Ben de her şeyi en baştan dikkatle araştıran biriyim. Buna göre, ey saygıdeğer Teofilos, bunları sana düzenli bir şekilde yazmayı uygun gördüm.
2. Timoteos 3:10 - Temel Türkçe Tercüme Ama sen ne öğrettiğimi, nasıl yaşadığımı yakından gördün. Hayattaki amacımı, imanımı, sabrımı, sevgimi ve dayanma gücümü biliyorsun. Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008 Sense benim öğretimi, davranışımı, amacımı, imanımı, sabrımı, sevgimi, dayanma gücümü, çektiğim zulüm ve acıları, örneğin Antakya'da, Konya'da ve Listra'da başıma gelenleri yakından izledin. Ne zulümlere katlandım! Ama Rab beni hepsinden kurtardı. Turkish Bible Old Translation 1941 Fakat sen benim öğretişimi, gidişimi, niyetimi, imanımı, tahammülümü, sevgimi, sabrımı, Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап Сенсе беним ьоретими, давранъшъмъ, амаджъмъ, иманъмъ, сабръмъ, севгими, даянма гюджюмю, чектиим зулюм ве аджъларъ, ьорнеин Антакя'да, Коня'да ве Листра'да башъма геленлери якъндан изледин. Не зулюмлере катландъм! Ама Раб бени хепсинден куртардъ. Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar Ama sen benim öğretimi izledin; yaşam biçimimi, amacımı, imanımı, sabrımı, sevgimi, katlanışımı gördün. Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC) Ama sen benim öğretimi, davranışımı, amacımı, imanımı, sabrımı, sevgimi, kararlılığımı, çektiğim eziyetleri ve acıları, Antakya’da, Konya’da ve Listra’da başıma gelenleri yakından izledin. O zulümlere katlandım. Ama Efendi beni hepsinden kurtardı. |
Ben de her şeyi en baştan dikkatle araştıran biriyim. Buna göre, ey saygıdeğer Teofilos, bunları sana düzenli bir şekilde yazmayı uygun gördüm.
Barnaba oraya vardığında Allahʼın oradakilere gösterdiği lütfu görünce sevindi. Rabbe canı gönülden sadık kalmaları için herkese cesaret verdi.
Onlar kendilerini elçilerin öğrettiklerini dinlemeye, beraberliğe, ekmek bölüp paylaşmaya ve dua etmeye adadılar.
Geldiklerinde onlara şöyle dedi: “Ege bölgesine ayak bastığım ilk günden beri, yanınızda olduğum süre boyunca nasıl davrandığımı siz kendiniz biliyorsunuz.
Durum şu, hayatım boyunca halkımın arasında ve Yeruşalimʼde, çocukluğumdan beri nasıl yaşadığımı bütün Yahudiler bilirler.
Size öğretilenlere ters düşen fikirler yayan, ayrılıklar yaratan ve imanlıları yoldan saptıran kişiler var. Kardeşler, size yalvarırım: dikkatli olun, böyle kişilerden uzak durun.
Peki, bunu yapmaya niyetlendiğim zaman, kararsız mıydım? Planlarımı dünya insanları gibi mi yapıyorum? Aynı anda hem “evet” hem de “hayır” mı diyorum?
Onun için artık çocuk gibi olmayalım. İnsanlar kurnazlık ve hile kullanarak bizi yoldan saptırmaya çalışabilirler. O insanların öğrettiklerine yüz vermeyelim, dalgalarla boğuşan, rüzgarla öteye beriye sürüklenen gemi gibi olmayalım.
Ama Timoteosʼun kendi değerini kanıtlamış biri olduğunu biliyorsunuz. Çünkü babasının yanında çalışan evlat gibi Müjdeʼnin yayılmasında benimle birlikte hizmet etti.
Çünkü duyurduğumuz Müjde size sadece sözle değil, kudretle, Kutsal Ruhʼla ve büyük güvenle ulaştı. Aranızdayken sizin için nasıl yaşadığımızı gördünüz.
Ben Makedonyaʼya giderken sana rica ettiğim gibi Efesʼte kal. Orada bazı kişiler yanlış şeyler öğretiyorlar. Onlara engel olmanı istemiştim.
Bu şeyleri imanlı kardeşlere hatırlat. O zaman imanın ve izlediğin doğru eğitimin sözleriyle beslenerek Mesih İsaʼnın iyi bir hizmetkârı olursun.
Ama sen, ey Allah adamı, öyle şeylerden kaç. Doğru olanı yapmaya, Allahʼın yolunda yürümeye, iman ve sevgiye önem ver. Dayanıklı ve yumuşak huylu ol.
Sen de gençliğe ait kötü heveslerden kaç. Rabbe temiz yürekten yalvaranlarla birlikte doğruluğa, imana, sevgiye ve barışa önem ver.
Allahʼın sözünü vaaz et. Zaman uygun olsun ya da olmasın bu hizmeti gayretle sürdür. İnsanlara günahlarını göster, onları azarla, cesaretlendir, tam bir sabırla eğit.
Bunları söylüyorum, çünkü öyle bir zaman gelecek ki, insanlar artık sağlam bilgiye dayanan vaazları işitmek istemeyecekler. Fakat kulaklarını okşayan sözler duymak için etraflarına kendi heveslerine uygun vaaz verenleri toplayacaklar.
Hep iyi olanı yaparak her bakımdan onlara örnek ol. Vaaz ederken dürüstlük ve saygınlıkla davran.
Türlü türlü garip inançlara kapılmayın. Çünkü yemek kurallarına uymaktansa Allahʼın lütfuyla yüreklenip güçlenmemiz iyidir. Yemek kurallarına takılanlar bundan hiçbir fayda görmediler.
Bütün bu şeyler böyle eriyip gideceğine göre, siz nasıl insanlar olmalısınız? Allahʼa adanmış, Allahʼtan korkan insanlar olarak yaşamalısınız.