Tunçtan on kazan yaptı. Bir kazan kırk bat alıyordu. Her kazan dört arşındı. On ayağın her birinde bir kazan vardı.
Çıkış 38:8 - Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC) Buluşma Çadırı'nın kapısında hizmet eden hizmetkâr kadınların aynalarından kazanı ve ayağını tunçtan yaptı. Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008 Buluşma Çadırı'nın giriş bölümünde hizmet eden kadınların aynalarından tunç ayaklıklı tunç bir kazan yaptı. Turkish Bible Old Translation 1941 Ve kazanı tunçtan, ve onun ayağını tunçtan, toplanma çadırının kapısında hizmet için biriken kadınların aynalarından yaptı. Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап Булушма Чадъръ'нън гириш бьолюмюнде хизмет еден кадънларън айналаръндан тунч аяклъклъ тунч бир казан яптъ. Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar Buluşma Çadırı'nın giriş bölümünde hizmet eden kadınların aynalarından tunç ayaklıklı tunç bir kazan yaptı. |
Tunçtan on kazan yaptı. Bir kazan kırk bat alıyordu. Her kazan dört arşındı. On ayağın her birinde bir kazan vardı.
Kenardan kenara on arşın uzunluğunda dökme deniz de yaptı. Yuvarlaktı, beş arşın yüksekliğinde ve otuz arşın çevresi vardı.
Sırıkları sunağın yanlarındaki halkalara taktı, onu taşımak için kullandı. Onu tahtadan içi boş yaptı.
Petrus dışarıda avluda oturuyordu ve bir hizmetçi kız ona gelip, “Sen de Galileli Yeşua’yla birlikteydin!” dedi.
Yeşua ona, “Yıkanmış birinin yalnızca ayaklarının yıkanması gerekir, ama tamamen temizdir” dedi. “Siz temizsiniz, ama hepiniz değil.”
Petrus dışarıda kapının yanında duruyordu. Başkâhinin tanıdığı diğer öğrenci dışarı çıkıp kapıyı tutan hizmetçi kızla konuştu ve Petrus’u içeri getirdi.
Gerçekten kimsesiz kalan dul kadın, umudunu Tanrı’ya bağlamıştır; gece gündüz dilekte bulunup dua etmeye devam eder.
Bunlar yalnızca yiyecek, çeşitli yıkanmalar ve bedensel kurallardır; yeni düzen gelene kadar geçerlidir.
Yavrularım, kimse sizi saptırmasın. Doğru olanı yapan doğru kişidir, tıpkı O’nun doğru olduğu gibi.
Eli çok yaşlıydı ve oğullarının bütün İsrael'e yaptıklarını hepsini, Buluşma Çadırı'nın kapısında hizmet eden kadınlarla yattıklarını duyuyordu.