dur.


Kendi evini yönetmesini bilmeyen, Tanrı'nın topluluğunu nasıl kayırabilir?


Böylece sarsılmaz bir egemenliğe kavuştuğumuz için minnettar olalım. Öyle ki, Tanrı'yı hoşnut edecek biçimde saygı ve korkuyla tapınalım.


Yedinci melek borazanını çaldı. Gökte yüksek sesler duyuldu: “Dünyanın egemenliği Rabbimiz'in ve Mesihi'nin oldu. O sonsuzlara dek egemenlik sürecek.”


Kenti çevreleyen surların on iki temel taşı bulunuyordu. Bunların üzerinde Kuzu'nun on iki elçisinin adları yazılıydı.


Síguenos en:

Anuncios


Anuncios


¡Síguenos en WhatsApp! Síguenos