Aradan çok sayıda günler gelip geçti, Mısır Kralı öldü. İsrael'in çocukları esaretten dolayı ah çektiler, feryat ettiler ve feryatları esaret nedeniyle Tanrı'ya ulaştı.
Markos 7:34 - Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC) Göğe bakarak içini çekti ve adama, “Effata!”, yani “Açıl!” dedi. Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008 Sonra göğe bakarak içini çekti ve adama, “Effata”, yani “Açıl!” dedi. Turkish Bible Old Translation 1941 Göke bakarak, ah edip ona: Effata, yani, Açıl, dedi. Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап Сонра гьое бакарак ичини чекти ве адама, „Еффата“, яни „Ачъл!“ деди. Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar Gözlerini göğe kaldırıp içini çekti ve, “Effata!” dedi. Bu, Aramice “Açıl!” demektir. Temel Türkçe Tercüme Göğe baktı. Derin bir ah çekerek, “Effata!” yani “Açıl!” dedi. |
Aradan çok sayıda günler gelip geçti, Mısır Kralı öldü. İsrael'in çocukları esaretten dolayı ah çektiler, feryat ettiler ve feryatları esaret nedeniyle Tanrı'ya ulaştı.
O, insanlar tarafından hor görüldü ve reddedildi; Hastalıkları yakından tanıyan acılar adamıydı. İnsanların kendisinden yüzlerini gizledikleri biri gibi hor görüldü; Ve biz ona saygı duymadık.
Dokuzuncu vakitte Yeşua yüksek sesle, “Elohi, Elohi, lama şevaktani?” çevirisi şöyledir, “Tanrım, Tanrım, beni neden terk ettin?” diye bağırdı.
Çocuğun elinden tutup, “Talita kumi!” dedi. Bunun çevirisi, “Kızım, sana söylüyorum, kalk!” demektir.
Yeşua beş ekmekle iki balığı aldı, göğe bakıp kutsadı; ekmekleri böldü ve önlerine koymak için öğrencilerine verdi. İki balığı da hepsinin arasında paylaştırdı.
Yeşua derin bir iç çekerek şöyle dedi: “Bu kuşak neden bir belirti istiyor? Size doğrusunu söyleyeyim, bu kuşağa hiçbir belirti verilmeyecektir.”
Yaklaşıp tabuta dokununca cenazeyi taşıyanlar durdu. “Delikanlı, sana söylüyorum, kalk!” dedi.
Yeşua, Mariyam’ın ve onunla gelen Yahudiler’in ağladığını görünce, ruhunda inledi ve sıkınıtı çekti.
Bunun üzerine Yeşua yine içinden inleyerek mezara geldi. Mezar bir mağaraydı ve önünde bir taş duruyordu.
Böylece ölünün yattığı yerden taşı kaldırdılar. Yeşua gözlerini kaldırıp, “Baba, beni dinlediğin için sana şükrediyorum.
Yeşua bunları söyledikten sonra gözlerini göğe kaldırıp, “Baba, zaman geldi” dedi. “Oğlun’u yücelt ki, Oğlun da seni yüceltsin.
Petrus ona, “Aneas, Yeşua Mesih seni iyileştiriyor. Kalk ve yatağını yap!” dedi. O hemen kalktı.
Petrus hepsini dışarı çıkardı ve diz çöküp dua etti. Sonra cesede dönerek, “Tabita, kalk!” dedi. Kadın gözlerini açtı, Petrus’u görünce doğrulup oturdu.
Çünkü başkâhinimiz zayıflıklarımız konusunda bize yakınlık duymayan biri değildir; tersine, her açıdan bizim gibi denenmiş, ancak günah işlememiştir.