Gazabıyla beni parçaladı ve bana zulmetti. Üzerime dişlerini gıcırdattı. Hasımım gözlerini benim üzerime bilemektedir.
Markos 9:18 - Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC) Ruh onu nerede yakalarsa, yere çarpıyor. Ağzından köpükler geliyor, dişlerini gıcırdatıyor ve kaskatı kesiliyor. Öğrencilerinden ruhu çıkarmalarını istedim, ama yapamadılar.” Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008 Ruh onu nerede yakalarsa yere çarpıyor. Çocuk ağzından köpükler saçıyor, dişlerini gıcırdatıyor ve kaskatı kesiliyor. Ruhu kovmaları için öğrencilerine başvurdum, ama başaramadılar.” Turkish Bible Old Translation 1941 ruh onu her nerede tutarsa, kendisini yere çarpıyor; o köpürüyor, dişlerini gıcırdatıyor, ve kuruyor. Senin şakirtlerine: Ruhu çıkarın, dedim, yapamadılar. Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап Рух ону нереде якаларса йере чарпъйор. Чоджук азъндан кьопюклер сачъйор, дишлерини гъджърдатъйор ве каскатъ кесилийор. Руху ковмаларъ ичин ьоренджилерине башвурдум, ама башарамадълар.“ Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar Onu nerede tutarsa yere atıyor. Çocuğun ağzı köpürüyor, dişlerini gıcırdatıyor, kaskatı kesiliyor. Öğrencilerinden kötü ruhu çıkarmalarını diledim, ama güçleri yetmedi.” Temel Türkçe Tercüme Cin oğlumu tuttuğu zaman, onu yere yıkıyor. Oğlum ağzından köpükler saçıyor, dişlerini gıcırdatıyor. Bedeni kaskatı kesiliyor. Senin öğrencilerine cini kovmalarını söyledim, ama beceremediler.” |
Gazabıyla beni parçaladı ve bana zulmetti. Üzerime dişlerini gıcırdattı. Hasımım gözlerini benim üzerime bilemektedir.
Kötü kişi bunu görüp dertlenir. Dişlerini gıcırdatır, eriyip gider. Kötülerin dileği yok olur.
O sınırlardan, işte, Kenanlı bir kadın Yeşua’ya gelip feryat ederek şöyle dedi: “Ey David Oğlu, Efendimiz! Bana merhamet et! Kızım bir iblis tarafından kötü biçimde tutsak alındı!”
Ama bu Krallığın çocukları dış karanlığa atılacaklar. Orada ağlayış ve diş gıcırtısı olacak.”
Size doğrusunu söyleyeyim, kim şu dağa, ‘Kalk denize atıl’ derse ve yüreğinde kuşku duymadan, ancak söylediklerinin gerçekleşmekte olduğuna inanırsa, ne söylerse sahip olacaktır.
Yeşua, “Ey inançsız kuşak! Daha ne kadar sizinle birlikte olacağım? Size daha ne kadar katlanacağım? Onu bana getirin” dedi.
Çocuğu Yeşua’ya getirdiler. Ruh Yeşua’yı görünce hemen çocuğu sarstı. Çocuk yere düştü, köpürerek yuvarlanıyordu.
Kirli ruh çığlık atıp onu şiddetle sarsarak çıktı. Çocuk ölü gibi oldu. Öyle ki, çoğu, “Öldü” dedi.
Kendi ayıbını köpürten azgın deniz dalgaları, serseri yıldızlar gibidirler. Onlara sonsuza dek sürecek koyu karanlık ayrılmıştır.