Biblia Todo Logo
La Biblia Online

- Anuncios -




1. Korintliler 9:17 - Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

17 Eğer Müjde'yi gönülden yayarsam, ödülüm olur; gönülsüzce yayarsam, yalnızca bana emanet edilen görevi yapmış olurum.

Ver Capítulo Copiar

Turkish Bible Old Translation 1941

17 Zira istiyerek bunu yaparsam, ücretim vardır; fakat istemiyerek ise, yine vekâlet bana emanet edilmiştir.

Ver Capítulo Copiar

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

17 Еер Мюжде'йи гьонюлден яярсам, ьодюлюм олур; гьонюлсюздже яярсам, ялнъзджа бана еманет едилен гьореви япмъш олурум.

Ver Capítulo Copiar

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

17 Çünkü bunu kendi isteğimle yapıyorsam, karşılığım olur. Ama isteksizce yapıyorsam, demek ki bu kâhyalıkta bana güveniliyor.

Ver Capítulo Copiar

Temel Türkçe Tercüme

17 Bu işi gönüllü olarak yaparsam, ödül bekleyebilirim. Ama eğer bunu mecbur olduğum için yaparsam, demek ki bu bana bir görev olarak emanet edilmiştir.

Ver Capítulo Copiar

Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

17 Çünkü eğer bunu kendi isteğimle yaparsam, bir ödülüm olur. Ama kendi isteğimle yapmazsam, bana emanet edilmiş olan görevi yapmış olurum.

Ver Capítulo Copiar




1. Korintliler 9:17
30 Referencias Cruzadas  

“Sen, ey oğlum Süleyman, babanın Tanrısı'nı tanı. Bütün yüreğinle ve istekle O'na kulluk et. Çünkü RAB her yüreği araştırır, her düşüncenin ardındaki amacı saptar. Eğer O'na yönelirsen, kendisini sana buldurur. Ama O'nu bırakırsan, seni sonsuza dek reddeder.


“Ama ben kimim, halkım kim ki, böyle gönülden armağanlar verebilelim? Her şey sendendir. Biz ancak senin elinden aldıklarımızı sana verdik.


Bunları altın, gümüş gerektiren işlerde ve sanatkârların el işçiliğinde kullanılmak üzere veriyorum. Kim bugün kendini RAB'be adamak istiyor?”


Halk verdiği armağanlar için seviniyordu. Çünkü herkes RAB'be içtenlikle ve gönülden vermişti. Kral Davut da çok sevinçliydi.


Halk Yeruşalim'de yaşamaya gönüllü olanların hepsini kutladı.


Sonra Rab'bin sesini işittim: “Kimi göndereyim? Bizim için kim gidecek?” diyordu. “Ben! Beni gönder” dedim.


“Bir daha onu anmayacak, O'nun adına konuşmayacağım” desem, Sözü kemiklerimin içine hapsedilmiş, Yüreğimde yanan bir ateş sanki. Onu içimde tutmaktan yoruldum, Yapamıyorum artık.


Ruh beni kaldırıp götürdü. RAB'bin güçlü eli üzerimde olduğu halde, üzüntüyle, öfkeyle gittim.


Ne var ki, Yunus RAB'bin huzurundan Tarşiş'e kaçmaya kalkıştı. Yafa'ya inip Tarşiş'e giden bir gemi buldu. Ücretini ödeyip gemiye bindi, RAB'den uzaklaşmak için Tarşiş'e doğru yola çıktı.


“Ne olurdu, sunağımda boşuna ateş yakmayasınız diye aranızda tapınağın kapılarını kapatan biri olsaydı! Ben sizden hoşnut değilim” diyor Her Şeye Egemen RAB, “Getireceğiniz sunuları da kabul etmeyeceğim.


Bir peygamberi peygamber olduğu için kabul eden, peygambere yaraşan bir ödül alacaktır. Doğru birini doğru olduğu için kabul eden, doğru kişiye yaraşan bir ödül alacaktır.


İşte size önceden söylüyorum.


Rab de şöyle dedi: “Efendinin, uşaklarına vaktinde azık vermek için başlarına atadığı güvenilir ve akıllı kâhya kimdir?


Eken ve biçen birlikte sevinsinler diye, biçen kişi şimdiden ücretini alır ve sonsuz yaşam için ürün toplar.


Bir kimsenin inşa ettikleri ateşe dayanırsa, o kimse ödülünü alacak.


Ekenle sulayanın değeri birdir. Her biri kendi emeğinin karşılığını alacaktır.


Böylece insanlar bizi Mesih'in hizmetkârları ve Tanrı'nın sırlarının kâhyaları saysın.


Müjde'yi yayıyorum diye övünmeye hakkım yok. Çünkü bunu yapmakla yükümlüyüm. Müjde'yi yaymazsam vay halime!


Peki, ödülüm nedir? Müjde'yi karşılıksız yaymak ve böylece Müjde'yi yaymaktan doğan hakkımı kullanmamaktır.


Çünkü istek varsa, insanın elinde olmayana göre değil, elindekine göre yardımda bulunması uygundur.


Tam tersine, Müjde'yi sünnetlilere bildirme işi nasıl Petrus'a verildiyse, sünnetsizlere bildirme işinin de bana verildiğini gördüler.


Tanrı'nın sizin yararınıza bana verdiği görevle kilisenin hizmetkârı oldum. Görevim, Tanrı'nın sözünü, yani geçmiş çağlardan ve kuşaklardan gizlenmiş, ama şimdi O'nun kutsallarına açıklanmış olan sırrı eksiksiz duyurmaktır.


Tersine, Tanrı tarafından Müjde'yi emanet almaya layık görüldüğümüz için, insanları değil, yüreklerimizi sınayan Tanrı'yı hoşnut edecek biçimde konuşuyoruz.


Síguenos en:

Anuncios


Anuncios


¡Síguenos en WhatsApp! Síguenos