Gökten inen başka bir güçlü melek gördüm. Bir buluta sarınmıştı. Başının üzerinde gökkuşağı vardı. Yüzü güneşe benziyordu, ayakları da ateşten direkler gibiydi.
Vahiy 18:21 - Temel Türkçe Tercüme Sonra güçlü bir melek değirmen taşı büyüklüğünde bir kayayı kaldırıp denize attı. Ardından şöyle dedi: “O büyük şehir Babil de böyle kuvvetle aşağı atılacak ve bir daha görülmeyecek. Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008 Sonra güçlü bir melek değirmen taşına benzer büyük bir taşı kaldırıp denize atarak şöyle dedi: “Koca kent Babil de İşte böyle şiddetle atılacak Ve bir daha görülmeyecek. Turkish Bible Old Translation 1941 Ve kuvvetli bir melek bir taş, sanki büyük bir değirmen taşı, kaldırdı; ve: Büyük şehir, Babil, böyle büyük düşüşle atılacak, ve artık asla bulunmıyacak, diyerek onu denize attı. Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап Сонра гючлю бир мелек деирмен ташъна бензер бюйюк бир ташъ калдъръп денизе атарак шьойле деди: „Коджа кент Бабил де Иште бьойле шиддетле атъладжак Ве бир даха гьорюлмейеджек. Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar Ardından, güçlü bir melek büyük, değirmen taşı gibi bir taş aldı. Şunları söyleyerek taşı denize fırlattı: “Koca kent Babil de böyle yıkıcı saldırıyla fırlatılacak. Bundan böyle izi bile kalmayacak. Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC) Güçlü bir melek, değirmen taşına benzer büyük bir taşı alıp denize atarak şöyle dedi: “Koca kent Babil, işte böyle şiddetle atılacak ve bir daha bulunamayacak. |
Gökten inen başka bir güçlü melek gördüm. Bir buluta sarınmıştı. Başının üzerinde gökkuşağı vardı. Yüzü güneşe benziyordu, ayakları da ateşten direkler gibiydi.
Çektiği işkence yüzünden korkudan uzakta durup şöyle diyecekler: “Vay haline büyük şehir! Vay haline güçlü şehir Babil! Çünkü tek bir saatte yargılanıp cezanı aldın.”
Saz çalanların, usta müzikçilerin, kaval ve borazan çalanların sesi artık sende duyulmayacak. Artık hiçbir el sanatının ustası sende bulunmayacak. Bir daha değirmen sesi sende duyulmayacak.
Sonra büyük beyaz bir taht gördüm. Tahtta Oturanʼı da gördüm. Yer ve gök Oʼnun önünden kaçtılar, yok olup gittiler.
Güçlü bir melek de gördüm. Melek yüksek sesle şunu duyuruyordu: “Kim mühürleri çözüp tomarı açmaya layıktır?”