Vay halinize, halka yol gösteren körler! Diyorsunuz ki, ‘İnsan tapınak üzerine yemin ederse bu onu bağlamaz. Ama kim tapınaktaki altın üzerine yemin ederse, o artık yemini yerine getirmeye mecburdur.’
Matta 23:13 - Temel Türkçe Tercüme Vay halinize Tevrat uzmanları ve Ferisiler, ikiyüzlüler sizi! Çünkü Göklerin Krallığıʼnın kapısını insanların yüzüne kapıyorsunuz. Hem kendiniz girmiyorsunuz, hem de girmeye hazır olanlara izin vermiyorsunuz. Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008 “Vay halinize ey din bilginleri ve Ferisiler, ikiyüzlüler! Göklerin Egemenliği'nin kapısını insanların yüzüne kapıyorsunuz; ne kendiniz içeri giriyor, ne de girmek isteyenleri bırakıyorsunuz! Turkish Bible Old Translation 1941 Lâkin vay başınıza, yazıcılar ve Ferisiler, ikiyüzlüler! çünkü siz göklerin melekûtunu insanların yüzüne kapıyorsunuz; zira kendiniz girmiyorsunuz, girenleri de bırakmıyorsunuz ki girsinler. Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап „Вай халинизе ей дин билгинлери ве Ферисилер, икийюзлюлер! Гьоклерин Егеменлии'нин капъсънъ инсанларън йюзюне капъйорсунуз; не кендиниз ичери гирийор, не де гирмек истейенлери бъракъйорсунуз! Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar “Vay sizlere, dinsel yorumcular ve Ferisiler! İkiyüzlüler! Çünkü Göklerin Hükümranlığı'nı insanların yüzüne kapatıyorsunuz. Kendiniz girmiyorsunuz, girmek isteyenleri de bırakmıyorsunuz. Inğil Mettanyn tahriri üzre 1883 Lakin waj size, ej müraji ulema we Ferisiler, zira adamlaryn önynğe melkjut‐üs‐semawati kaparsynyz; čünky siz ğirmezsinyz, gireğek olanlari dachi girmekten men edersinyz. Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC) “Vay size ey yazıcılar ve Ferisiler, ikiyüzlüler! Çünkü siz gösteriş için uzun dualar ederken, dulların evlerini yutarsınız. Bu nedenle siz daha büyük yargıya uğrayacaksınız.” |
Vay halinize, halka yol gösteren körler! Diyorsunuz ki, ‘İnsan tapınak üzerine yemin ederse bu onu bağlamaz. Ama kim tapınaktaki altın üzerine yemin ederse, o artık yemini yerine getirmeye mecburdur.’
Vay halinize Tevrat uzmanları ve Ferisiler, ikiyüzlüler sizi! Çünkü nanenin, dereotunun ve kimyonun ondalığını veriyorsunuz. Ama Tevratʼın adalet, merhamet ve sadakat hakkındaki buyrukları gibi daha önemli şeyleri terk ettiniz. Asıl bunları yerine getirmeli, öbür işleri de bırakmamalıydınız.
Vay halinize ikiyüzlü Tevrat uzmanları ve Ferisiler! Çünkü bardağın ve çanağın dış tarafını temizliyorsunuz, ama bunların içi hırsızlık ve açgözlülükle dolu.
Vay halinize ikiyüzlü Tevrat uzmanları ve Ferisiler! Kireçli türbelere benziyorsunuz. Bu türbeler dışardan güzel görünüyor, ama içleri ölü kemikler ve her türlü pislikle doludur.
Vay halinize ikiyüzlü Tevrat uzmanları ve Ferisiler! Çünkü peygamberlerin türbelerini yaparsınız ve iyi insanların anıtlarını süslersiniz.
Ferisilerden ve Sadukilerden de bir sürü kişi vaftiz olmak için Yahyaʼya geldi. Yahya bunu görünce onlara şöyle dedi: “Ey yılan soyu! Allahʼın vereceği cezadan kaçabileceğinizi kim söyledi?
Vay halinize, ey Tevrat uzmanları! Çünkü bilgi kapısının anahtarını alıp götürdünüz. Bu kapıdan hem kendiniz girmediniz, hem de girmeye hazır olanlara engel oldunuz.”
Adamın annesiyle babası Yahudi liderlerden korktukları için böyle konuştular. Çünkü Yahudi liderler İsaʼnın Mesih olduğunu açıkça söyleyen herkesi toplantı yerlerinden kovmak için anlaşmışlardı.
Bunun üzerine eskiden kör olan adamı ikinci defa çağırıp, “Allahʼın hakkı için doğru olanı söyle!” dediler, “Biz biliyoruz ki, bu adam günahkârdır.”
Onu terslediler: “Sen büsbütün günah içinde doğmuşsun. Sen mi kalkıp bize ders vereceksin?” Böylece onu toplantı yerinden kovdular.
Baryeşu büyücü anlamına gelen Elimas adıyla tanınıyordu. O Barnabaʼyla Saulʼa karşı koydu ve valinin imana gelmesine engel olmaya çalıştı.
“Size kesin bir emir vermiştik” dedi. “Bu adamın adıyla vaaz etmeyin demiştik. Fakat siz inancınızı Yeruşalimʼin her tarafına yaydınız. Üstelik bu adamın kanını dökmekten bizi sorumlu tutmak istiyorsunuz.”
Ondan sonra elçileri içeri çağırtıp kamçılattılar. Onlara bir daha İsaʼnın adını anarak konuşmamaları için buyruk verdiler. Sonra onları serbest bıraktılar.
Saul İstefanosʼun öldürülmesine razı gelmişti. O gün Yeruşalimʼdeki imanlılar topluluğuna karşı korkunç bir eziyet zamanı başladı. Elçilerden başka, imanlıların hepsi Yahudiye ve Samiriye bölgelerinde her tarafa dağıldılar.
Bir zamanlar Yannes ve Yambresʼin Musaʼya karşı geldikleri gibi, bunlar da gerçeğe karşı gelen, çarpık fikirli, gerçek imandan yoksun kişilerdir.