Bunun yanısıra başındaki on boynuzdan sonra çıkan öbür boynuzun ne olduğunu da öğrenmek istedim. Bu boynuzun önünden üç boynuz düşmüştü, sanki ötekilerden daha iriceydi. Gözleri ve böbürlenen bir ağzı vardı.
Vahiy 17:12 - Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008 Gördüğün on boynuz henüz egemenlik sürmemiş on kraldır; canavarla birlikte bir saat egemenlik sürmek üzere yetki alacaklar. Turkish Bible Old Translation 1941 Ve gördüğün on boynuz henüz kırallık almamış on kıraldır; fakat canavarla beraber kıral olarak bir saat için hâkimiyet alırlar. Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап Гьордююн он бойнуз хенюз егеменлик сюрмемиш он кралдър; джанаварла бирликте бир саат егеменлик сюрмек юзере йетки аладжаклар. Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar “Gördüğün on boynuza gelince, bunlar daha hükümranlık sürmemiş on kraldır. Ama canavarla birlikte bir saatliğine hükümranlık yetkisini alacaklar. Temel Türkçe Tercüme Gördüğün on boynuz on kraldır, ama krallıklarını henüz almadılar. Canavarla birlikte bir saat krallık etmek için izin alacaklar. Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC) Gördüğün on boynuz henüz hüküm sürmemiş on kraldır; canavarla birlikte bir saatliğine hüküm sürmek için yetki alacaklar. |
Bunun yanısıra başındaki on boynuzdan sonra çıkan öbür boynuzun ne olduğunu da öğrenmek istedim. Bu boynuzun önünden üç boynuz düşmüştü, sanki ötekilerden daha iriceydi. Gözleri ve böbürlenen bir ağzı vardı.
On boynuz bu krallıktan çıkacak on kraldır. Bunlardan sonra öncekilerden farklı bir başka kral ortaya çıkıp üç kralı tahtlarından indirecek.
Sonra bana şöyle dendi: “Yine birçok halk, ulus, dil ve kralla ilgili olarak peygamberlikte bulunmalısın.”
Ardından gökte başka bir belirti göründü: Yedi başlı, on boynuzlu, kızıl renkli büyük bir ejderhaydı bu. Yedi başında yedi taç vardı.
Sonra on boynuzlu, yedi başlı bir canavarın denizden çıktığını gördüm. Boynuzlarının üzerinde on taç vardı, başlarının üzerinde küfür niteliğinde adlar yazılıydı.
“Gördüğün canavarla on boynuz fahişeden nefret edecek, onu perişan edip çıplak bırakacaklar. Etini yiyip kendisini ateşte yakacaklar.
Çektiği ıstıraptan dehşete düşecek, uzakta durup, ‘Vay başına koca kent, Vay başına güçlü kent Babil! Bir saat içinde cezanı buldun’ diyecekler.
Onca büyük zenginlik Bir saat içinde yok oldu.’ “Gemi kaptanları, yolcular, tayfalar, denizde çalışanların hepsi, onu yakan ateşin dumanını görünce uzakta durup, ‘Koca kent gibisi var mı?’ diye feryat ettiler.
Başlarına toprak döktüler, yas tutup ağlayarak feryat ettiler: ‘Vay başına koca kent, vay! Denizde gemileri olanların hepsi Onun sayesinde, onun değerli mallarıyla Zengin olmuşlardı. Kent bir saat içinde viraneye döndü.’