Sonra gökte başka bir işaret, yedi başlı, on boynuzlu kocaman kızıl bir ejderha göründü. Yedi başının her birinde bir taç vardı.
Vahiy 17:16 - Temel Türkçe Tercüme Gördüğün on boynuz ve canavar fahişeden nefret edecekler. Onu perişan edip çıplak bırakacaklar. Etini yiyip cesedinin artakalanını ateşte yakacaklar. Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008 “Gördüğün canavarla on boynuz fahişeden nefret edecek, onu perişan edip çıplak bırakacaklar. Etini yiyip kendisini ateşte yakacaklar. Turkish Bible Old Translation 1941 Ve gördüğün on boynuz, ve canavar, onlar fahişeden nefret edecekler; onu perişan ve çıplak edecekler, ve onun etini yiyecekler, ve kendisini ateşe yakacaklardır. Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап „Гьордююн джанаварла он бойнуз фахишеден нефрет едеджек, ону перишан едип чъплак бъракаджаклар. Етини йийип кендисини атеште якаджаклар. Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar Gördüğün on boynuza gelince, canavarla birlikte fahişeye kin besleyeceklerdir. Onu yıkıma götürecek, çırılçıplak edecek, etini yiyecek, yakıp küle dönüştürecekler. Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC) ‘‘Gördüğün on boynuz ve canavar, fahişeden nefret edecek, onu perişan edip çırılçıplak bırakacak. Etini yiyip onu yakıp küle çevirecekler. |
Sonra gökte başka bir işaret, yedi başlı, on boynuzlu kocaman kızıl bir ejderha göründü. Yedi başının her birinde bir taç vardı.
Altıncı melek tasını büyük Fırat ırmağına boşalttı. Irmağın suları kurudu. Böylece gün doğusundan gelen krallara yol açıldı.
Krallardan beşi öldü, biri şu anda duruyor, öbürü henüz gelmedi. Gelince, kısa bir süre kalması lazım.
Başlarına toz attılar, ağlayıp yas tuttular. Yüksek sesle şöyle dediler: “Vay haline büyük şehir, vay! Denizde gemi sahibi olan herkes, şehrin varlığından zengin oldu. Şehir bir saat içinde yerle bir edildi!”
Bu yüzden başına belalar, yani ölüm, yas ve açlık tek bir günde gelecek. Ateş onu yiyip bitirecek. Çünkü onu yargılayan Rab Allah güçlüdür.”
Kralların etini, komutanların, savaşçıların, atların ve onlara binenlerin etini, özgür köle, küçük büyük, bütün insanların etini yiyin!”